GİRİŞ

96 19 23
                                    

Medya; 🤩

Şuraya bir başlangıç tarihi efendim.

İyi Okumalar Diliyorumm!🦋

***

Whatsapp

Ceren

Boşver kızım, aşk yalan, hayat yalan, sözler yalan... Daha saymamı ister misin?

Bunu söyleyen kişinin 5 ay sonra nişanının olması... Trajikomik.

Nasıl kabul edildin sen ya? çok merak ediyorum Ceren.

Boşver bebeğim. Ama aşık olma pişman olursun. Yaşamış biri olarak söylüyorum, sevip de kavuşamayan kişi anlar beni.

Ne?

Görüldü.
Son Görülme 13:50

Açık mavi perçemlerimi, verdiğim nefes ile geriye attım. Yataktan kalkmak değil, susadığım için kalkıp su almaya bile üşeniyordum. Whatsapp'ı kapatıp, telefonumu yatağımın üzerinde ki yastığın altına koydum. Karşımda ki pencereden gözüme vuran güneş, ve denizin dalga sesleri geliyordu. Lebideryada evimiz olduğu için çok şanslıydık. Nüfusun az olduğu yerler normalde daha sakin ve huzurlu olurdu.

Ayağa kalktım ve odamın dağınıklığına baktım. Odam toplam 15 metrekareydi, arka tarafımda beyaz bir gömme dolap, önümde Gold desenli mermer bir masa. Ve tam ayaklarımın dibinde yere yığılmış, katlanmayı bekleyen kıyafetler. Tabii masanın üstünde ki testlerimi saymazsak...

"Mavi! Çabuk odanı topluyorsun, bakmaya geleceğim." Ve annemin her zaman ki sesi.

Boy aynasında ki kendimle yüz yüze geldim. Mavi gözlerime, önleri maviye boyanmış siyah kısa ve dağınık saçlarıma, kalkık burnuma ve dolgun dudaklarıma... Yakında tüm saçlarımı maviye boyama fikri aklımdaydı. Boyum niye bu kadar kısaydı benim? 1.65 çok mu kısa duruyordum acaba? Aynanın karşısında bir elimi belime koymuş, ayna ile konuşuyordum resmen! Havaların sıcaklığı nedeniyle kafayı yemiş bulunmaktayım.

İlk önce ayna ile bakışmayı kesip, hemencecik etrafımı toparladım. Ve kıyafetlerin hepsini katladım diye kendimi övüyordum. Kim bunu yapmazdı ki?

Şimdi ise aynanın karşısında ki josefin koltuğa oturmuş, saçlarımı tarıyordum. Bir yandan da şarkı söylüyordum. Normal rutin işte. Bugün haftanın ilk günü olduğundan yine bizim evde gün vardı. Aşağıda ki teyzelerin sürekli gülerek birşeyler anlatması sinirimi bozuyordu. Üstelik temmuz ayının kasıp kavurucu sıcaklığından ölüyordum.

Benim odam evimizin arka tarafında ki denize dönük olduğu halde, bu sıcakta odama esen rüzgar bile bana yetmiyordu. Üstelik esen rüzgar bile sıcaktı!

Üstüme beyaz bir crop, altıma da siyah kot şort pantolonumu geçirdim. Telefonumu cebime atıp, odadan çıktım. Aşağıya indikçe evin içinde ki konuşmalar ve yemek kokuları gittikçe yükseliyordu.

Annemde karşımda dikilince, baştan aşağı beni süzdüğünü gördüm.

"Çabuk mutfağa geç kahvaltını yap, Mavi."

Kalbim Elden Gidiyor | Mavi Boncuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin