Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️
Kate önündeki vazoyu aldı eline. "Başka biri var..." diyip duvara fırlattı. "DEĞİL Mİ?!" dedi parçalanan vazoya aldırmadan. Burnundan soluyarak Yoongi'ye bakıyordu.
"VAR VE BU DA SENİN SUÇUN! Bitti, tamam mı?"
Kate'in başından aşağı kaynar sular döküldü birden. Dona kaldı olduğu yerde. Yoongi ise rahatlamış hissediyordu. Devam etti konuşmaya.
"Gidiyorsun artık. Böyle davranmak istemiyordum ama beni hep mecbur bıraktın. Taksi çağırıyorum, eşyalarını toplasan iyi edersin."
Kate birkaç saniye daha ona bakmaya devam etti. Sonra bir hışımla yatak odasına çıkıp koca valizi yatağın üzerine fırlatıp açarak dolaptan eşyalarını içine atmaya başladı. Bunu yaparken de sürekli bağırıyordu Yoongi'ye. Ne kadar kötü bir insan olduğu ile ilgili naralar atıyordu.
Odanın camı açıktı. Jimin de kendi yatak odasının penceresinin önüne gözükmeyecek şekilde oturmuş Kate'in söylenmelerini dinliyordu üzgünce.
Bir süre sonra evde ne var ne yok toplamıştı Kate. Valizini çekiştirerek aşağı indi. Kapıyı açıp evden çıkmadan önce Yoongi'nin gözlerinin içine baktı bütün nefretiyle."Umarım... yerime koyduğun kişinin ölümünü izlersin Yoongi."
Yoongi, tepesini attıran bu cümle sonrasında Kate'i kolundan tutup çekiştirerek evden çıkarttı. Taksinin kapısını açarak içine ittirdi ve valizini de bagaja koyup kapattı. Sonra Kate'in olduğu tarafın camına doğru eğildi.
"Yerine kimseyi koymadım. Kimse senin kadar olamaz." dedikten sonra şöföre gitmesi için işaret verdi. Kate ise o anda hiçbir şey söyleyememişti. Sinirinden gözü seğirdi sadece. Taksinin hareket etmesiyle de Yoongi'ye kilitlediği gözlerini üzerinden çekip camı kapattı.
Yoongi derin bir nefes alarak evin içine girdi ve Kate'in içine ettiği evi toparlamaya başladı vazonun kırıklarından. Yarın ilk iş olarak temizlik için birilerini çağırmayı da aklına not etti. Salonu toparladıktan sonra ise yatak odasına çıktı. Telefonundan hızlıca yeni yatak ile baza siparişi verdi ve çarşafların hepsini söktü yataktan. Çalan kapının sesini duyduğunda ise hızlı adımlarla aşağı inerek kapıyı açtı. Gelen Jimin'di ve masum suratıyla Yoongi'ye bakıyordu.
"Hoş geldin..." dedi Yoongi gülümseyerek.
Jimin ise sadece ona doğru yaklaşıp sarıldı sıkıca. Yoongi de sardı kollarını etrafına.
"Bitti mi sevgilim?"
"Bitti güzelim."
"O zaman... hoş buldum." dedi Jimin. Boynundan koklayarak öptü sevgilisini. Sonra da ayrılıp yüzüne baktı. "Kırılan her neyse sana zarar verdi mi?"
Yoongi de kapıyı kapattı Jimin'i içeriye çektikten sonra. "Hayır bebeğim. Topladım kırıkları ama sen yine de dikkat et."
"Sana yardım etmek istiyorum. Ne yapabilirim?"
"Bizim yapacağımız bir şey yok. Yarın çalışanlar gelecek, pırıl pırıl olacak zaten. Yeni yatak siparişi de verdim."
"O zaman bu gece bende kal. Orada yatmayalım."
"Ben de böyle düşünmüştüm."
İkisi de karşılıklı olarak gülümsediler. Sonra Jimin'in aklına güzel bir şey gelmişti. Heyecanla kelimelere döktü hemen.
"Hoseok ile tanışmak ister misin?"
"İsterim. Görelim şu umudunu."
Jimin Yoongi'nin elinden tuttu ve kapıyı açtı. Yoongi de son anda anahtarını aldıktan sonra çekiştirmesine izin vererek götürdüğü yere gitti. Jimin'in evine girdikten sonra ise salona gidip oturdular. Jimin hemen telefonunu çıkartıp umudunu aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inspiration - YoonMin ✔️
Teen Fictionİlk Yoonmin hikayemize hoşgeldin! İçeriğinde çok fazla smut var, rahatsız oluyorsan lütfen okuma. Teşekkürler :)