merve
kapıyı dördüncü kere tıklattığımda açmasını bekliyordum. bilerek açmadığının farkına varmam uzun sürmemişti. içerden sövüş sesleri gelirken gülümsedim. teyfikten anahtarı aldığımı bilmiyordu ancak böyle giremediğimi sanması komiğime gittiği için açmak yerine bekliyordum.
"aç şu kapıyı.."
anahtarı aldığımı bilmeden açmamazlık yapmaya devam ediyordu. açması için beklemeye devam etsem de açmak bilmiyordu.
"açmıyorum yürü git!"
kapıyı açınca neler olacağını bildiği için ona bir tık hak veriyordum ama artık onun beni süründürmesi sinirimi bozmaya başlamıştı. en sonunda dayanamayıp anahtarımla kapısını açmıştım.
kapıyı içeri girip kapattığımda bana ölümcül bakışlarla bakıyordu. "bana seni yiyecekmişim gibi bakmayı keser misin.." sözümün hemen ardından biraz düşünmüştüm. "aslında onu amaçlıyorum." sırıtarak konuşurken elindeki yastığı yüzüme yemiştim.
yastığı kenara atıp ona doğru ilerlemeye başladığımda eline yeni bir yastık almıştı. tekrar atacakken elinden tutmamla atamamıştı. "izin vermiyorum yaklaşma bana!" ona yastığı bıraktırdığımda gerilemeye çalışmış ama masayla duvar arasında sıkışmıştı. "buna haneye tecavüz diyoruz.."
"hayır mantıken teyfik beni davet etti."
"gelme.."
öyle bir şekilde söylemişti ki sanki gel demeye çalışıyordu ama bunu kendine itiraf edemiyor gibiydi. ona bakarken çapkınca sırıttım. bir şey yapacağımı anlar gibi kaçmaya çalışırken bir anda onu tutup kucağıma almıştım. çok hafif olduğu için onu taşımak çok kolaydı. kendini havada bulduğunda şaşkınca bana baktı. "ne yapıyorsun indir beni!" sırıtmaya devam ederken gözüme onun yatağını kestirmiştim. sıkı tuttuğum için kaçmaya çalışmıyordu, kaderi kabullenmişti.
onu yatağa götürdüğümde bana bakıyordu. yüzü çoktan kızarmıştı ve beni dövmekten farklı planları var gibiydi. mart ayındaki dişi kedilere benziyordu. onu kendime çektiğimde kazağımı yavaşça tutmuştu.
"hırçınlığın geçti mi?"
bana sinirli bir bakış atıp "kes sesini.." diye mırıldandıktan sonra bana izin vermiş gibi beklemişti. bu hareketine gülümseyerek dudaklarımızı birleştirdim. elimi onun beline götürüp onun alt dudağını emmeye başlamıştım.
yaseniya gözlerini kapatıp kendini bana bıraktığında kendime hakim olmaya çalışıyordum. elim belinde gezmeye başlarken ben dudaklarından çenesine doğru inerek öpmeye devam ediyordum. boynuna geldiğimde dünkü izin hala durduğunu görmemle gülümsemiştim.
"bekle.."
ona baktığımda gözlerini yavaşça açtı. "boynumu saklamak istemiyorum.." diye mırıldandı. boynuna bir öpücük bıraktığımda "zorunda değilsin. herkes kimin yaptığının farkında." diyerek başka bir öpücük daha bırakmıştım. durmak istemeyerek küçük öpücüklere devam ederken tekrar mırıldandı.
"lütfen.."
söylediği şeyle bir anda duraksayıp ona baktım. duracağımı düşünmediği için o da gerçekten bıraktığımı kontrol etmek için bana bakmaya başlamıştı. "lütfen dedin. bunu kayıtlara geçmeliyiz." söylediğim şeyle beraber bana boş boş bakmaya başlamıştı.
"tamam artık izin vermiyorum kalk üstümden."
bir anda triplenip beni köşeye itince ona bakmıştım. "ama hala seni öpmek istiyorum." yüzünü çevirip susunca ona döndüm. "sen çok acımasızsın."
"sende çok sapıksın."
"sapık değilim ben."
"sapıksın."
"bir daha sapık dersen gerçekten sapıkça şeyler yaparım sana."
ciddiyetle çıkan sesimle bir anda göğüslerini kapatmıştı. hayal etmiş gibi kızarmış bir yüzü de vardı. "çok masum düşünüyorsun." diyerek gülümsedim.
"sonra neden yanına yaklaştırmıyorsun diyorsun.. sapıksın işte."
"ya değilim sapık falan. beynim sapık olabilir ama kendimi tutabiliyorum gayet."
"gördük."
yüksekçe iç çektiğimde ona baktım. "görürsün sen şimdi sapık neymiş." meydan okur gibi çıkan sesimle tekrar onun üstüne çıktım. "tamam bekle..!"
ona tepeden gülümseyerek bakarken hala bana sinirli bakışlarla bakıyordu. "şu sinirli yüz ifadeni neden hiç silmiyorsun." dedim ona bakarken. kaşları çatık konuştu. "çok gıcık davranıyorsun çünkü.."
"tamam peki gıcık davranmayacağım. romantik olacağım."
bana anlamsızca bakarken ona yaklaşmıştım. gözlerim onun dudaklarında gezinirken yakamdan tutarak beni yaklaştırmıştı. "hmm..?" beni yaklaştırmasıyla gözlerinin içine bakmıştım. sinirli yüz ifadesi ben yaklaşınca geçmiş gibiydi.
dudaklarına yaklaşarak dudaklarımızı birleştirdiğimde onun kalbinin hızlı attığını hissedebiliyordum. öpücüklerimin hızı ve sayısı artmaya devam ederken bana yetişmek için ellerini boynuma dolamıştı.
en güzel hissettiğim anda kapının çalması başımı kaldırıp sövmeme neden olmuştu. yaseniya yavaşça gözlerini açıp kapıya baktığında o da memnun görünmüyordu. sinirle kalkarken kimin gelmiş olabileceğini düşünüyordum.
kapıyı açtığımda futbol takımının kaptanı murat duruyordu. ona bakarken neden geldiğini anlamamış bir şekilde ona bakmıştım.
"teyfiğin birkaç kıyafeti burdaymış, yatağın üstünde. verir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ırz düşmanı # gxg
Romanceyaseniya uzun zamandır onu izleyip onu dikizleyen merve'yi farkeder. • texting & düzyazı