"Selam sarışın"ahhh yine bu adam yine bana bir miktar para karşılığında onunla beraber olmamı isteyecek.
"Ne alırsınız?"sorduğum soruya çevap vermek yerine önümde başka bir müşteri için hazırladığım viskiyi aldı ve dudaklarına götürdü.
"Hadi ama bebeğim ne istediğimi çok iyi biliyorsun"dudaklarına yerleştirdiği arsız gülüşü sinirlerimi bozmaya yetiyordu.
"Bu teklifinizi kabul etmeyeceğimi biliyorsunuz"arkasında gördüğüm beden ile yüzümdeki gülüş yavaş yavaş düşmüştü.Bunun burada ne işi vardı?
Arkada gördüğüm beden bize yaklaşırken iyice gerildiğimi hissetmiştim.Önümdeki teskahtan destek alarak başımı öne eydim kim bilir başıma neler gelicekti?
O beden yanımıza kadar geldiğinde kafamı kaldırdım ve derin bir nefes aldım."Naber felix?"
"İyim patron siz?"
"Bende iyim size de merhaba"patronum elini bu ismini dahi bilmediğim ama her fırsata bana yavşayan bedene uzatıp gülümsedi.
Adam önüne uzatılan eli sıkıp bıraktı.
"Merhaba,sanırım patronusunuz?"
"Evet hem patronuyum hemde babası eyer ki bir kusuru olursa bu malın bana söylemeniz yeterli hemen hallederim."bu adamın bu pişkin halleri cidden sinirime gidiyor.
"Şey aslında bir kusuru var"babam kaşlarını catıp devam etmesi için ortaya bir kaç mırıltı bıraktı.
"Uzun zamandır onunla bir ilişkiye girmek istiyorum ama o bana bir on dakika ayırmayı reddediyor"cidden şimdi sıçmıştım.
"Felix biraz söz dinle ve müşterimizin isteyini yerine getir!"sesi o kadar gür çıkmıştı ki kendime hakim olamayarak başımı evet anlamında salamıştı.Adamın gülüşü sinirlerimi dahada bozarken derin bir nefes aldım ve önden ilerlemeye başladım adam ise arkamdan geliyordu.
Yolda ilerlerken gözüm yanımdaki adamı durduran kırmızı saçlı adama kaydı.Yalan yok kırmızı saçlı adamın yüzü tapılası'ydı.Ama şuan bunları düşünmeye vaktim yoktu.
"Yine ne boklar yedin?!"adam çok karizmaydı be!Yanımda bana yavşaya bayılan beden dizlerinin üstüne düşmüstü sanki...sanki açı çekişiyor gibi bir hali vardı.Kırmızı saçlı sanki onunla göz teması kurarak canını acıtıyordu.Bundan korkmuştum ve etrafta kimse yoktu tek başıma ona bir şey yapamazdım. Adam gözlerini bana çevirdi ve bir kaç küfür savurdu.
"Ananı sikim bu insanın burada ne işi var!"adam dişlerinin arasından tıslarken dediklerini anlamak zordu ama zorda olsa anlamıştım.
Ne demek istiyordu bu adam?Sanki o bir insan değilmiş gibi konuşuyor.
Orada öylece dikilmek yerine kaçsam iyi olur.Ama yereye kalabilirim ki?Burada kimse yok ve önümde bu adam duruyor arkam ise tamamen beton duvar.Adam bana yaklaşırken çok fazla gerilmiştim.O bana yaklaştıkça bende ondan uzaklaşıyordum taki sırtım soğuk duvar ile birleşene kadar.Amk burası dopdolu olurdu neden kimse yok?Diyer adam hala yerde kıvranırken bu adam bana yaklaşmaya devam ediyordu.En sonunda dibime kadar girdi ve kokumu içime çekti.
"Zevkin güzelmiş minho,kokusunu sevdim"adam bunları derken gözlerini kapatıp kokumu içine çekmeyi ihmal etmiyordu.Demek bana yavşayan adamın ismi minhoydu.
Yerde yatan adam bir hışımla ayağa kalktı ve bize yaklaştı amk burada ne dönüyor!?
"Öyledir zevkime her zaman güvene bilirsin Hyunjin"adamın şu pis sırıtışı çok sinir bozucuydu.Ama kırmızı saçlı adamda hoş duruyordu.Artık o adama hyunjin diyeceğim ismi bu sonuçta.Kendi içimde bu kadar çok konuşurken onlara karşı bir mimik dahi oynatmıyordum.
"Bak Hyunjin yine ne yaptım bilmiyorum ama bunu telafi etmeme izin ver"bu dediği şeyle hyunjin kafasını minhoya çevirdi.
"Nasıl telafi edeceksin Vampirleri birbirine düşürüp kaçmışsın resmen!"Ne?Ne Vampiri?
"Bu insanı sevdin sanırım onu sana verebilirim onun için günlerdir uğraşıyorum eyer gelmeseydin şu an onu sömürmüştüm bile"Ne dönüyor lan burda!?
"Ne Vampiri ne sömürmesi ne diyorsunuz?!"Hayır kahretsin çok büyük tepki verdim kesin buradan cesedim çıkacak.
İkiside bana dönüp sert bakışlarını atılar ciddi anlamda kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Ve hala sırtım duvar ile temas halindeydi hyunjin bu sefer sinirle ellerini kafamın yanarına koyup beni sıkıştırdı bundan zevk aldığını görebiliyordum."Ve sen beni kimseye veremesin!"bu cesaret nerden geldi?Ahh ölmemeliyim onları bırakamam.
"Olur bunu sevdim onu bana ver!"adamın sırıtışı tüm yüzünü ele geçirirken gerçekten korkutucu görünüyordu.
"Anlaştık,bu sefer ciddi anlamda üzüldüm kokusu çok güzel kim bilir tadı nasıldır?"minho ağzından sular akarken mide bulantıcı bir şekilde konuştu.Cidden ne dediklerini anlamıyorum.
Hyunjin elini çebine atarken gülmeyi ihmal etmiyordu.Cebinden bir bez çıkartı ve onun daha ne olduğunu anlayamamışken ağzıma o bezi bastırdı gerisi ise karanlık.
☆
☆
☆
☆
☆
☆
☆
☆
Bu benim ilk hikayem umarım böyenirsiniz lütfen oylayın ki devam bölüm atmak için bir sebebim olsun seviliyorsunuzzzz♡♡♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire's Love/hyunlix✔️
Wampiry"Kanlar biçaklar yumruklar havada uçuşurken neden yaşama isteyi olsun ki içimde?"Işte bu soru hayatını maf etmişti sarışının.Ölmek istiyordu ama onları geride bırakamazdı."Ölüm...ölmek istemek için fazla genç değil misin sarışın?"yanına gelen bu ada...