selamm uzun zamandır yb atmıyordum üzgünüm umarım beğenirsiniz keyifli okumalar diliyorummm
______________________________________Başımı koltuğun köşesine, yaslamış bir şekilde uyuduğumun farkında bile farmamıştım.
Başımı kaldırdığımda, Taehyung'un yüz üstü dönmüş, başınıda kucağıma doğru yerleştirmiş bir şekilde, uyuduğunu gördüm.
Pencereden baktığındığımda, güneşin yavaş yavaş doğduğunu fark ettim.
Telefonum yanımda olduğu için, hızlıca elime aldım. Saate baktığımda saat 7.02 idi. Tarihe bakındığımda'da bugünün pazartesi olduğunu ögrenip, telaşa kapılıp telefonu fırlattım.
"Kahretsin!" Kısık bir sesle konuştuktan sonra, Taehyung'un başını yavaşça kaldırıp, oradan, koltuktan kalkmaya çalıştım.
Koltuktan kalktığımda, Taehyung'un başının altına yastığı koyup, ensesine yastığı yasladım, yavaşça.
Hemen odaya girip, hızlıca kıyafetlerimi giyinip çantamı hazırladım.
Lavaboya doğru yürümeye başlarken, salondan bir ses yükseldi, Taehyung'un sesi.
"Dur dur, bende hazırlanıp beraber çık-"
Sözünü kesip, öksürmeye başladı. Dün çok fazla ateşi vardı. Bu nedenle ona okula gitmesine izin vermezdim.
Salonun kapısına kadar yönelip, Taehyung'un yüzüne baktım.
"Baksana haline, hastasın olmaz. Bu hafta yada bugün dinlen. Yarın kendini iyi hissedersen, beraber gideriz okula. Dolapta yemek var, ısıtıp yersin. İlaçlarını içmeyide unutma."
Diyip hızlıca lavaboya gittim. İhtiyacımı karşıladıktan sonra, elimi yüzümü yıkayıp, çıktım.
Taehyung'un salondan çıktığını görünce, ona doğru yaklaştım. Ona vardığımda sırtını okşadım. Hızlıca arkasını dönüp, konuşmaya başladı.
"Aslımda iyiyim ben, bir şeyim yok. Sadece başım ağrıyor."
Taehyung itiraz ettikten sonra konuşmaya başladım. "Baş ağrım yeterli değilmi sence? hadi geç, belki geç gelirim okuldan sonra direkt işe gidicem. Sen beni bekleme yemeğini ve ilacını güzelce iç."
Taehyungun yüzüne baktığımda, Taehyung'un yüzünde üzgün bir ifade vardı. Ona sırtıp salona geçtim. Az önce fırlattığım telefonumu, koltuktan aldım. Taehyung'a gülümseyerek evden çıktım.
Ayakkabımı giyip, hızli bir şekilde merdivenden inmeye başladım. İndikten sonra binadan çıktım.
Telefonumdan, saate baktım. Saat 7.27'idi, daha var dersin başlamasına.
Koşarak değilde, yürümeyi tercih ettim. Kulaklığımı çantadan cıkarıp, kulağıma yerleştirdim ve müzik açtım.
Okula yürüdüğümde, bazı okula giden öğrencileri gördüm. Hepsi telefonlarına bakmış, birbirlerine fısıldıyorlardı.
Ne olduğunu tam olarak anlamamıştım, ama bütün öğrenciler bu konu hakkında, konuştuklarına göre bu ciddi bir mesele.
Okula geçtiğimde, kulaklığımı ve telefonumu çantaya koydum.
Merdivenlerden çıktığımda, herkes birbirlerine fısıldıyorlardı. Ve bu acayip fazla kötü hissetirdi.
Sınıfa geçtiğimde, bazıları bir grup halinde, telefona bakıp fısıldaşıyorlardı.
Sırama geçtiğimde, kendisi tek oturan bir çocuk gördüm. Hiçbir şeye şaşırmamış, kitap okuyordu.
Büyük ihtimalle asosyal bir insan, çünkü hiç kimseyle oturup konuştuğunu görmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you own me -Taekook-
Teen Fiction"Seni kurtarmaya geldim küçüğüm, gir içime seni ısıtayım..." SEMETAE UKEKOOK