Seçim

298 114 120
                                    

Bu kitabı 3 kişi birlikte yazıyoruz ben, @fatmabetlsezer, @EmBeyza4158
,
,
,
,

GÖKÇEN ADA TAŞTAN

Dersin bitmesine çok az kalmıştı. Bazıları dersin bitmesine anlamsızca seviniyorlardı. Bu akşam bazılarımızın hikayesinin son satırı yazılacak bazılarımız ise yeni bir sayfaya geçicekti.
Hayatımız, kaderlerimiz bazı insanların elinde oyuncak gibi oynanıyordu.

Zilin çaldığını çok sonradan farkettim, toplanılacak masanın üstünde sadece bir defter ve kalemlik vardı.
Sınıfta kalan son birkaç kişiyle çıkmıştık ama hiçbirini tanımıyordum seslerini bile duymamıştım.

İlerlediğim koridor çok sessizdi.
Duyulan tek ses buradaki çocukların
adım sesleriydi.
Hiç birimiz birbirimizin yüzlerine bakımıyorduk, hiçbirimiz birbirimizi dahi tanımıyorduk.

Her zamanki tek başıma içimdeki acılar,
kafamdaki susturamadığım seslerle birlikte o soğuk koridorda yürüyordum,
arkamda çok yakınımda bir nefes sesi, koştuğu belliydi adım seslerinden dolayı o kişiyi tanıyordum Duman

yanıma, kulağıma yaklaştı
"bahçede her zamanki yer" dedi
ve koşup uzaklaştı bende adımlarımı hızlandırdım ve arka kapıdan dışarıya çıktım.

öğle yemeğine gitmemiştim. Kurt gibi açtım ama umrumda değildi çünki yaşamak için bi sebep yoktu
varmıydı sizce?
hayatın amaçsızca zorluğu saçma degilmiydi?

Aslında hayatın zorluğuna katlanabilirdim ama hayatın amacı sevdiklerin ve sevenlerin değilmiydi.
İşte o yoktu ne beni seven birileri ne de benim sevdiğim kimse vardı.

Duman'ı yetimhaneye geldiğinden beri tanıyordum. Sabah kahvaltı yapmaya indiğimde en arka masalarda gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Göz yaşından bile acısı anlaşılıyordu. Sessizdi,
sessizce ağlamanın ne kadar acı verici olduğunu biliyodum, kalp haykırırdı
ama susardın,
aklındaki sesleri susturamazdın ama susardın.
Böyle acılar bedensel değildi ruhun acırdı,
ruhun yaralanırdı.

O gün Duman'ın yanına gitmemiştim. Ona iyi gelmezdim. ben daha kendi acılarım iyileştiremezken,
başka birine nasıl iyi gelebilirdim ki.
O günden sonra Duman'ın ağladığını görmedim.
Kendi yaralarını iyilestirebilmişti.
Ben kendi yaralarımı iyileştiremezken o, kendi yaralarını kendi nasıl iyileştirmişti?
aklındaki sesleri nasıl susturmuştu?
ya da susturma bilmişmiydi...

Ardından Duman ile her zaman buluştuğumuz, konuştuğumuz, dertlerimizi anlattığımız yere geldim, etrafa bakındım.

Arkası dönüktü ama her zaman ki gibi sırtı gergin ve dik değildi birkaç gündür,canı bir şeye sıkkındı.
Bana anlatmazdı nedenini bilmiyorum her zaman Bora'ya anlatırdı.

Bora ona iyi geliyordu ne zaman Bora ile konuşsa yatakhaneye gülerek gelirdi,
daha fazla beklemeden yanına gittim, geldiğimi anlamadı sol tarafına geçtiğimde heyecanla bana döndü.
Beni gördüğünde gözlerinde bana karşı olan çocuksu bir heyecan vardı.

Bu benim çok hoşuma gidiyordu.
Duman'ı çocuksu bakışları bana güven veriyordu. Hala yaşamam için bir umudun olduğunu gösteriyordu.
Küçüklüğümden beri en güvendiğim kişi Dumandı. Çünkü en zor zamanlarımda yanımda durup, Bana en çok destek veren kişi de oydu,

Yanlış yaptığımda
yaptığım yanlış olsa da yetimhane müdürüne beni savunup, benim yüzümden yetimhane müdüründen şiddet gören de Dumandı.
Benim bilmediğimi sanıyordu ama her akşam benim yüzümden o iğrenç adamlar şiddet gören Dumandı gizlemeyi beceremiyordu.

Yatakhaneye Bir Gece çok geç gelmişti, uyumamıştım Duman'ı beklemiştim, o kadar kötü bir halde gelmişti ki dönüp ne olduğunu soramadım benim yüzümden di,
Artık benim yaptığım suçlar sadece bana zarar vermiyordu.
Duman zihnimde dönüp Duran düşünceleri savurarak, Çocuksu hevesle sordu.
"hızlı olduğunu düşünüyordum, paslanmışsın be kızım"
Yine olayı alaya almaya çalışıyordu ama gözünden anlıyordum ki bir sıkıntı vardı

Yüzünü Yıldızlara ÇevirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin