Cloe'nin arabası tamirdeydi bende ehliyetimi birkac puandan dolayı kacırmıstım o degilde cameron dallası görmüştüm ve bunu gayet normal karşılamıstım hatta üstüne düşmüştüm aslında cok heyecanlıydı.
C: Arabayı yerine koysana.
S: Bittim zaten.
B: Hadi kızlar poşetleri alın karşıdan karsıya gecelim.
S: Taxi mi çağırsak ?
C: Paramız yok yürümemiz gerek.
S: Ne aldık ki.
C: Bethany o neon kalemleri aldırmak icin başınızın etini yerken hamburgerleri götüren ben değildim zaten
B: Bi kere kalemlerime hakaret edemessiniz çünkü onlar hem kalın hemde ince uçlu neon kalemler. Bu arada acaba onların bizim evin bahçesinde ne işi vardı.
S: Yoksa yandaki eve mi tanısdılar?
C: Taşınırsa taşınsınlar kimim umruda.
B: Bizim!!
S: Bizim!!
C: Ne bana ne size bakar onlar
15 dk sonra...
Acayip yorulmustum eve gelir gelmez kendime cafe yapıp uzandım dicektim ki lanet olası kapı çaldı. "Ne var!!" Diye tepki verince kapıda o vardı Cameron "sey ben gidiyim o zaman" ağızım açık kalmıstı o ne demişti "yok canım gel iceri gec" "yok sadece domates salçası almaya geldim" " niye ki" " aaaa dogru ben sizi çağırmayı unuttum okul baslamadan önce son bir parti yapalım dedik sos da cips icin arkadaslarini da al gel" "bakarız" " ne zaman" "bu aksam" salçasını verdikten sonra hemen telefonumu salondaki masanın üstünden alıp kızları arayıp haber verdim Sarah' ın işi olduğu gelemicekti ama Cloe her zaman müsaittir. Simdiden ne giyicemi şaşırmıştım Aaa kapı caldı kesin Cloe. Kapıyı açtığımda kargocu gelmisti "Ellie Noel siz misiniz?" "hayır teyzem" "o zaman bu teyzenize gelmis bu arada şurayı imzalayın" imzaladıktan sonra meraktan icini açtığımda bir tane zarf vardı kargo boşetini yere attıgımda odama dogru kostüm zarfı actığımda Bruno Ruso kişisinden diyerekten başlayan paragrafı okumaya başladım. Bu kişinin anlatım sekli birine benziyodu ama kime okumaya devam ettim icinde bir adres yazıyordu ve altında (kızımı buraya getir) yazıyordu bu kisi benim babam olabilirdi açıkçası babamın adını daha bilmiyordum herneyse babam beni bunca seneden sonra neden istenin kii istese bile gitmem ona acaba teyzemin bundan haperi var miydi olsa bile bana belli ederdi.
Telefonum çalmaya başladı Cloe arıyordu. "Açsana kapıyı" "duymamısım pardon" kapıyı actım Cloe "ne oldu" diye sorunca " babam beni geri istiyor" elindeki posetleri yere bıraktı ve elimden tutup beni bahçeye cıkardı çimenlerin üstüne oturup elimden tuttu ve "iyi misin" dedi bende gülmeye başladım "kızım deli misin neden kötü oluyum ki sahtekârın biri beni yiyo" "nereden anladın mesaj filan mi geldi" "dur getiriyim mektup yazmış babacığım teyzeme". Mektupu acıp okuma başladı ve "bu gercek olabilir"dedi "n*h gercek olabiri 14 sene sonra gelmis beni mi isticek" " hadi hazirlanalim biz" "olmaz ben o adrese gidicem sevgili babacığımı görücem" " kızım Cameronun luks partisini bırakıp seni 14 sene sonra emanet almak isteyen adama mı gidicem" " bir nefes al iki evt merak ettim bizle kim oyin oynuyor" "hazırlan o zaman benim arabam hazır onla gideriz" "arkadas dedigim bu lan iste bu Cloe" güldü ve elimden tutarak beni yerden kaldırdı sarhoş gibi hala gülüyorum neden bilmiyorum ama sanırım sinirlerim bozuldu ayn hahhhajah
Ginede süslü giyinmistik oradan partiye gececektik sari dantelli elbisemi giydim ve yola koyulduk. Acayip trafik vardı hemde bu saate geldigimizde yasina gore karizmatik bir adam bankta oturuyordu.
"Hadi yanina godelim" dedim "Deli misin olmaz hem onun oldugunu nereden biliyorsun" " babamında kolunda dikis izi vardi hem bisey olmaz insanlar var baksana bize bisey yapamaz" "peki baş belam" "konusmada yürü". Adamın daha doğrusu Bruno veya babamın arkasına gelmistik birazcık garip hissediyordum sanirim heyecanliydim babamla 14 sene sonra tekrar konuşacaktım ama o bize ihannet etmisti bosverinde ben aptallık yapıp adama soyle söyledim "baba" yutkundum ve orada bana döndü şaşırmış bir yuz ifadesiyle bana bakarken Cloe kolumu sıktı, sozume geri döndüm "ne istiyorsun" " be ben sey ben özür dilerim" " bu isler boyle olsaydı bende Adrianna Lima olurdum" sacima dokundu ama hemen elini geriye dogru cektim bi anda ona cok kızmıstım hala kızgınım. "Ben hatta yaptım" "annemi hapiste birakarak mi" "annen hapiste mi yasiyo mu" " tabikide yasiyo bi saniye ne olmus ki yasamasına şaşırdın ?" "Sey mm" Cloe araya karıstı " hadi gidelim" "tamam ama yarın aynı saat aynı yer anlastik mi bu iş buarada bitmez Bruno Ruso tabi gercek adınsa " "sen aynı annene benziyosun" " hayret annem ve ben mi ben onun kadar saf degilim ben onun kadar hassasım o güçlü senin anneme yaptıklarını bana yapsalardı yasayamazdım" sonra hızlı adımlarla araba bindim bu is burada bitmezdi Cloe şaşkın bir sekilde arabayı sürerken eve gelmistik bile partiye gidebilir miydim hic bilmiyodum ama önemli olan Cameron degildi anneme ne olmis olabilirdi, teyzemin ne alakası vardı hersey karısmıstı artık bize hayırlısı demek kaliyordu.
"Gitmiyormuyuz partiye ?" "Hadi hazırlan" "bi saniye sen ağladın mı?" "Hadi hazırlan" Cloe iceriden ayakkabılarını almaya giderken bende hemen göz yaşlarımı silip teyzeme bu konu ile ilgili mesaj attım Cloe gelmisti hemen bizim bahçeden Cameron gilin bahçelerine gectik Cloe Nash'a benim Cameron aşık olduğumdan daha aşıktı. Bence onları ayarlarken
Bende Cam Yakınlaşabilirim.
Kapıya geldigimizde iki tane kız vardı bize dik dik bakarak yanımıza geldiler "ben richel" "bende Miranda" çok güzel kızlarıdı ve bize bin basarlardı "ben Bethany o da Cloe" "e ozaman girelim" "olur" dedi Cloe iceri girdiğimizde yakışıklı erkekler ve güzel kızlar vardı. Cameron acayip cool giyinmisti Cloe her zamanki gibi kolumu sıkıp "Nash a bir kere daha asık oldum" "bende Cameron a hey senin hani umrunda değillerdi" "ben oyle bir sey demedim" " oha cam ve nash ı öpenler Richel ve Miranda değilmi" "hayinler umarım nash' ın üstüne küsar" "umarım , bu gelen Cameron mu" "cool davran" "naber" dedim "iyi gelmissiniz" "evt sıkılınca gelelim dedik" "dans edin bos bos durmayın" Cloe hemen lafa atılıf "biz evde partilere alışık değiliz gennelikle dısarıda takılırız" "iyi" dedi Nash ve Cloe hemen telefonunu cıkarıp Nash ile fotorafını cekti, işte bu kızada böyleydi elinde olanı sonuna kadar kullanırdı.
