yirmidört

1.7K 118 8
                                    

yaseniya

merve kapıyı kapattığında geri yanıma gelmişti. teyfiğin futbol takımının kaptanı ile ne işi olduğunu anlamamıştım, isminden anlaşılacağı üzere sinir bozucu bir aptaldı. teyfiğin onun gibi bir ortamda beyin hücreleri zarar görebilirdi.

"teyfik ve murat.. ilginç." diye mırıldandı merve. yanıma gelip oturduğunda ona bakıyordum. "bir anne olarak ilişkilerini onaylamıyorum, arkadaş olsalar bile olmaz. murat tam bir piç."

merve bana gülümseyerek "tamam anne içgüdülerini bir kenara bırak. çok önemli bir işin ortasındaydık." dedi. murat ortamın bir anda ağzına ettiği için şuan merve'yi süründürme fikri daha cazip geliyordu.

"havası kaçtı ortamın, artık çok geç."

"bilerek mi yapıyorsun?"

"tabi ki bilerek yapıyorum, izin vermeyince nasıl bir yüz ifaden olduğunun farkında değilsin. bu çok eğlenceli."

"içinde çok sadistlik var senin."

"bu sadistlik değil, yani psikolojik sadistliğe benziyor olabilir belki."

"seni öpmek istiyorum."

"bende çıkma teklifi bekliyorum."

bunu dememle kendini yatağa atmıştı. "çıkma teklifi ne ya.." homurdanarak konuşurken ben de ona bakmaya devam ediyordum. "tabi ki edeceksin, bir sapıklık yaptın diye öyle gelişigüzel bir şey yapamazsın."

"ama yaptım, yaklaşık beş kere."

"evet artık yapamayacaksın."

"bari nasıl bir şey istiyorsun onu söyle."

"istersen yerine kendime çıkma teklifi ediyim."

"ciddi olsaydın evet derdim."

"üf bok ye."

merve geri kalktığında sırtımı yatağa yaslamıştım. "eğer çıkma teklifi edersem ne olacak, anksiyetem tutuyor benim." o bahanelerini söylerken ona bakıyordum. az çok onu da anlamıştım, sosyalliği resmen sıfırdı. yani bende pek beceremezdim ancak o başka bir seviyedeydi.

"yasal olarak sevgilim olacaksın."

söylediğim şeyden sonra resmen gözlerinin parladığını hissetmiştim. dudakları kıvrılmış ve çapkınca gülümsemişti. söylediğime pişman olmak üzereyken kafasında plan yapmaya başlamıştı bile. "benzinle gelmemi istemediğine emin misin, düşününce sanki mantıklı."

"aklından bile geçirme."

"peki.. bu arada gül'ün fikriydi. söyleme yap dedi."

"ya benzinle yazı mı yazılır amına koyayım geri postalarım seni ha."

o iç çektiğinde geri bana baktı. "seni hala öpmek istiyorum." bu sefer sözleri sapıkça gelmemişti. daha çok 'romantik' bir cümleydi, sevgili lafını duyunca yola gelmiş gibiydi.

"bilmiyorum hala canım seni süründürmek istiyor."

"sen çok kötü bir insansın, böyle gösterip dokundurtmamak nasıl hoşuna gidebilir?"

gözleri ona izin vermem için yalvarıyor gibi bakıyordu. böyle bana baktığında tatlı oluyordu.

"istiyorsan yalvarman gerek."

bana gözlerini kısarak bakmaya başlamıştı. dalga geçmediğimi görünce iç çekti.

"senin kafanda ben senin kölen falan mıyım?"

"evet"

yüzümde meydan okur gibi bir ifade vardı. merve bu dediğimi asla yapmazdı, bunu biliyordum.

beklemediğim bir anda merve yattığı yerde doğrulmuş ve karşıma geçmişti. bana oldukça yakınlaşmıştı.

"lütfen.."

mırıldanır gibi çıkan sesini duyunca kalbim hızlı atmaya başladı. yatakta oturur haldeyken benim tam önümde durmuş ve ellerini yatak başlığına koymuştu, aramızda çok az bir mesafe vardı.

"lütfen seni öpmeme izin ver."

böyle mırıldanması o kadar hoşuma gitmişti ki bir an içim titredi. ona hayır demeye devam etmek istememeye başlamış ve bana yaklaşmasını beklemiştim.

izin verdiğimi görünce hafifçe gülümsemişti. dudaklarımızı birleştirdiğinde sıcaklamıştım, dudakları yumuşak bir şekilde benim dudaklarımı öpüyordu ve bu uzun bir öpücüktü.

dudaklarımızı ayırdığında hala dudaklarıma bakıyordu. bazen gerçekten çok havalı ve çekici olabiliyordu. benimleyken çok ciddileşmiyordu ve aslında bu iyi bir şeydi çünkü gül dışındaki herkese karşı çok ciddi tavırları vardı.

beni öpmek karşılığında yalvaracağını tahmin etmemiştim. bir anda ciddileşip yanıma geldiğinde karnımın içindeki kelebeklerin müstehçen şeyler yaptığını hissetmiştim.

beni tekrar öpmek için atıldığında bu sefer yanağıma yaklaşmış ve küçük bir öpücük kondurmuştu. resmen üstüme çıkmış olduğu için onun nefesini hissedebiliyordum.

elleri kalçamın hemen üstünde kalçamla belim arasındaki bölgeyi kavramıştı. dokunduğu yer sıcaklaşmıştı, ellerini çekmesini istemiyordum.

dudakları yanaklarımdan boynuma doğru inmeye başladığında ellerimi onun boynuna sarmıştım. geçenki gibi ses yapmamı sağlamaya değil hoşuma gitmesini sağlamaya çalışıyordu.

gözlerimi kapatıp onun öpücüklerine odaklanmaya başlamıştım. öyle bir şekilde öpüyordu ki nerdeyse kendimden geçiyordum. çok sıcak ve hoş hissediyordum.

bir anda parmakları kazağımın altında karnıma dokunmaya başladığında irkildim. elini bir elimle yavaşça tuttuğumda karnımı nazikçe okşamaya başlamıştı. dokunduğu yerler yeterince sıcak değilmiş gibi daha da yanıyordu.

gözlerimi tekrar kapattığımda boynuma bıraktığı öpücüklerin arasında kulağıma fısıldamıştı. "çok tatlısın." söylediği şey benim titrememe neden olurken elini tuttuğum elini tekrar onun boynuna sarmıştım.

kulağıma fısıldadığında hassaslaştığımı görünce bana daha da yakınlaşmıştı, bir anlığına duraksadığında hafifçe gözlerimi açıp ona bakmıştım. devam etmesini istiyordum, durması hoşuma gitmemişti.

ona devam etmesi için bakmaya başladığımda gülümsemişti, böyle çapkınca gülümseyince utanıp yüzümü çevirmiştim. ne istediğimi anlayınca tekrar kulağıma fısıldadı.

"merak etme, bugün burda kalacağım."


iki bölümde öpüştürdüm o
yüzden 2 ay izinliyim

ırz düşmanı # gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin