2.

159 14 4
                                    

...

Turuncu saçlı barmen bakışlarını, sanki hiçbir şey yapmamış, mağdurmuş ve Minho kendi keyfi istediği için ona bağırmış gibi davranan kızdan çekip, Minhoya yönlendirdi.

Minhoda ona baktığı için göz göze geldiklerinde barmen kıza dönüp sorun olmadığını gidebileceğini söylediğinde pembeli kız kafasını sallayıp, yanlarından uzaklaştı

Minho sinirle kızın gidişini izlerken, barmen ise aynı sinirle etrafına bakıyordu. Turunculunun onları izleyen insanlara bakışı herkesin önüne dönmesine sebep olmuştu. 

Minho pembe saçlı mini etekli kızın gözden kaybolmasıyla barmene döndü. "Sebepsiz yere ona bağırdığımı mı düşünüyorsun cidden?"  dedi öfkesi biraz soğumuş şekilde. Barmen de onu aynı şekilde cevapladı. "Başka bir açıklaması var mı ki?"

"Var fakat seni ilgilendiren bir şey değil. Sana bunu açıklayacak zamanım yok. Daha önemli işlerim var." diyerek arkasında Chrisi bırakıp oradan uzaklaştı. Chris yerine geri dönerken Minho da sert bir yumruk atıldığı için kanayan dudağını silip yüzünü buruşturarak etrafına göz attığında bir kaç tanıdık olmayan insanlar gördü. Kendini yandaki koltuğa bırakıp, yeniden müziğin açılmasıyla gürültünün hakim olduğu mekanda sesini duyurabilmek için arkadaşıyla konuşan kızın kulağına yakınlaştı.

"Müsait misin?" aniden kulağına gelen sesle yerinden irkilip, Minhoya dönerek konuştu "Kimsiniz?" "Tanımıyor musun beni?" "Hayır tanımıyorum. Lütfen, diyecek bir şeyiniz yoksa yanımızdan uzaklaşın." Yanındaki arkadaşı da onayladığında Minho histerik bir gülüş bıraktı.

"Benimle yat." Aniden gelen teklifle ilk önce gözlerini irileştiren kızlar daha sonradan kahkaha atmaya başladığında derin bir nefes aldı. "Dalga geçmiyorum. Buradaki herkesle yattım. Bugüne kadar kimse beni reddetmedi. Bence bir düşünün derim."

"Ben de bi siktirin gidin derim." Koyu kırmızı saçlı kız konuştuğunda  Minho ayağa kalktı. Chris kız kardeşi ve kız kardeşinin arkadaşının yanında olan adamı görüp, çokta uzakta olmayan mesafeden bağırdı. "Hey, Soyeon, Yuna buraya gelin." Chrisin sesini duyan üçlü o tarafa döndüğünde Minho aynı kişiyi yeniden görünce gözlerini devirip, bardan çıkmak için kapıya adımladı.

Chris kızlara burada onu beklemelerini söyleyip adamın arkasınca ilerledi. Vardığında yakasından çekip, duvara itti. "Senin derdin ne? Ne istiyorsun kızlardan?" tıslarcasına konuşurken, Minho pekte umursuyor gibi gözükmüyordu. "Beni duymuyor musun, piç?"

Yakasını yeniden sarsan adama karşı iki bacağına da tekme atıp sendelemesini sağladı. Dizleri üstüne düşünce de tam önünde duran turuncu saçları parmaklarıyla kavrayıp kafasını kaldırarak kendisine bakmasını sağladı. "Sabrımı sınama." Kimseye bir şey açıklama gereği hissetmiyordu.

Kalkmaya çalışan Chrisin parmakları arasında olan saçını çekip, acıyla inleyerek kalkamamasına sebep oldu. Çok sert vurduğu için bacağını tutan bir elini kaldırıp saçlarını çeken elleri durduracaktı ki, Minho bunu da engelleyip bileğinden tuttu. Daha sonra iki elini de yakasına sarıp, kendine çekti. Az önceki yumruğun hıncını almak için sert yumruklarla süsledi yüzünü.

Kendisine üstten bakan adam ellerini yakasından çektiğinde turuncu saçlı yeniden dizleri üstüne düştü. Kafası önüne düşmüş Chrisin omzuna tekme atıp, kıyafetini düzeltti. Saçlarını arkaya atıp, son kez dağılmış iri adama bakıp sırıtarak yola koyuldu.

Arkasında sinir küpüne dönüşmüş adam yüzündeki kanları silip cebinden telefonunu çıkardı. "Evet şimdi gitti.. Nasıl isterseniz, efendim."  Aramayı sonlandıran karşı taraftaki adam olurken, gözden kaybolan Minhonun gittiği boş yola bakıp güldü..

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Reckless| MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin