-billdip-[bxb]

1~kasabaya dönüş

Dipper dan

(Saat:11.42 )
*Ailemizin 3yıl sonunda verdiği izin ile kasabaya geliyordum.Buraları özlemistim ,
kardeşim mabel ise California da bazi arkadaşları ile en çok buzlu jelibon  iceceği icen kazanır yarışması yaptığı için, 2 gün önce hastalandı.
Bu yüzden 1 hafta sonra gelecek.
Tek başıma esrarengiz kasabaya dönmek biraz sıkıcıydı  hemen  çantamda bulundurduğum bir kitabı  sağ elime  aldım  okumaya odaklanamdım ki

aklıma bill geldi acaba yaşıyormu diye düsünurken..

Tam o sırada esrarengiz kasaba yazan tabelayı görünce sevindim.
elimdeki kitabı  bıraktım ve yolu  izledim.
(7 dakika sonra)
*sonunda otobüsten inmiştim elime bavulumu alıp kulübe nin yolunu tuttum
Ve gülümseyerek zile bastım.
Kapıyı Soos açmıştı ,kafasında fesi vardı ve Stan amca gibi giyinmişti .

S:KANKAAA.

diyerek bana sarıldı bende sarılmıştım ama bildiğin beni boğuyordu, bende

D:Soos yeter nefes alamıyorum.

Dedim ve sarılmayı bıraktı ve affedersin dedi.içeri girdigimizde Wendy i gördüm saçları hala uzundu ve benim şapkamı takıyordu ,bende onun şapkasini takarak gelmiştim

W:DİPPEERRRR.

diyerek oda bana sarıldı, ve  şapkamı ondan alıp onunkini kafasına koyup çam ağacı olan şapkamı geri kafama koydum,  gülümsedik ( ona karşı birşey hissetmiyordum)

Sarılma  faslanını geçtikten sonra mutfağa   gidip sandelyeye oturduk
İkiside
mabel in neden gelmediğini sordu
Bende olanları anlatınca suratları biraz düştü ama 1hafta sonra geleceğini soyleyince gulumsediler ....

Bende onlara merak ettigim biseyi sordum stan amca ve ford amca neredeydi ne zaman geleceklerdi
Sordugumda Soos bana ikisinin kanadaya gittiğini, araştirma yapacıgıni  ve sizin geleciginizi bildikleri icin en erken 2 haftaya geleceklerini, söylediginde
Biraz uzuldum , sohbetimiz bittikten sonra

Odaya cıktım ve eşyaları mı koyup altıma siyah şort  alıp üstüme ise beyaz bir tişort aldım beyaz ayakkabı giymiştim ve sırt çantamı ve yanıma günlük almıştım,
Evet ormana gidiyordum.
İlk merak ettiğim şey olan bill in heykeli hala yerindemi diye bakmaktı
Ormana girip heykelin yolunu tuttum ve hala yerindeydi
İcimden

*Acaba hala yaşıyormu .

Diye heykeke bakarken, içimden birisi sanki bana onun elini tutman icin emir veriyordu
İstemsizce elim onun eline gitti ve tuttum

Heykelin etrafından mavi atesler cıkmaya basladi ve .
Bill in şeytani kahkaha  sesleri geliyodu

Titremeye başladım. Ve  heykekden biraz uzaklaştım çok uzaklaşamadan yerimde dona kalmıştım

B:Nereye gittiğini sanıyorsun Çam ağacı~

Diyerek bana yaklaştı onu  biraz süzdüm
Boyu neredeyse 190 larda  gibiydi ve saçları sarı ve arada siyahlar vardi gözleri altin gibi parliyordu vücudu ise yapiliydi kıyafeti ise (sarı ve siyah takim elbise hayal edin)
[ sorgulamayın diğerlerindede böyleydi]
elinde bastonu vardı gerçekten yakışıklıydı , haksızlık benim boyum neden bukadar kısa!

O bana doğru gelirken
Acaba bana nasıl iskence edeceğini düşunurken
Dibime kadar gelmişti

Çenemden tutup yüzüne bakmamı sağlamıştı göz göze gelmiştik

Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken  yutkundum ve bana

B-Sana zarar vermeyeceğim Çam ağacı~

Dedi ve ben ona

D: b-benden ne istiyorsun seni eşkenar!

Dediğimle birlikte bir kahkaha atti ve

B:Beni bu taştan çıkaran sensin ve  ne istediğimi mi soruyorsun

içimden ne kadar  aptal bir şey dedigimi düşünürken bana

B:Evet senden bir isteğim var

içimden kesin ne kadar şeytani bir sey isteyeceğini düşünürken sesimin titremesine engel olamadim ve ne istediğini sordum

B:Öncelikle benden korkma..

Dediği şeyden sonra bill, dipper ın belinden tutup kendine  doğru çekmişti  ve dipper

D:Sen ne yapıyor....

Derken bill bişeyler fısıldayıp  dipper ın  bayılmasını sağlamıştı

Devam edecek...

Yazım yanlışı yapmış olabilirim şimdiden kusura bakmayın