Gercekten bu kadar uzun surdugu icin uzgunum ama duz yazi beni biraz zorluyor 🙌🏻
Medyadaki sarki tam olarak bu bolum ile uyumlu dinleyin yani 👌🏻
Neyysse sizlere iyi okumalarr bebislerim 🧚🏻♀️💗 ________________________
⋆⋅☆⋅⋆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⋆⋅☆⋅⋆
[★]
Yağan yağmur altında, çoraplarına kadar ıslanmış, fakat bunu umursamayarak koşar adımlarla ilerlemeye devam eden beden, çıktığı bu yolda korktuğu kadar da kararlıydı. Bir kere başladığı bu yolu bitirecekti.
Taehyung, sokaklar arasında dolaşırken gözleriyle aradığı evi bulmak için yoğun bir çaba gösteriyordu. Giydiği bez ayakkabılar, gri eşofmanı, tişörtünün üzerine aceleyle geçirmeye çalıştığı mavi hırkası, hepsi tamamen sırılsıklam olmuşken, aklında sadece haftalar önce ayrıldığı (?) sevgilisinin evini bulup tüm gerçekleri bütün şeffaflığıyla anlatmak vardı.
En son arkadaşı Jimin 'e attığı mesajın ardından hızla giyinip babasının evde olmamasından faydalanarak dışarı çıkmıştı. Daha önceden yerini öğrendiği evin, kendi evine yakın olmasına içinden şükrederek hızla koşmaya başlamıştı. Sevgilisini daha fazla bekletmek istememişti.
Fakat bir anda bastıran bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, planında yoktu. Bu yüzdendir ki bazen ayağı kayıp düşmüş, bazen ise adımları sekteye uğramıştı. Tâbi bu pes edeceği anlamına gelmiyordu. Bir kere kafasına koymuştu, artık ne üzmek, ne de üzülmek istiyordu.
Üzerinde Jungkook 'a ait olduğunu bilmeden giydiği hırkasının kapüşonunu iyice kafasına çekmiş, yüzündeki maskesini iyice göz altlarına doğru çıkarmıştı. Jungkook 'un, yüzünde oluşan yaraları görmesini istemiyordu.
Nefes nefese giriş yapmış olduğu sokağın başında biraz dinlenip elini duvara yaslayarak nefeslerinin düzene girmesini bekledi. Ayak tabanları ağrıyor, sırtında babası yüzünden oluşan yaraları ıslanmanın verdiği etkiyle sızlıyordu. Soğuk havada ince giyinmesinden dolayı elleri ve ayakları adeta buz tutmuştu. Dudakları koşmasının sonucunda kurumuş, boğazı hafiften yanmaya başlamıştı.
Yeterince dinlendiğini düşündüğü anda tekrar harekete geçip hızlı adımlarını görüş açısına giren eve yönlendirmişti. İki katlı, orta büyüklükte bir bahçesi olan müstakil eve doğru yola koyulmuşken tanıdık motorsikleti görmesiyle kalbi heyecan ve gerginlikle hızla çarpmıştı. Siyah motorsikletten inip kaskını indiren her şeyden habersiz Jungkook, elindeki kaskı motorsikletin üzerine koymak üzereyken duyduğu ses ile hareketleri buz kesmişti.