Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte Gedelli de, kar yağışından önceki ayaz dolu akşamlar başlamıştı. Kasaba halkı, her kış olduğu gibi öğle vaktine kadar işlerini halledip, sonraki saatlerde yemek için uğraşıp duruyordu.
~~~Düğüncü Muammer/ Ev
Herkes sessizlik içinde yemeğini yiyordu. Cemile ve Veysel yan yana, Muammer baş köşede, yanında eşi Döndü, Elif ise, Yağmur ile Yusuf'un arasında oturmuştu, ara sıra kaçamak bakışlarla karşısındaki boş sandalyeye bakış atıp tekrar tabağa bakıyordu. Kayınvalidesinin seslenmesi ile kendine gelir.
- Elif kızım... Yine bir şey yememişsin... Sevmediysen, değiştireyim yemeği...
- Yok annecim ondan değil... Canım istemiyor...
- Ama kızım bak böyle olmaz ki... Cemile kızım sende bir şey desen...
- Valla anam haklı eltim, sonra Kenan Abim kızar bize, niye bakmadınız Elif'e diye...
- 1 Haftadır hiç aramadı...Elif'in söylediği cümle üzerine herkes birbirine bakar, sessizliği bozan Muammer olur.
- Veysel, oğlum sen hiç konuşabildin mi abinle?...
- Yok baba konuşamadık... Aradım bir kaç kere ama-...
- Tamam oğlum...
- Allah'ım sen evlatlarımızı koru yarabbim...Herkes içinden "amin" deyip, yeniden sessizlik içinde yemeğine devam eder. Kasabada genellikle herkes ailece yemek yerken, Muammer'in evinde hemen hemen her akşam bir tabak eksik olurdu.
O tabağın, boş sandalyenin sahibi ise Kenan'dı. Kenan başarılı bir tim komutanıydı, uzun yıllardır havada, karada, dağda; kısaca her yerde emir komutası kendisine ait olan timiyle birlikte operasyona çıkıyordu. Kimi zaman 1 hafta, kimi zaman 3 ay boyunca göremiyordu ailesini... Yine o geçmek bilmeyen bir zaman dilimi girmişti araya, en son Veysel'le konuşabilmişti. "Elif'im, annem, babam, önce Allah'a sonra sana emanet Veysel'im" demişti. Veysel cevap bile veremeden hat kesilmişti. Abisiyle son konuşmasını hatırlayan Veysel, dolan gözlerini hızla silip, elindeki ekmeğini bölüp yemeye devam eder.
Aynı anlarda, Kenan arabası ile sokağa girmiştir, arabayı park ettikten sonra, evin anahtarını cebinden çıkarır. Işıklar açık olduğu için, sessizce girip sürpriz yapmak gelir aklına... Usta bir şekilde anahtarı deliğe sokup, neredeyse hiç ses çıkarmadan çevirip kapıyı iter. Ekipmanlarını, botlarını çıkarıp ayakkabılığın önüne koyar. Parmak uçlarında merdivenden çıkar. Salona girdiğinde, onu ilk farkeden Döndü olur. Annesi tam sevinç çığlığı atacakken, Kenan işaret parmağını dudağına koyarak yürür. Elif'in tam arkasına dikilir.- Elif'im...
Kenan'ın seslenmesi ile herkesin ayağa fırlaması bir olur. Elif, anında kocasının boynuna atlar.
- Kenannn...
- Canımmmm...
- Ohhh şükür kavuşturana... Niye aramadın geliyorum diye...
- İnan ki telefonu elime almaya vaktim olmadı be güzelim...
- Oğlum...
- Annemm...Annesi, babası, yeğenleri ve Cemile ile sarıldıktan sonra en son Veysel kalır. Veysel, abisine öyle bir sarılır ki, Kenan da aynı şekilde karşılık verir.
- Abim...
- Veysel'im...
- Şükür sağ salim geldin...
- Geldim abicim, geldim...
- Kenan'ım, aç mısın?...