14| ağacın altı, final

1.1K 131 21
                                    

&

[jungkook]

taehyung'un bana attığı mesajdan hemen sonra apar topar kalkıp hazırlanmıştım. beni ne için çağırdığınu bilmiyordum ama mutlu olmam için bir şeyler olduğunu tahmin ediyordum. çünkü mutsuz olduğumu biliyordu ve biz ağacımıza sadece mutlu olmak istediğimiz zamanlar gidiyorduk.

içimdeki merak kırıntılarıyla anneme haber verip dışarı adımımı attım. ağacımız o kadar uzak değildi bu yüzden yavaş yavaş yürüyordum. hava baya soğuktu. buna rağmen içim sımsıcaktı çünkü sevdiğim adamla buluşacaktım.

birkaç dakikanın ardından koca ağaç görünmeye başlamıştı bile yol üzerinde. bulunduğumuz mahalleye yakındı fakat kimse uğramazdı oraya, bizim dışımızda. elimi kabanımın cebinden çıkardım ve adımlarımı hızlandırıp görünürdeki sevgilimin açtığı kollarının arasına girmek için koşmaya başladım.

kollarının arasına girdiğim an burnumu göğsüne yasladım ve mis kokusunu soludum, özlemiştim. göğsüne yaslandığımdan dolayı güzel gülüşünü en derinden hissederken sevgilimin saçlarımı öpmesiyle mest olmuştum.

"bebeğim, nasılsın?" dediğinde sesindeki heyecan bariz belliydi. aynı heyecan ile iyiyim, dediğimde yüzüne baktım. gözlerindeki parıltılarda kaybolmuşken bu anın hiç bitmemesini diledim tanrı'dan.

"seni bu kadar mutlu eden ne sevgilim?"

önce derin bir nefes çekti içine.

"bebeğim, seni buraya acilen çağırmamın sebebini az çok tahmin ettiğini varsayıyorum. sana sebin hyungun ile konuşacağımı söylemiştim." dediğinde bir an nefesimi tuttum. korkuyordum, her an olumsuz bir şey söyleyebilirdi. fakat bir yandan da kendimi mutlu etmeye çalışıyordum çünkü ağacımızın altındaydık.

"konuştum. biraz zor oldu ama başardım. omegam, biz, biz artık özgürüz! yani sanırım... en azından kabul edildim."

dediği şeyler gözlerimi doldurmaya yeterken sevinçten olduğum yerde zıpladım ve mutluluk nidalarıyla alfamın boynuna attım kendimi. o da beni sıkıca kavradı ve kucağına aldı.

"taehyung, bu hayatımda duyduğum en iyi haber!" diye adeta bağırdım.

daha sonrasında gülümsememle birlikte beni dudaklarımdan öptü. hemen öpüşüne karşılık verdim. dili kolayca dilimi kavrarken yayılan ıslak ses bana iyi gelmiyordu. halka açık alanda olduğumuzdan geri çekilmek zorunda kaldım. gözlerindeki parıltılar kendini belli ediyordu. aynı durumda olduğumuzu varsayıyordum.

"pekâlâ, hava iyice soğudu. en iyisi sıcak bir yere gidelim ve detaylıca konuşalım."

"tamam!"

hâlâ içimde bir heyecan vardı. alfamın elini sıkıca kavradım, o da kenetli ellerimize bir öpücük kondurdu. ardından sevdiğimiz bir kafeye doğru yol almaya başladık.

&

kurtlar sofrası 🐺

katılımcılar: yeosang, jin-woo, seokjin, chaeryeong, siz

yeosang
lan





seokjin
noldu



ecstasy ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin