UZİG sayesinde dünyaya başarılı bir iniş yapmıştım. UZİG'den indiğim gibi saatime baktım. Tarihlerden milattan sonra 217 yılıydı. Karşımda iki ordu duruyordu. Her iki taraftan da içlerinden seçilmiş birer kişi yanıma geldi ve beni çekiştirmeye başladılar. Benim kim olduğumu bilmiyorlardı açıkçası bende onları tanımıyordum. Arkamdan kalın bir ses duydum ve arkamı döndüm. Yanıma geldi ve kolumdan tutarak "Yürü!" diye bağırdı bende yürümeye başladım 1.90 boylarındaki bu adam beni bir çadırın içine soktu. Çadırın içinde 7 adet adam vardı ve sadece başlarındaki o adam konuşuyordu büyük bir ihtimal krallarıydı. Karşısına beni aldı ve "sen kimsin" dedi. Bütün hikayemi anlatmak isterdim fakat anlatırsam bana inanmayacaklarını düşündüm.
Elbette anlatmadım. Bir kaç yalan uydurdum. Daha önceden dünyaya geldiğim için birkaç bilgi biliyordum ve kendim için Filistinli dedim ve o an çadırın üstünde bir ışık parladı. O ışığın sebebi ne diye baktılar fakat görünürde bir cisim göremediklerini iddia ettiler. Çadırın içinde bir tablo farkettim tablonun üzerinde bir kaç resim benzeri çizgiler vardı. Altında da Mısır firavunu yazıyordu. Mısırlıların beni kaçırdıklarını anlamıştım. Başka bir ülke ile savaş içerisindeydiler. Beni alıp başka bir çadırın içine koydular ve çadırda hiç bir şey yoktu. Bir saat sonra dışarıdan gürültüler gelmeye başladı. Birileri "Selevkos!" diye bağırıyordu. Acaba Selevkos neydi diye düşünmeye başladım savaştıkları ülkemi? Yoksa Mısır firavunun adımı? Bir süre sonra bir şeyler yakmaya başladılar ve o an Selevkos savaştaki diğer tarafmış bunu anladım. Çadırın içine bir kişi girdi ve kolumdan tutup beni götürmeye başladı yine uzun bir yolculuk başladı. Karşımıza bir uzay gemisi çıktığında çok şaşırdım. Bu biraz imkansızdı. Saatime tekrar baktığımda zamanın 217 olduğunu yine gördüm fakat insanlar böyle bir teknolojiyi bu yılda kullanamazlardı. İlerledikten sonra 50-60 metrelik bir binaya girdik. Karşıma bir Cyborg çıktı...
