liseli aşıklar

Sevgili mi?

Afra'nın gözünden:

uyandım ve Ateş hala uyuyordu. Odada bulunan lavaboya gidip elim yüzümü yıkadım ve lavabodan çıktım. Ateş uyanmıştı, o esnerken odadan çıktım ve merdivenlere yönelip aşağı inecektim ki esnerken kolumdan tutulmasıyla yerimden sıçradım.

Ateş: Prenses nereye böyle merdivenden inerken esnersen yuvarlanırsın uyarmadı deme.

Afra: Prenses mi? 

Ateş: Evet prenses çok mu ilginç.

Afra: Sal ya senle mi uğraşacağım ben.

  Afra merdivenlerden inerken ve gözleri şaşkınlıktan büyümeye başlar. Neredeyse sayamayacağı ama göz tahminlerine göre 20 hizmetli kahvaltı hazırlıyordu. Kahvaltı masasında da Ateş'in babası oturuyordu ve Afra'yı sofraya davet etti.

Ateş'in babası: Gel Afra  otur kahvaltı edeceğiz.

Afra: yok ben eve gideyim formamda yok zaten formamı giyip okula giderim.

Ateş'in babası: Yok canım olmaz öyle şey asla izin vermem. Müdürü arayıp konuşacağım formasız gitmeni göz ardı edecek, ayrıca Ateş'te seni okula götürecek.

Ateş: Evet ya, evet evet, tabii ki de, yani tartışmasız değil mi ben götüreceğim (sırıtır).

Afra içinden: (Allah'ım ben nereye düştüm ya rabbim).

Afra: Peki o zaman (masaya oturur.)

Kahvaltı biter ve Ateş ve Afra arabaya binerler.

Okula gelirler ve Ateş okulun önünde lüks arabasıyla drift atarak durur. Arabanın üstü açık olduğu için herkes Ateş'i ve Afra'yı yan yana görür. Ecrin ve Lara'da dahil.

Lara: Abimin dün neden beni odaya almadığı ve neden kitlediği anlaşıldı.

Ecrin: Afra'nın dün telefonlarımıza neden bakmadığı da aynı zamanda.

Bütün okul onlara bakarken Ateş arabadan inip Afra'nın kapısını açar ve Afra'yı şaşırtan bir cümle kurur.

Ateş: Gel sevgilim. (Biraz bağırarak)