Yüzünü Yıldızlara Çevir

Acı Ve Nefret

hatırlatma kitabı 3 kişi yazıyoruz @fatmabetlsezer vee @EmBeyza4158

iyi okumalar。
,
,
,
,

GÖKÇEN ADA TAŞTAN

Rutubetli bir odaya gitmiştim. Ortada bir masa ve üstünde bir kelepçe.
İçimde toz taneciği kadar korku yoktu ama genelde içimde olan o duyguyu en baskın şekilde hissediyordum.

Nefret, küçüklüğümden beri hayata bakış açımın adı nefretti.Çünkü hayatımı kim yaşasa, ya kendinden nefret eder ya da hayattan nefret ederdi.

Odada çok loş yanıp sönen ışıklar vardı. Işıklara odaklansanız, yarım saate delirirdiniz. İçeride kaynağı belli olmayan bir uğultu, odadaki musluğun damla sesleri, saat tıkırtıları. İnsan çok kısa sürede delirirdi.

Odanın kapısı açıldı. Kapının açılmasıyla, arkadan gelen beyaz ışık loş ışığa baskın bir şekilde yansıdı.
Gözlerim bir anlık olsa bile fazla ışıktan kararmıştı. Oluşan gölgeden büyük cüsseli bir adam çıkmıştı.

Tanıdık yüz siması ve o iğrenç yüzlü odaya gelen kişi Okan'dı.

Çok sinir bozucu bir gülümsemesi vardı. "Selam" dedi. Ardından arkama geçip omuzlarıma dokundu. "Pislik çek lan ellerini üzerimden" diye bağırdım. Daha çok gülmeye başladı ve bu sefer kulağıma "çok güzelsin be" dedi.

Ardından saçlarımla oynadı ve sonunda bıraktı. Karşıma geçip "Gürşat Bey gelene kadar benimlesin"
dedi. Koyu yeşil gözlerine sarı ışık vurunca gözlerinin rengi çok açık bir yeşil oluyordu.

"Tanışalım" dedi. "Bir ismin vardır değilmi?" Cevap vermedim. Bu sefer masanın üstüne oturdu. Tekrardan ellerini bana uzatmaya yeltendiğinde, aklım başıma gelmeye başlamıştı. Ellerimle ellerini tuttum var gücümle kolunu çevirdiğimde acıyla inledi.

Bunu yapabileceğimi düşünmediği  belliydi. Çünkü yurdun eğitim almış askerlerindendi.

Ellerini bıraktığımda inlemeye devam ediyordu. Bi an gülmemek için kendimi zor tuttum çok komik gözüküyordu. Sustuğunda bi an kahkaha atmaya başladı. Bu adam psikopatmıydı "Beklemiyordum" dedi. "Hayır psikopatmısın yoksa beyninde mi sıkıntı var" dedim.

"Sonunda konuştun sesinde kendin gibi güzelmiş" dedi. "Ama hala cevap cevap vermedin bence artık ismini öğrenmeliyim"   "Gökçen" dedim. "Gökçen Ada Taştan" gözüm odadaki saate kaydı saat gece 02.34'ü gösteriyordu.
Duman ne yapıyordu?
Bora ne yapıyordu?
beni getirdikten sonra onlara bir şey olmuş muydu.

Odanın kapısı tekrardan açıldı. İçeriye Gürşat girdi, bazı şeylerin yolunda gitmediği belliydi. "Okan" dedi. "Çık dışarı"     "Tamam Gürşat bey" dedi.
Kapıyı kapattı ve çıktı.

Gülşat karşımdaki sandalyeyi yavaşça çekti ve gömleğini düzelterek karşıma oturdu. "Aramıza hoş geldin Gökçen"
dedi. Adımı bilmesi beni şaşırtmıştı.
"Bugün" dedi. " Seninle ilk dersimize veya testimize de diyebilirsin başlayacağız. Her yerin kuralları olduğu gibi benim de kurallarım var. Dik başlı insanlara tahammülüm yok. Bu yüzden kurallara uyarsan testler çok acı verici olmaz"

"ne testinden bahsettiğinizi anlamadım" dedim.
Bir seçim olduğunu biliyorum ama başka fazla bi bilgim yoktu.
"Yeri gelince öğrenirsin küçük"
"Gevelemeyi kes ne testi diye sordum"      "Dik başlı insanlara tahammülüm yok demiştim ve tekrar ediyorum kurallara uyarsan testler acı verici olmaz"

Bu adam ne geveliyordu böyle boş yapmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Ama bu yolun sonunda kötü şeyler olacağı belliydi.
"Ne işine düştüm ben" diye mırıldandım o sırada hırıltılı bir ses tonu ile konuşmaya başladı.