Siyah Hayaller

204 6 1
                                    

Multimedia-Miray

***

Baba ! Yapma, lütfen.

Sesim boğuk ve güçsüz çıkmıştı. Babam yine anneme vurup, bağırıyordu.

-Yeter artık Gökhan ,  bıktım senden. Bitti artık tamam mı ? BİTTİ.

Annem tükenmişti. Babama nefret dolu gözlerle bakıyordu. Babam kapıyı çarpıp gitti.

- Anne, dudağın kanıyor

-Merak etme Miray. Geçti artık, hayatımızda bu adam olmayacak.

Ama o ne kadar çok içse de benim babamdı. Onu tamamen hayatımdan çıkarmak, babasız kalmak istemiyordum.

***

Sınıfa yorgun yorgun girdim. Cenk aniden yanıma gelip ;

- Miray, ben ayrılmak istiyorum.

Birden bütün sınıfın sesleri kesilmişti sanki. Cenk'in söyledikleri kulağımda yankılanıyordu.

- Ne !

-Üzgünüm.

Cenk'i artık eskisi kadar sevmesem de o benim ilk aşkımdı. 

***

- Evet çocuklar, Doruk sınıfımıza yeni geldi.

Aylin Hoca'nın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Doruk'a baktım. Yakışıklı çocuktu hakkını yemeyeyim. İstemsizce dudağım yukarı kıvrıldı.Bu arada herkes Doruk'a bakıp yanındakine bir şeyler söylüyordu. Ne dedikoducu (!) bir sınıfımız var.

- Susun! Doruk sen boş bir yere otur.

Tek boş yer benim yanımdı. Genelde Nil'le otururdum ama ilk derse girmemişti . Doruk ağır adımlarla yanıma çantasını fırlatıp oturdu. Biraz kötü çocuk tipi vardı. En sevimli halimi takınıp ;

- Selam 

dedim. Önce bana baktı sonra da gözlerini devirip kafasını çevirdi. Aptal! İnsan bi selam verir ya bu ne.

***

- Nil?

- Efendim kanka?

- Cenk'le ayrıldık.

- Olleeey. Yani şey... Çok üzüldüm. Hem sana erkek mi yok ?

Gözlerimi devirdim. Nil, Cenk'ten nefret ederdi.

***

Yemekhaneye yürüdük. Canım bir şey yemek istemiyordu. Sadece elma aldım. Nil tabağını ayı gibi doldurmuştu. Biraz Cenk'le ilgili konuştuk. Zil çalınca ayağa kalktım. Başım dönüyordu. Birden her şey karardı. Son duyduğum şey Nil'in çığlıkları ve bana doğru gelen adım sesleriydi.

***

- Nasılsın küçük hanım ?

Sanırım doktordu. Yatakta doğrulmaya çalıştım.

- İyiyim.

- Bak Miray, nasıl söylenir bilmiyorum ama vücudunda hızla yayılan bir hastalık var. 

Ne diyordu bu kadın ?

-KANSER MİYİM ?!

-Ah! Keşke öyle olsa. Bu hastalık hakkında en ufak bir fikrimiz yok.

Kalbime bıçak saplanmıştı sanki. Annem ağlıyordu.

- Ne yapacağım peki?

- İlaçlarını içip güçlü olacaksın.

- Ahahahah! Demi'nin lafını kullanarak cool olduğunu sanma.

- Ne ?

 Mal bu kadın gerçekten.

- Yoğurt ye yoğurt. Faydalı.

Sırıttım. Kafamda bir an şimşek çaktı.

- Bir dakika. Benim hastalığım ölümcül mü ?

- Maalesef bilemiyoruz tatlım.

dedi ve gülümsemeye çalıştı. Demek ki ölümcül.

- Kaç gün kalacağız burada ?

- 3 gün kalacaksınız sonra 1 hafta okula gitmeyeceksin. Kendini fazla yormamaya çalış.

- Tamam.

Doktor odadan çıktıktan sonra annemden telefonumu istedim. Biraz oynadıktan sonra annemin lavaboya girmesini fırsat bulup hemen Nil'i aradım.

- Miraayyy. Neyin varmış kuzumm???

- Ölümcül bir hastalık.

- Dalga geçmenin sırası mı ?

- Dalga geçmiyorum.

- Nerdesin ?

- Hayır Nil gelme geç oldu.

- Miray!

- Nil gelme .  Lütfen.

-Peki , görüşürüz kuzum.

-Görüşürüz.

Siyah HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin