SOKAK HAYVANLARI ASLINDA SORUN OLMAYABİLİR!

121 1 0
                                    

Kendimi bir tartışmanın ortasında bulduğum anlarda, en zorlandığım zamanlar; aslında herkesin haklı olduğunu gördüğüm zamanlardır.

Ülke gündeminin bir bölümünü birkaç gündür çok acı bir konu oluşturuyor. Küçücük bir yurttaşımız, sabahın karanlığında(!), okuluna gitmek için evinden çıktıktan sonra evine yakın bir mesafede, başıboş sokak köpekleri tarafından saldırıya uğradı. Çok acıdır ki, bu olay ülkemizin başkenti Ankara'da, 2023 yılında, 'Türkiye Yüzyılı' söylemleri içerisinde ve bu söylemin sahiplerinin yönettiği güzel ülkemde yaşandı.

Videolarda, küçük yurttaşımızın babasının söylediklerini dinledikçe yürekleri parçalanmamış tek bir kişi olduğunu düşünmüyorum.

Yurdun sokaklarında başıboş köpeklerin varlığı, hem sokaklarda yaşamak zorunda bırakılmış köpekler hem de bizler açısından çok büyük bir sorun olmasının ötesinde her iki taraf için de büyük bir tehlike. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekiyor.

Bir hayvan sever ve daha da ötesi bir veteriner sağlık teknikeri olarak bunu açıklıkla ifade etmem gerekiyor. Sorun çok ama çok derin! Fakat asla çözümsüz değil! Konu sadece sosyalist bir bakış açısına ve yine sosyalist değerlere sahip, sosyal politikalar üretmeye gebe. Zira sosyalizmin, sadece insanlık yararına bir sistem olmadığını, tüm evreni ve evrenin canlı cansız öznelerinin çıkarlarını kapsadığını düşünüyoruz.

O halde sorunun çözümünü basamak basamak, sistematik bir şekilde ele alalım.

Sokak hayvanları, bakteriler gibi bölünerek, ya da viruslar gibi replikasyon yoluyla üremezler! Sokak hayvanlarının var olma sebebi insandır!

İnsanlar, evlerinde besledikleri ve artık giderlerini karşılayamadıkları evcil kedi ve köpeklerini sokaklara terk ettikleri için vardır.

Tüm bular olurken, vicdanı olan pek çok insan ki; biz bu kişilere; 'hayvan severler' diyoruz, bu canlıların aç kalmalarına göz yumamaz ve olanakları doğrultusunda beslenmelerini sağlamaya çalışır. Hatta yine olanakları çerçevesinde barınmalarını sağlamaya çalışır.

Yani aslında sokak köpekleri bir insanı yemek için saldıracak kadar aç değillerdir.

Onları besleyen birileri var. Evet, kabul ediyorum! O hayvanların karınları bir ev köpeği gibi tıka basa dolu değil.

Peki, karınları tokken  sokaklarda yaşayan köpekler neden saldırıyor?

Birinci neden, onlar beslendikleri bölgelere koruma sağlamak isterler. Aynı zamanda köpekler için, gün doğumu ve gün batımı her şeydir! Sadece köpekler değil, kuşlar için de öyledir mesela.

Eğer Alsancak, Karşıyaka, Beyoğlu, Kadıköy vb... yerlerde yaşamıyor ve gece/ gündüz hayat her zaman akmıyorsa, gün batımından gün doğumuna kadar, mahallenin sakini olmayan insanlar da, tanımadıkları hayvanlar da, onların bölgeleri için bir tehlike olarak algılanır!

Bu mahallelerde, her yer aydınlıkken, insanlar uyanmış ve evlerinden çıkmışken artık çok acil bir durum olmadıkça; kendilerini besleyenleri korumaları için çok fazla bir neden yoktur.

Zaman ayarlarımız, dini sebeplerle bir süredir Arap ülkeleriyle aynı zaman diliminde. Bu tür ağır sonuçlara rağmen, devleti yönetenler, kendi dünya görüşlerini tüm halkımıza dayatmak adına bu uygulamadan vaz geçilmiyor.

Buna kızgın değilim. Çünkü zaten iktidar olmak ve iktidarda kalmak istemelerinin sebebi, tamamen benimkiyle aynı! Yani; kendi politik görüşlerini hayata geçirmek.

Neyse, biz yazının gerçek amacına dönelim.

Biliyorsunuz doğada köpekler sürüler halinde yaşarlar. Bu konuyu biraz açmak istiyorum.

SOKAK HAYVANLARI ASLINDA SORUN OLMAYABİLİR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin