Evet,harika!
Şu karmakarışık,kocaman İstanbul'da yeni yeni düzenimi oturtmaya başlamışken babamın işi nedeniyle Eskişehir'e taşınacaktık.
Başka ne bekliyordum zaten?Yıllardır ordan oraya sürükleniyoruz.Tam bir yere alıştım derken başka bir yer çıkageliyor.Üstelik ben üniversiteyi burda okumak istiyordum.Ailem de beni yalnız başıma bir yere göndermek istemiyordu.Şimdi Eskişehir de neyin nesiydi,orada mı okuyacaktım yani?
Yine ve yine tüm hayallerim suya düşmüştü.Kim bilir,belki oraya alışmaya başlarken yine başka bir yere sürüklenebilirdik.
Valizlerimi toplamaya yeni yeni başlamıştım.Tüm bu eşyalar bu kadar çantaya nasıl sığacaktı?
Büyük olan üç valize giysilerimi koymaya karar verdim.Hepsini tıkış pıkış koyuyordum,başka türlü sığacağı yoktu.Birinci ve ikinci valizlere giysilerimi yerleştirdikten sonra üçüncü valize geçtim fakat giysileri koyduktan sonra fermuar kapanmıyordu.Son çare valizin üstüne oturdum ve var gücümle ağırlığımı valize verip fermuarını çektim.Kapatmayı başarmıştım ama valiz o kadar şişkin duruyordu ki sanki fermuar patlayacak gibiydi.
En son kitaplarımı falan koyacağım çantayı açtım fakat bunun yersiz olduğunu anlamam uzun sürmedi.Hadi ama,bir kütüphane dolusu kitabım vardı bunları çantaya sığdırmayı düşünmem söz konusu bile olamazdı.Bu konuyu babamla konuşmak üzere rafa kaldırdım.
Duvarın her yeri Bilge ve benim resimlerimle kaplıydı.Canım arkadaşım,vedalaşmak üzere yanına gittiğimde başta bana inanmamıştı,sonra işin ciddiyetini farkedince bana sarılıp ağlamaya başlamıştı.Sonuçta dört sene aynı lisedeydik.Sıra arkadaşımdı ve o okula gelmeyince öksüz gibi hissediyordum,aynı şekilde onun da hissettiğine eminim.Buradan gideceğime en çok da onun için üzülüyordum.
Duvardan Bilgeyle olan resmimizi alıp Bilge'nin olduğu yere bir öpücük kondurdum ve resimi çantanın en köşesine yerleştirdim.
Eskişehire gideceğimiz için ilk tercihlerim Eskişehir olmuştu.Küçüklüğümden beri mimar olmak istiyordum ve sonunda başarmıştım.İstanbul'da okumak istiyordum da o ayrı mesele.
Tüm eşyalarımı topladım.Evet,her şey hazırdı.Geriye sadece buradan gitmek kalmıştı.Valizleri aşağı indirmeme yardım etmesi için kardeşimi çağırmıştım.O da bu sene liseye yeni geçmişti.
"Ereeeen!Gel de şunları indirelim hadi!"
"Of abla bir şeyi de kendin yap."diye hayıflanarak geldi.Ama geldiğinde dediğine pişman olduğuna emindim.Bu kadar valizi ölsem taşıyamazdım."Eh be kızım bee!Benim eşyalarım iki çanta tuttu,sadece iki çanta.Sen maşallah tokaların için ayreten kaç çanta kullandın doğruyu söyle!"
"Hadi hadi çok zırvalama da yardım et."dedim ve yanağından bir makas aldım.Uyuzdu muyuzdu ama seviyordum keratayı!
Eren'le birlikte çantaları taşıdıktan sonra babamın yanına gittim.Kitaplarımı götürmenin mümkün olmadığını söyleyince bana "Kafanı yorma Ada, hallederim."demişti.Kitaplar meselesi de çözüme kavuştuğuna göre artık gitme vakti gelmişti.
Bu evi,mahalleyi,anılarımı çok özleyecektim.Bu evin her köşesinde anılarım vardı.Kimi zaman ağlamıştım,kimi zaman eğlenmiştim,lise yıllarım burda geçmişti.Hayatımın en güzel yıllarını İstanbul'da geçirmek paha biçilmez bir şeydi.Ama artık gitme zamanı gelmişti.
Ben eve uzun uzun bakarken babamın her şeyin tamam olduğuna dair söylenen sesini duydum.Gidecektik.Eve uzun uzun baktıktan sonra kapıyı çektim.
Arabaya bindikten sonra yola koyulmuştuk.Uzun uzun yolu ve çevresindekileri inceliyordum.Bakkal Osman Amca'yı bile ne kadar çok özleyecektim kim bilir.Tüm mahallenin dedikodusunu yapan Şermin teyze,bana on altı yaşımdayken bile evlilik çağında olduğumu söyleyen Seliha abla,can yoldaşım Bilge,okulda Bilge'den sonra gelen en sevdiğim insan Murat ve daha özleyeceğim birçok şeyi geride bırakıyordum.Resmen yeni bir hayata başlayacaktım.
Haydi bakalım,ver elini Eskişehir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMŞU
Teen FictionHer ne kadar istemese de Eskişehir'e taşınmak zorunda olan Ada'nın hayatında her şey yolunda gitmez. Üniversite için Eskişehir'e gelen Bora,hayatının en tuhaf yıllarını burda yaşar.Abisi de burada olduğu için kendini yalnız hissetmez. Yeni okul,yeni...