disgrace

1K 96 21
                                    

Kitabın çevirisini hemen bugün yaptım ve bitirdim.Üzerimden bir yük daha kalktı çok şükür.

Bow'a bir kaç fotoğraf daha paylaştım.Yemek yemek için dolaba gittim ama hiç bir şey kalmamıştı.Ani bir kararla üstüme bir sweat bir de birde eşofman geçirdim.Mandallı toka ile bir topuz yaptım ve beyaz bir spor ayakkabı giyip hemen markete gittim.

Büyük market alışverişleri hep çok hoşuma gitmiştir.Bir sürü şey almak çok hoşuma gidiyor.Sonucta kendi param ve kimse karışamaz.

Bildiğim en büyük marketlerden birine gittim.Alışveriş yaparken gözüme hoş gelen ve canımın çektiği herşeyi almaya çalışıyordum.En son çilekli çikolata kaplı krakerlerden birini alıp 2-3 adım uzakta olan alışveriş arabama fırlattım.

Kendi arabama fırlatayım derken birden başkasının arabasına girdi.Rezil oldum kesin.

Hızlı bir şekilde fırlattığım arabanın içinden almak için öne doğru ilerledim.Arabanın içinden tam alacakken biri elimi tuttu.

Önümde yüksek ihtimalle benimle aynı yaşta olan güzel giyinmli bir adam"Ne yapıyorsunuz?"diye sordu.Bu sefer cidden rezil oldum.Hemde önümde ki felaket yakışıklı adama."Şey krakeri kendi arabama koyacakken sizinkine girdi de... üzgünüm"dedim ve hemen alıp kendi arabama attım ve hızlıca geri döndüm."Bugün de birine rezil olma şeklini de yaşadık çok şükür"diye fısıldadım kendime.

Nedense az önceki adam bana tanıdık geliyordu.Kişi haznemi bir kurcaladım ama öyle birini tanımadığıma karar verdim.Onu bir yer de gördüğüme eminim ama nerede,ne zaman bilmiyorum.

Market alışverişini bitirip kasaya yöneldim.Önümde o adam duruyordu.Birden arkasını dönüp bana"Biryerden tanışıyor olabilir miyiz?Sizi tanıyormuşum gibi hissediyorum"diye sordu.Tek hisseden ben değilmişim demek ki."Sanmıyorum.Ama siz de bana tanıdık geldiniz"dedim.Agzının içinden"Bu işte bir gariplik var ama neyse"diyerek önüne döndü.

Eve geldiğimde yaptığım market alışverişini dizmek kalmıştı.Ama markette ki adam hala aklımı kurcalıyordu.En sonunda aklıma Sejeong'u aramak geldi."Hey Sejeong bana bak sana bir şey söylemem gerek.Ben bugün markette biri ile karşılaştım.Baya güzel giyinimli benimle aynı yaşlarda baya da bir yakışıklıydı.Bana çok tanıdık geldi ama tanımadığıma eminim?Off beynimi çok kurcaladı bu"diye bir solukta herşeyi anlattım."Emin misin tanımadığına?Zira balık beyinlisinde hemen herşeyi unutabiliyorsun.Tek unutmadığın şey de işin zaten."
ya ben burda buna ne anlatıyorum o bana ne anlatıyor."Kızım kasa da adam bana beni tanıyıp tanımadığını sordu?O da tanımıyor ama tanıdık gelmişim.Acaba önceki hayatında sevgilisi falan mıydım?"Nerden çıktı şimdi bu demeyin aklıma ilk bu geldi."Yok be daha neler.Neyse çıkar ortaya illa ki"dedi ve isim var diye kaçtı.

Akşam tekrar bir bowtweet paylaştım ve uyudum.

*

Sabah uyandığımda dün attığım bowtweet tutmuştu.Takipcim artık Sejeong'un takipçi sayısından kat kat fazlaydı.8000 küsur civarlardaydı.Bu Bow uygulaması baya bir hoşuma gitmişti.

Bow'da gezinirken bir şey gözüme çarptı.Bir fotoğraf ama bu...dün gördüğüm adam!

Ne yani ben çok ünlü birine rezil mi olmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne yani ben çok ünlü birine rezil mi olmuştum.Umarım bu ultra mega yakışıklı adam beni tanımaz lütfen.Tanrım!

Olayı Sejeong's anlattığım da bana orijinal bir aptal olduğumu söyledi.Takmayın biz aramızda hep böyle konuşuruz.Benim ona daha ağır laflar ettiğim bile olmuştur.

*

Uzun bir bir hafta geçmişti.Benim takipçim daha da artmıştı.Hatta reklam teklifleri bile alıyordum.Gecen hafta paylaştığım Bowtweet'te ki bakım malzemelerinin şirketi benden reklam istedi ve seve seve yaptım.Çok ünlü ve bilinen markalar değildi.Ama kesinlikle verdiginiz parayı hakkeden bir markaydı.

O marketteki adam yani ismi Song Kang olan adam ile bir daha da karşılaşmadım.

*

Bugün evime bir kargo geldi.Ama çok incecik bir şeydi.Bunu ben mi istettim diye baya uzun bir düşündüm ama üstünde benim adresim vardı ve ben açıp baktım.

Ciddi olamazsınız!Dur ne!Niye ben?

Bow'un bir İnfluencer Partisi olacakmış ve benimde davet etmişler.Davet edilenler 30 kişi ve ben o 30 kişinin icindeyim.Sejeong da varmı acaba.Arkasında yazıyordu bende baktım.Sejeong'a da davetiye gönderilmişti.

Davetiye'nin üzerinde olduğumuz temaya uygun giyinmemizi böyle bizi tanıyabileceklerini söylemişlerdi.Benim beyaz elbisem var mıydı ki?Sanırım yoktu.Parti cuma günü yani yarın değil ertesi gün olacaktı.Neden bu kadar geç haber verilmişti ki?

Hemen Sejeong'u aramak için telefonu elime aldım.Tam aldığımda kapıma çok sert bir şekilde vuruldu.Hemen kapıya gittiğimde Sejeong gelmişti bile.

"Hey çabuk giyin ve dışarı çıkıyoruz.Mor elbise almam gerekiyor çabuk ol"diye bana bağırdı ve beni kapıda bekledi.Şakasız 5 dakikada hazırlandım.Üstüme bir crop ve bir bol kumaş pantolon aldım.Makyaj denilemeyecek bir kaç şeyi yüzüme sürdüm ve mandallı toka ile saçımı sabitledim.Hemen Sejeong'un yanına gittim.

Büyük bir AVM'ye gitmeye karar verdik.Bende o sırada online sitelerde favoriledigim ürünlere bakıyordum.Belki önceden beyaz bir elbise begenmişimdir diye.

Kıyafet ararken AVM'ye nerdeyse gelmiştik.Birden karşıma peri gibi hissettirecek beyaz bir elbise çıktı.Bu sitenin mağazası AVM'de vardı.

"Sejeong!Bu elbiseye bak!Bu sence mağaza da var mıdır?"diye sordum.Sejeong gidip bakalım diye beni çekiştirdi.

Mağazayı tavaf etmemiz sonucunda o elbisenin reyonlarını buldum.Koşarak hemen bedenimi aradım.

Elbise üstüme cuk oturmuştu.Sonradan Sejeong için mor bir elbise aramaya koyulduk.Onun içinde elbise bulduktan sonra diğer parçaları ayarlamak için gezinmeye devam ettik.

*

Eve geldiğimde rutin işlerimi hallettim ve kendimi yatağa bıraktım.

Ertesi gün birkaç bowtweet paylaşımı dışında bir şey yapmadım.Yarın için saçımı nasıl yapacağım ile ilgili düşünürken uykuya tekrar dalmışım.

*

_______________________________________________________

Bugun diğer bölümü de atmaya çalışacağım.Bir yere kaybolmayın haaaa
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!
ig:byeongmanyagi

Bowtwitter•Actor And ActressHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin