SİYAH

100 7 4
                                    

Çılgın alarmın sesi kulaklarımı doldururken tek gözümü açarak bu lanet sese bi son verdim . Alarmdan nefret ediyorum çünkü gün içinde yaptığım en güzel eylemi, uykumu bölüyordu . ayaklarımı yataktan sallandırırken elime ilk telefonumu aldım ve mesaj atan varmı diye bi göz gezdirdim arkadaşlarımın wp grubunda yazdıklarını okuyup elimi yüzümü yıkadım çalıştığım kafeyi herzaman ben açardım . birde çok ağır hareket ettiğimden alarmı 1 saat erkene kurardım . popomun yavaşlığını 1 saat uykumdan veriyordum yani . Adım İzel , 20 yaşındayım , tek yaşıyorum çünkü üniversite öğrencisiyim orta zenginlikte bi aileye sahibim paramı her zaman günü gününe bankaya yatıran her anlamda bana destek olan ailem ... istanbulda babamın bana yolladığı parayla aç kalmıyordum , hatta çoğu eksiğimi karşılıycak güçteyim . boş zamanlarımda çalışmayı seviyorum . vaktimi paraya dönüştürüyorum bir nevi , şuan ihtiyacım olan da bu . sevgilim yok , bugüne kadar , hiçbi erkeğe ihtiyaç duymadım . elini tutma hissi, sarılma hissim yoktu bi erkeğe karşı , belkide bastırdığım duygulardı bilmiyorum . Erkek arkadaşlarım vardı elbet onları da ben seçmiştim , herkesi hayatına sokcak biri değilim nedense bu bana basit insan işi gibi geliyodu . neyse geç kalıcam diye düşünürken popomu harekete geçirmeyi başardım . ilk önce ketıla çay suyu koyup düğmeye bastım o kaynayana kadar yukarı çıkıp dolabımın başına dikildim . beyaz (NO FILTER) yazılı kısa tişörtümü ve siyah yüksekbel pantolonumda karar kıldım . altıma da beyaz Nıke Airlarımı geçirdim . saçlarımın üzerini düzleştirip uçlarını küçük bukleler haline getirdim , gözlerime hafif bi rimel ve kırmızı rujumu hafif bi şekilde sürdüm . buydum ben fazla süslü değildim sadeliği severdim hemen mutfağa gittim kaynamış olan suyla çayı demledim ve kendime hemen bi omlet hazırladım . omletin son lokmasını yerken saate baktım 07.30du dişlerimi fırçalayıp spor çantamı da alıp çıktım işe başlarken istanbul trafiğinin azizliğine uğramamak için motor almıştım motorumla trafikte arabaların arasından geçip hızla gideceğim yere varabiliyordum . kafenin önüne geldiğimde motorumu hemen yanına parkedip dükkanı açtım . camları ve yerleri sildikten sonra televizyonu açtım çöp poşetini kapıya koyucakken sanki birini gördüm hızla geçip gitti ben anlamadan , işime döndüm yavaş yavaş kafe dolarken patronum , aynı zamanda da arkadaşım olan Deniz geldi . Denizle üniversiteden tanışıyorduk , benden büyüktü mezun olunca babasının mal varlığından faydalanıp bu kafeyi açtı bende boş vakitlerimde erken saatte gelirdim buraya düşüncelerimden sıyrılırken kafeye denizin sevgilisi olan ecrin geldi , sarı saçları , kahverengi gözleri, incecik fiziğiyle mankenlere taş çıkartırdı . gelir gelmez benim boynuma atlaması denizi ne kadar uyuz etse de sesini çıkarmazdı , ecrinle aramız denizden dolayı iyiydi hatta en yakın arkadaşım diyebilirdiim . ecrin kulağıma bugün denizin doğum günü olduğunu fısıldadı . unuttuğum için kendime lanetler okurken konuşuruz anlamında göz kırpıp denize sarıldı . bi bahaneyle denizi kafeden uzaklaştırırken ecrinin karnına doğru mutfak önlüğü attım hemen tutup bana yardıma başladı işlerimizi çabucak bitirip sıcak çikolatalarımızı da alıp civciv sarısı masaya oturduk . bu masa genelde deniz ben ve ecrin bişe konuşurken oturduğumuz masaydı , renginden dolayı çok seviyordum bu masayı diğer masalar gibi renkliydi  .. ecrin düşüncelerimi böldü çok heycanlıydı sonuçta sevgilisi olan oydu ''heycandan aklına bişe gelmediğini'' söyledi ben hemen fkirlerimi sunmaya başlamıştım bile .

''Evi süsleyip bi pasta keselim '' dedim . ecrin beğenmemiş olacakki dudak büzdü . bunun üzerine ''sahili güzel mumlarla donatıp çevrede çoğu yakın arkadaşlarımızı çağırıp bi kutlama yapalım '' dedim ecrin bunu da beğenmemiş olacakki bu sefer de kaş kaldırdı . ahhh bu kız benim sabrımı sınıyordu heralde son çare olarak aklıma gelen bar mevzusunu açtım . ''barı ayarlayalım haber verelim bar sahibine , maskeli olsun ama içkili , güzel bi kutlama yapalım tanıyıp tanımadığımız herkes olsun'' dedim çılgın bi sesle bu ecrine daha cazip gelmiş olacakki ''ben barı ayarlamaya gidiyorum'' dedi o kalkarken yanağına bi öpücük kondurdum saate baktığımda öğlene geliyordu dükkanı hemen kapatıp denize bi hediye ve kendime elibse bakmam gerek diye düşündüm . genelde spor olduğum için bu günler için pek elbise ihtiyacı duymamıştım . yürüyerek bi AVM'yeirdim adını bilmediğim mağzaya attım kendimi erkek reonuna doğru ilerlerken siyah spor bi saat gözüme ilişti elime aldım fazla gezmeye gerek yoktu hemen kasaya gidip ödedim . bu mağzadan çıktım kendimi hemen koton' a attım bikaç görevli bana elbise gösterirken beyaz sırt ve göğüs dekoltelii ince askılı vücuda yapışan bu mini elbiseyi elime aldım denedikten sonra aynadaki yansımam hoşuma gitmişti fazla oyalanmadan elbiseyi koluma aldım ve ödemek için kasaya gittim 349.90 dı ama herzaman böyle bi elbiseye ihtiyaç duyacağımı düşünmeden aldım . bi ayakkabı mağzasına girdim ve siyah mat rugan ayakkabıları elime aldım ayyakkabılarım siyah olamalıydı çoğu zaman siyahtım ben , siyah asillik, cesaretti benim gözümde ama bugün bi farkla elbisemin beyaz olmasını istedim . saf , duruluğu yansıtan bu rengin üzerimde güzel durduğunu farkedip almıştım zaten . neyse elimdeki siyah yakkabıları deneyip ona uygun bi çantayla kombine edip aldım bugün bana baya pahalıya patlamıştı öğrenciiydim sonuçta . hazır AVMye gelmişken evin bikaç eksiğini de tamamlamak isteyip bi markete girdim , markette kızların milli yiyeceği olan çikolata reonuna gidip 8 karam 3 milkayla ordan uzaklaştım . 3-4 kahveyi de sepetime atarkn bulaşık deterjanımın bittiğini hatırladım onu da aldıktan sonra , şampuan, sabun, parfüm, sosis ,ayran yoğurt ve bikaç magazin dergisi alıp kasaya geçtim ödemeyi yaptıktan sonra elmdeki poşetleri eve kadar taşıyamıycağımı farkedip bi taksi çevirdim adresi verdikten sonra kafamı geriye yaslayarak yorgunluğumun bana verdiği yetkiye dayanarak bi ''ohhhhhh'' çektim . bugün fazlasıyla harcamıştım bu eksiğimi anca 3 hafta çalışıp kapatabilirdim cüzdanıma baktığımda 250 TL'min kaldığını gördüm babamın paramı yatırmasına 11 gün vardı idare ederdim taksici amcanın '' geldik kızım'' demesiyle kendime gelip parayı ödeyip taksiden çıktım . kendimi hemen eve attım koltuğa uzandım bi kuvvet kalkıp banyoya gittim küveti hazırladıktan sonra ılık suya girdim ne kadar kaldığımı bile bilmeden telefonumun çaldığını hissettim arayan tabikii ecrindi aramayı cevapladım ''barı ayarladım maskeler tamam , hazırlanıyorum ben bana gel '' dedi . ''bekle hemen geliyorum'' dedim saçlarımı kurutup kısa pembe şortumla mavi askılı badimi giyip poşetlerimi de alıp evden çıktım ecrinle evimiz aynı mahallede olduğundan yürümeye koyuldum kaldırımda yürürken aniden siyah bi arabanın yanımda fren yapmasıyla ürktüm , ben daha ne olduğunu anlamadan araba hızlı bi şekilde mahalleden uzaklaştı . araba siyahtı ve bu ara siyahı çok gördüğüm dikkatimi çekti hepsinin bi tesadüf olduğunu düşünerek ecrinlere gittim .

Hayatımın İçindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin