~SH~ 3. Bölüm

87 6 1
                                    

Selaam :) Öncelikle lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın. Hikayeyi elimden geldiğince devam ettireceğim.. Arkadaşlarınıza önerirseniz çok mutlu olurum. Şimdiden tenk yu dhdjduf. Neyse uzatmadan yeni bölümü yazayım :))

***
Nil'le biraz daha dertleştikten sonra eve gitmek için ayaklandık. Ağaca yasladığımız bisikletlerimizi alıp eve doğru yol aldık. OMG! O Doruk değil mi? Beni görmüş olacak ki yanıma geliyordu.

Doruk'tan

Bu kız bana bir yerden tanıdık geliyordu ama? Yanımda oturan ve yemekhanede bayılan kızdı bu. Acaba yanına gidip geçmiş olsun falan mı desem? Bir yanım git bir yanım gitme diyordu. Yanına gittim. Beni görmüştü ve soru soran gözlerle bakıyordu. "Selam" dedim. İlk duraksadı sonra " Selam " diye cevap verdi. Buruk bir gülümsemeyle " Bayılmıştın , bir şeyin var mı ?" dedim. Yüzü birden düştü. Kötü bir şey mi sormuştum? Yanındaki kız " Neyse biz gidelim, okulda konuşursunuz " diyerek olayı geçiştirdi. Sanırım kızda bir şey vardı. Bu kızı çözmeliydim. Niye bu kadar merak ettiğimi bilmiyorum. Motoruma binip eve gittim. Kapıyı Selen Teyze açtı. " Hoşgeldiniz Doruk Bey " Of bu kadın beni delirtiyor. Doruk Bey nedir sanki 30 yaşındayım! İçeri geçtim. Babam gazete okuyorudu. " Selam baba" Kafasını gazetesinden kaldırmadan " Selam Doruk " dedi. "Ben odamdayım" deyip merdivenlerden çıkmaya başladım. Son basamağı görmeden adım atmıştım ki yere kapaklandım. " LANET OLSUN!" Babam sesi duymuş olmalı ki yanıma gelip başımı kaldırdı. Alnım çok acıyordu. " Selen çabuk arabayı hazırlayın!" diye bağırdı. Bir yandan da bir bez parçasıyla alnımdaki kanı silmeye çalışıyordu ama lanet kan bir türlü durmuyordu!! " Araba hazır Selim Bey " Babam beni kaldırdı. Elimi babamın omzuna dayadım. Sanırım bileğimi burkmuştum yürüyemiyordum. Merdivenlerden yavaşça inerken bu sefer abim geldi ve " Doruk noldu lan sana ?" Gözlerimi devirdim. " Merdivenlerden düştüm" Sırıttı. " Babacığım, merak etme bu salağa hiç bişey olmaz kafası odundan ya " İstemsizce bir küfür mırıldandım. " Çok ayıp Doruk " Öldüresiye döveceğim bu çocuğu! " Terk et burayı Atalay!" Tam arabaya binecektim ki " Rüya'ya haber vermemi ister misin ? " O an ki sinirimle alnımı kapıya çarptım. " Hay ben senin " Atalay anırarak gülmesiyle insanlığa veda etti. Arabaya hızlıca bindim. Babam da yanıma oturunca şoför hastaneye doğru arabayı sürdü. Çok kam kaybetmiştim tahminimce. O yüzden bez parçasını alnıma iyice bastırdım. Ne kadar acımıyor havası vermeye çalışsam da çok acıyordu. Aynı yere 2 defa çarpınca acımaması imkansız. Babamla ACİL yazan yere ilerledik. Beni bi yere oturttular. Yanıma baktım. Bu o kızdı. Adını hala öğrenemediğim o tatlı kız. Ona baktığımı anlayınca ilk beni süzdü sonra gözü alnımdaki yarama takıldı. " Selam " dedim 32 diş sırıtarak

"Selam" dedi buruk bir gülümsemeyle.

" Neyin olduğunu açıklayacak mısın ?" dedim. O kadar merak ediyordum ki. Önce bir duraksadı sonra gözlerime bakarak ;

" Ölümcül bir hastalık sanırım. Doktorların da pek bilgisi olduğu söylenemez. Kanser gibi bişey."

Gülümsemeye çalıştı. " B-ben ç-çok özür dilerim." Ne oluyor bana böyle. Ben kekelemezdim. Ne söyleyeceksem direk söyler geçerdim. Of Doruk !

" Önemli değil de sana ne oldu?" dedi sırıtarak. Gülmek ona çok yakışıyordu.

" Merdivenlerde son basamağı görmeyip yere çakıldım. Daha sonra arabanın kapısı çarptı aynı yere " dedim.

" Geçmiş olsun" dedi.

"Teşekkürler. Bu arada ismin ? "

Güldü " Miray "

" Memnun oldum Miray"

" Bende Doruk "

Biraz daha şu bez parçasını alnımda tutarsam her tarafı kan olucak (!) En sonunda bir hemşire geldi ve dikiş atmamız gerek dedi. Kafamı tamam anlamında salladıktan sonra bir iğneyle uyuşturdu. 3 dikiş attı ve " Geçmiş olsun " diyerek yanımdan ayrıldı. Miray'a baktım. Doktorlar test yapıyordu. Baktığımı görünce gülümsedi ve tekrar doktorlara döndü. Bende dışarı çıktım. Cafe'de oturmuş bekleyen babama doğru ilerledim. O da ayaklandı ve arabaya yürüdük.

Miray'dan

Şu olaylar çok çabuk gelişti. Doruk'la konuşmalarımız, annemin beni kontrole getirmesi. Doktorların umut vermeye çalışan iğrenç cümleleri...

Eve kendimi zar zor attım. Bir duş alıp hastane kokusundan arınmak istiyordum. Sıcak su omuzlarımdan akarken olayları hala düşünüyordum. Aslında fazla büyültülecek bir şey yoktu. Konuşmuştuk sadece. Duştan çıktıktan sonra ayıcıklı pijamalarımı giydim. Saçımı tarayıp kuruttuktan sonra topuz yaptım ve elime bir kitap alıp okumaya başladım. 1-2 saat sonra göz kapaklarım açık kalmak için direniyordu resmen . Fazla inat etmeyip çift kişilik yatağıma atladım. Pikenin altına girip uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. Tekrar kalkıp telefonumu elime aldım ve yattım. Tumblr'da dolaştıktan sonra çok uykum geldiğini anladım. Telefonu bırakıp gözlerimi kapadım.


Siyah HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin