Tuhaf Bir Tanışma
"Hey! Bu çok zor, bunu yapamam!" Kaşlarımı çattım. "Ama yapmalıyız! Bende istemiyorum ama dersi geçmemiz lazım."
Oturduğum sandalyeden kalktım bir kaç esneme hareketi yaptım. Gözlüğümü de çıkarıp masanın üstüne koydum ve banyoya doğru ilerledim. Havanın kırk derece olmasından dolayı mı yoksa bizim iki aylık projeyi son hafta yetiştirmeye çalışmamızdan mı olan, kaynağı bilinmeyen terlerime soğuk suyla beraber veda ettim.
Sevgili oda arkadaşım banyonun eşiğinde belirdi. Yaramaz bakışları üstümde gezinirken sırıttı. "Bugün çok seksi görünüyorsun~" gözlerimi devirdim. "Denki siktir git başımdan!" Ona döndüm. "Şu saçma azgın hallerinle uğraşamam."
Dudaklarını büzdü. "Ama kabul et sende seviyorsun!" Yüzümü havluya sildim. "Ulan dün uyurken üstüme çıkmışsın! Altıma işedim."
"Dudaklarını izliyordum." Ardından alt dudağını ısırdı. "Uyurken çekici görünüyorsun. Bu senin suçun. Hem bir kere bana versen olmaz mı?" Yanaklarım kızardı. "Oğlum ikimizde omegayız! Bazen unutuyorsun galiba!" Yanaklarım biraz daha kızarırken. "Ayrıca niye sen hariç herkesle götümü paylaşmışım gibi söyledin ki..."
"Hayır farkımız var aşko," diye bilmiş bilmiş sırıttı. O, on beş yaşına kadar kendini beta bilerek yaşamıştı. Sonra birden omegaya dönüşmüştü. Nedeni ise beni her seferinde ürpertiyordu. O dönemde de arkadaştık ve yaşanan olayın etkisinden ancak dört ay sonra çıkabildi. Bu dönemde ona o kadar faydam dokunmuştu ki benden başka adam akıllı bir arkadaşı yok.
Haliyle benim omegalığım daha baskındı ve hala Denki'de beta belirtileri vardı. Ayrıca o nadiren kızışmalara giriyordu.
Bu nedenden ötürü kendini benim üstümde görüyordu. Neden onunla oda arkadaşı olmayı kabul ettiğim ise merak konusuydu. Bana yavşayıp duruyordu.
"Ama Izuku..." dedi cilveli bir şekilde ve arkamdan yürümeye başladı. "Böyle çekici ve seksi bir oda arkadaşım varken nasıl olurda azmam?" Birden kollarını belimde hissedince tiz bir çığlık attım. Bunu umursamadan beni kaldırdı ve kendi yatağına attı. "Ne yapıyorsun ya? Harbiden benimle sevişmek istediğini düşüneceğim," dedim.
Yüzünde ki piç sırıtışa şahit oldum. "İstemediğimi nerden çıkardın?" Birden üstüme atlayınca daha yüksek bir çığlık attım. Denki belime sarılırken ve saçlarıyla beni boynundan gıdıklarken çığlığım acı dolu kahkahalara dönüşmüştü. "Ahahah yapma! Ayy, dur lan- Pezevenk!"
Kahkalarımı bölen odamızın kapısının ziline kusura bakmayın ama dayayan şahısdı.
"Bekle bebeğim, mükemmel gecemizi bölen kişiye ayarını verip geleceğim!" Dudaklarım istemsiz kıvrılırken ben dışında herkese gösterdiği o soğuk ifadesini takındı.
Kapıyı açtı. Artık kapının diğer tarafındaki kişi kimse, Denki ona öyle bir bağırdı ki... o şahısa acıdım. Ardından kısa bir sessizlik oldu. Denki sevinçle bir çığlık attı. Kapı kapandı. Ben hala Denki'nin yatağında yatarken, o içeri elinde bir poşetle girdi.
Kendi çapında tuhaf bir dans yaparken ben elindeki poşete bakıyordum. "Izuku! Kurtulduk oğlum!" Kaşlarım havalandı. "Neyden?"
"Etli olduğu iddia edilen ama aslında etin 'e'sinden eser olmayan etli patates yemeğinden!" Gözlerim büyürken sevinçle yataktan fırladım. "Hangimizin annesi?" Sevinçle kahkaha attı. "İnko teyzem!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Belki Bir Gün-
RomanceArtık kalbi sevgiye kapalı bir gençle hala sevmek ve sevilmek isteyen başka bir gencin kalpleri tesadüf eseri yan yana gelirse ne olurdu? Hâlâ kalbinde bir umut filizi yeşertmeye çalışan bir genç, donmuş ve sadece yaşamak için atma zahmetinde buluna...