last time. / Minbin

8. Bölüm

Artık hayatımın çoğunluğu Minho'yu düşünmek ile geçiyordu. Onu nasıl geri kazanacağım, nasıl geri affetireceğim bilmiyorum. Nasıl bu işe girebildim?

Gözlerim doldu, kapattım sımsıkı. Hep güçlü olurdum ben, güçlü kalmam gerekiyordu. Ama düşününce, çaresiz kaldığında gücün hiçbir anlamı yoktu.

Güç sadece kendini savunmak değildi, mental olarakta güçlü kalmak zorundaydım. ama bu halde, başaramadım.

Changbin
Nasıl hissediyorsun?

Minho
Hm, nasıl hissettmem gerekiyorsa.

Changbin
Minho lütfen ya.
Yemin ederim sana, ne istersen
Yaparım. Nolur böyle davranma..

Minho
Her istediğimi yapabilecek gücüm var, teşekkürler. Birinin canını yakmadan.

Changbin
Haklısın yemin ederim, çok
Haklısın. Ama benim açımdan da
Bakar mısın? ben ne yapabilirdim, o an
Elimde olan bir şey değildi.

Minho
En azından beni engellemeyip olayı
Düzeltebilirdin Changbin.
Sen benim duygularımı umursamadan, beni tanımadığım bir insanla tanıştırıp, sevgili olduğunu söyledin ya.

Changbin
Korktum işte. Nasıl yüzüne bakabilirdim o olaydan sonra? Ne diyecektim sana? Özür dilesem geçecek miydi çektiğin acı?

Minho
Acı çektiğimi bildiğin halde, daha da acı çektirdin ve şimdi benden af bekliyorsun? Peki, bunları diyince acım geçiyor mu Changbin?

Changbin
Minho yüz yüze konuşsak?
Anlatamıyorum.

Minho
Konuşmayacağız. Seninle iletişim kurmak bile istemiyorum ama beni hala bir şeylere zorluyorsun.

Changbin
Tamam özür dilerim, yazmıyorum.
Görüldü

Minho Hyunjin'in evine geldiğinde telefonunu cebine koydu ve zili çaldı. Bir süre sonra Hyunjin saçları dağılmış, yüzünde bir kaç çizik varken ona baktı.

Minho kaşlarını çatıp "İyi misin sen?" Diye sormuştu. Hyunjin yere bakıp bir küfür mırıldandı ve tekrar Minho'ya baktı. "Jisung işte tırnaklarını kestirmiyor!" Minho gözlerini kırpıştırıp "Neden ki?" "KESMEYECEĞİM İŞTE!" Jisung'un içeriden bağırışından sonra Hyunjin içeriye gitti.

Minho da içeriye girip kapıyı kapattı, salona gitti. Hyunjin Jisung'un sol elini tutmaya çalışırken Jisung koltukta ayakları ile Hyunjin'i itmeye çalışıyor, diğer eliyle de onun başını itmeye çalışıyordu. "HADİ AMA JİSUNG! UZAYACAK TEKRAR!!" Hyunjin onun bileğinden yakaladığında "İSTEMİYORUM İŞTE! ONLAR BENİM BİR PARÇAM" diye hırladı. Hyunjin Jisung'un bacaklarını indirip üzerine oturduğunda Jisung çırpınmaya başladı.

"HAYIR!!" Diye haykırdığında Hyunjin sağ eliyle kulağını tuttu. "BAĞIRMA!" Jisung'un dolmuş, masum bakışlarına baktı kaldı. "Kesme lütfen." Minho onların bir an da sakin kalmasına kaşlarını çatmış, onları izlemeye devam etmişti.

Hyunjin derin bir nefes verdi. "Jisung yüzümün halini görüyor musun sen?" Jisung dudak büzdüğünde Hyunjin kaşlarını çatarak "sevimlilik yaparak kurtulamazsın. Öyle böyle keseceğim inat etme" Jisung en sonunda pes etmiş sakin sakin dururken Hyunjin sonunda dermiş gibi nefes verdi ve Jisung'un tırnaklarını tek tek kesmeye başladı.