1] Gezgin

161 36 30
                                    

Emma356_2345 güzelime ithaf ediyorum ✨

Yorum isterim.

***

1987 Güney Kore, Asan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1987 Güney Kore, Asan....


"Kural... Bir!"


Sol eliyle çenesinin altına sert bir darbe attığında, tok sesiyle konuştu.

"İyi bir gözlemci ol ve, düşmanının bir sonraki hamlesini fark et."

Geri çekildiğinde kara gözler ona öfke ile baktı. Gerginlikten çenesi titrerken, hızla yaşlı adamın üzerine koştu.

"Kural... İki!"

"Düşmanını hafife alma, o üzerine atılmadan önce ilk darbeyi sen vur."


Yüzüne gelecek olan yumruğu, başını yana çevirerek savurdu. Sağ bacağını kaldırıp, genç çocuğun karnına tekme attı.

"Ve kural... Üç!"


"Elinden gelenin en iyisini yap."


Jimin, üzerine atlarken sol elinin avuç içiyle göğsüne bir darbe attı. Geriye doğru sendeleyen oğlunun terden ıslanmış saçlarına baktığında, elindeki tozu silkelermiş gibi yaptı ve yüzünü buruşturdu.

"Yeter bu kadar evlat. Hasta olacaksın."

"Hayır baba, devam etmek istiyorum."


Yaşı gibi ruhu da gençti. Azimli ve hırslı. Yaşlı gezgin Jisung, oğlunu baştan aşağı süzdü, umursamaz bir şekilde elini sallayıp arkasını döndü.

"Daha çok toysun evlat, şimdilik bu kadar yeter."

Daha çok hırslansın, gözünü karartsın istiyordu. Asla pes etmesin, hep daha çok çabalasın. Çünkü biliyordu ki.. yaşının getirisiyle daha çabuk gaza geliyordu, Jimin.


Ve başarmıştı da..

Bir kaç adım atmıştı ki, tişörtünün ucuyla terini silen Jimin beklemeden peşinden adımladı, diz arkasına tekme atarak düşmesini sağladı.


"Yapabileceğin sadece bu mu?"

Tek dizi üzerine düşerken, dudakları arasından alaycıl bir kıkırtı döküldü. Jimin, sinirle ustasının üzerine atılmak için hamle yaparken, yaşlı adam sağ bacağını uzatıp toprağa sürüyerek etrafında daire çizdi.


Karşı karşıya geldiği oğlunun tişörtünden ve pantolon kemerinden tutarak başının üzerinden döndürüp sırt üstü yere devirdi.


Acıyla inleyen oğlu yerde kıvranırken ayağa kalkıp elindeki tozu silkeledi.
Jimin, babasının sırıtan yüzüne bakarken gözlerini devirdi öfkeyle.

"Bazen oğlun değil de, düşmanın olduğumu düşünüyorum baba. Hiç acıman yok."

Tutması için elini uzattı gezgin. "Eğitim sırasında öğrenci olduğunu unutma. Ve yaşlı bir bunak olduğum için beni hafife alma velet."


Jimin, onun en değerlisiydi. Oğlu henüz üç yaşında iken, eşini, sevdiği kadını kaybetmişti Jisung. Hayatının geri kalanını ise oğluna adamıştı.

Oğlunu her ne kadar canından çok sevse de, söz konusu dövüş, eğitimler olunca içinden otoriter bir adam çıkıyordu.

"Kabul etsen de etmesen de yaşlandın baba. Ama kabul etmeliyim ki, hâlâ iyi bir dövüşçüsün."

Ayağa kalkıp üzerini silkelerken alay ederek yanıtladı babasını. Jisung, kahkaha atarken ensesine sert bir tokat atıp gülüşünü durdurdu. Yüz ifadesi ciddi bir hal alırken eve doğru yürüdü.

"Seni hadsiz velet. Hadi oyalanma, sabah erkenden yola çıkmamız gerekiyor."


Beraber eski, harabe haldeki eve girdiklerinde ilk iş olarak temizlenip kıyafetlerini değiştirmişlerdi.

Jimin, küçük çantaya kıyafetlerini yerleştirirken Jisung akşam yemeği için pilav, balık pişirmiş ve yanına da her zaman sofralarında eksik olmayan, rahmetli eşinin tarifi ile yaptığı kimchi'yi koymuştu.

Baba, oğul yer sofrasına oturup yemeklerini iştahla yerken, sabah yapacakları yolculuk hakkında konuşmuşlardı. Sofrayı topladıktan sonra yapacakları pek birşey olmadığı için yatmaya karar vermişlerdi.

Park Jisung, dönemin en iyi dövüş ustalarındandı. Daha önce Joseon krallığında, komutan olarak görev yapmıştı.


Eşinin ölümünden sonra hayatını oğluna adadığı için kralın kendisini azad etmesiyle görevi son bulmuştu. Senelerdir de gezgin olarak hayatına devam ediyordu.


Üç yada beş ay gibi sürelerde kasaba değiştirip oradaki hevesli gençlere dövüş sanatını öğretiyordu. Pek bir kazancı yoktu, kesesine giren üç kuruş bile onlara yetiyordu.

Amaçları zaten para kazanmak değildi, doya doya gezip, hayatı yaşamaktı. Öyle de yapıyorlardı.

Şimdiki adresleri ise, Kore'nin bir diğer şehri Jecheon'du..


**

Evet birkaç bölüm böyle kısa kısa gelebilir, çünkü konu akışına bağlı.

Ve dövüş ile ilgili pek bişey bilmiyorum, kafamdan atıyorum o yüzden yorum yaparken profesyonel dövüşçü olmadığımı göz önünde bulundurun lütfen.

Okuduğunuz için teşekkür ederim 💗

 TRAVELER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin