İngiltere Günlüğü

Bölüm 2

-HATIRLATMA-

Yolda giderken karşıma 3 tanıdık yüz çıktı.Bunlar Alex, Samantha, Benle konuşan kıt beyinli çocuk ve Samantha'nın erkek bir arkadaşı vardı. Sıçtım ben şimdi ne yapacağım?

-HATIRLATMA BİTTİ-

(Samantha'nın arkadasşını "S.E" diye göstereceğim)

Samantha:
-Bu kızdı işte!

?:
-Ben sana söylemiştim bunu yanına bırakmaz diye

Alex:
-Bunu yapmak zorunda mıyız?

Samantha:
-KES SESİNİ ALEX!Bu oruspu kızın bana dediklerini duymadın herhalde!?

S.E:
-Güzel de bir kızmış. İstediğimizi yapabiliyor muyuz?

Samantha:
-İstediğini yap. Bana bulaşmamayı öğrenmesi gerek!

[YAZAR ANLATIM]

S.E hızlıca Ayza'ya doğru ilerledi. Ayza'nın gözündeki korku iyice büyümüştü. Ayza geri doğru ilerlerken aniden duvara yaslandığını hissetti. İşte yam o sırada S.E kıza iyice yaklaşmıştı boynuna eğildi ve öpmeye başladı. Ayza ise onu ittirmeye çalışıyordu fakat bu hiç bir işe yaramıyordu.Ayza artık kendi kendine dua etmeye başlamıştı.

Tam o sırada S.E aniden yere düştü. Ayza kafasını kaldırdı ve karşısındaki Harry'i gördü.

Harry:
- İyi misin?

Ayza:
- Evet sağol.

?:
-Veledimizin sevgilisi de geldi! Hadi artık kavga başlasın değil mi?

Harry:
-O zaman 3 diyince başlasın değil mi? [Ayza kafası ile onaylar]

Harry:
-3........2........1.... KAÇ!

Ayza:
-NE! [Harry hızlıca kolundan tutup koşturur]

arkalarından bisikletlerle geldiklerini bilmelerine rağmen pes etmeden koşmaya devam ediyorlardı. Ayza evini gördüğü anda hızlıca Harry ile beraber eve girdiler nefes nefese kalmışlardı

Harry:
-Bugün beni 2. kurtarışını nasıl ödeyeceğim?

Ayza:
-Teşekkür yeterli

Harry:
-Teşekkürler. Türkçe nasıl söylemeliyim?

Ayza:
- "Eyvallah"

Harry:
-Eyvallah Ayza!

Ayza:
-ÇOK GÜZEL KONUŞUYORSUN! BU ÇOK TATLIYDI.

Ayza ve Harry böyle konuşmaya devam ettiler nerdeyse 1 saat kadardır konuşuyorlardı. Harry saatin farkına varınca gitmek zorunda kaldı. Ayza da odasına çekildi ödevlerini yaptı. İlk günden bu kadar ödevi olması garipti. Ödevleri bittiği gibi hızlıca yatağa attı kendini bugün o kadar yorucu bir gündü ki.

[AYZA ANLATIM]

Aşırı yorgundum ama bir türlü uyuyamadım. Neden mi? Çünkü bugün benle konuşan kıt beyinli çocuk çok ilgimi çekmisti. Kafayı ona takmıştım. Kimdi bu engelli? Bana Arda'yı hatırlatıyordu. Ama Arda kadar yakışıklı değildi.

Arda'nın keskin gözleri,dağınık tatlı saçları, keskin bir çenesi,kahverengi gözleri... ve daha bir sürü mükemmeliği vardı. Sevgilim diye değil ama gerçekten çok yakışıklı. Onu çok özlüyordum o kahverengi gözlerine hasret kalmıştım.Ve en önemlisi gülüşüne hasret kalmıştım. Telefonumu hızlıca açtım ve direk ona yazdım