İntihar edeceğim. Lütfen birileri bana yardım etsin."Lunaparktan dönerken bir alışveriş mağazası gördüm. Gerçekten harika ürünler vardı! Dayanamadım Tabito ile içeri daldım."
Bu sohbetin beni utandıracak bir sonuca varacağından adım kadar eminim. Keşke o an yok olsaydım.
"Ninjalarla alakalı olan filmi izlediğimden beri onlara çok özeniyorum. Bu nedenle shuriken ve benzeri şeyler almak istedim."
Aptal çocuk.
"Peki Otoya, onlara hangi filmi izlediğini de söylemek ister misin?"
Bana gözlerini kırpıştırarak baktığında keyfim az da olsa yerine gelmişti. Oturduğum sandalyede gerindiğimde elimdeki iskambil kağıtlarını masaya bıraktım çünkü oynamaktan sıkılmıştım.
"Neden olmasın? Ninja Kaplumbağalar izledik Tabito ile."
Herkesin ağzından kıkırtı sesleri yükseldiğinde Otoya bana piç sırıtışı attı. İşte beklediğim o an gelmişti. Bu çocuk gerçekten intikam almak için mi yaratıldı diye düşünmüyor değilim.
"Haha!Tabito için aldığımız şeyi duyduğunuzda daha çok güleceksiniz."
Benim kalkma vaktim gelmiş.
"Ben şöyle bir balkona-"
Otoya bileğimden yakalayıp beni geri oturttuğunda artık şansım olmadığını daha iyi anlamış oldum.
"Hadi ama Tabito, nazlanma."
Saçlarımı karıştırdığında iyice sinirlerim bozulmuştu. Sadece 2 günümüz kaldı ve burada oturuyor olmamız canımı sıktı. Kesinlikle Otoya'nın söyleyeceği şey yüzünden değil.
"Tabito-chan neden utanıyorsun? Yoksa bilmememiz gereken şeyler mi aldın?"
Bachira her zamanki gibi pervasızca konuştuğunda göz devirdim. Sevgilisine iyice sırnaşan Bachira ise hâlinden oldukça memnundu.
"Otoya kargaya benzediğimi söyleyerek bana kuş yemi aldı. Sadece bu."
Herkes daha çok gülerken derin bir nefes aldım. O kadar komik de değildi yani.
"O bira burnundan gelsin Chigiri, senden hiç beklemezdim. Yatmaya gidiyorum ben."
Kunigami arkamdan kapak yaparken odaya zorla çıkmıştım. Fazlasıyla yorulduğumu o zaman fark etmiştim. Neden bu kadar yorulmuştum ki?
Yatağa uzanıp arkamı döndüğümde belime sarılan kolları hissettim ve neredeyse korkudan altıma yapacaktım.
"Velet gibi trip atıyorsun..."
Burnuma dolan tanıdık koku ile bunu yapmaktan vazgeçtim ve belki de uzun bir süre sonra ilk defa rahat bir uyku çektim.
"Hey Otoya, Karasu uyanın dışarıda bir şeyler oluyor."
İsagi odaya girip bunu söyleyip çıkmıştı. Otoya ile mal mal bakışarak yataktan kalktık ve üzerimizi değiştirip dışarı çıktık.
Ve belki de olabilecek en rezil manzarayla karşılaştık.
"Bana bak anafur uğraşma benimle seni siker siker çoğaltırım."
"Siktir git taaruz keçisi gibi üzerime atlayan sensin dengesiz piç."
Evet, Rin ve Shidou birbirlerine girmişti. Sae başını duvarlara vurup canının alınmasını dilerken Chigiri arkasındaki banklarda gizlendiğini zannederek oturan ablasından habersiz bir şekilde Sae'yi teselli etmeye çalışıyordu. Kunigami bu iki gerizekâlıyı ayırmayı denerken Otoya ve ben neden böyle aptal bir şey için uyandırıldığımızı sorguluyorduk.