4

290 25 1
                                    

"Geç kaldığım için özür dilerim." Kimyacının öldürücü bakışlarına rağmen kibarca özür dileyip herkesin önünde doksan derece eğildim. Kadın bu halime göz devirse de pek umurunda değildim galiba, eliyle sıramın olduğu yeri gösterip konuyu uzatmadan dersini işlemeye devam etmişti. Ben de sıra arkadaşım Jongdae beni daha fazla özlemesin diye hızlı adımlarla orta ikinci sırama doğru adımlamış, en arka sırada oturan turuncu saçlı manitamı görmezden gelmeye çalışmıştım. Tamam, yakaladınız, bir saniye de olsa baktım oraya.

"Hiç geç kalmazdın sen, ne oldu?" Çantamı sıranın yanında duran askılığa asıp çok beklemeden oturdum. "Bugün uyanamadım bir türlü, otobüsü kaçırmışım."

"Geç kaldığım için özür dilerim." Duyduğum kalın sesle kafamı Jongdae'den çekerek dünden beri beni sinir eden o çocuğa dönmüştüm. Gerçekten uzun boylu olan herkesten nefret ediyorum, Sehun hafif istisna ama.

"Aynen, otobüsü kaçırmış. Chanyeol ile fingirdeştim demiyor da." Jongdae'nin kendini tutamayarak hafif yüksek sesle söylediği şeyle gözlerim kocaman ona dönmüş, sanki işe yarayacak gibi koluna hızla geçirmiştim. "Yok öyle bir şey."

Birkaç kişinin gözleri ben ve Chanyeol'un arasında imalı bir şekilde gitse dahi onlara bakmama kararı almıştım. Yerine doğru adımlayan Chanyeol'un kocaman gözlerini üzerimde hissedebiliyordum fakat kafamı kaldırıp ona bakma gereği duymamıştım. Kendi aralarında Chanyeol ve benim hakkımda konuşan sınıfa Sehun'un tepkisi nasıldı acaba, gözümün ucuyla arka tarafı kontrol etse miydim?

Gerçekten, bana bakan o imalı gözlerden; özellikle de bu imanın sebebinin Chanyeol olmasından aşırı rahatsız olsam da çıktığımıza dair yalan haberleri inkar etmeyecektim. Bu olayı başıma Sehun açmıştı ve o temizlemek zorundaydı. Cesaretini toplayıp ikimizin iki aydır birlikte olduğunu, Chanyeol olayının tamamen bir uydurma olduğunu herkese anlatmalıydı. Neden yapamıyordu?

Benim anlamadığım bir olay daha var: Bu çocuk neyden bu kadar korkuyor? Tamam, uzun bir süre gerçekten yakın arkadaştık fakat yakın arkadaşlıktan sevgililiğe dönen tek çift biz değildik sonuçta. Birçok kez sorsam da sebebini hâlâ söylemedi bana, ben de artık bu konudan rahatsız olduğunu bildiğimden sessizce kabullenmiştim ama benim de bir sınırım vardı. O benim sevgilimdi fakat sınıf içinde sürekli askerlik arkadaşıymışım gibi davranıyordu, bence iki ay bu muameleye dayanmam bile mucizeydi.

"Pişt!" Arkadan sırtımı delen parmakla hızla arkama dönmüş, Sooyoung'un elindeki küçük kağıdı uzatarak bana utangaç bir gülümsemeyle baktığını görmüştüm. "Bu sanaymış, sevgilinden." Fısıldayarak söylediği şeyle gözlerim istemsiz parlamıştı, sanki Sehun'un bana not yazması mümkünmüş gibi Sehun'a bakmıştım. Onun ise dünya umurunda değildi, sakince oturmuş kimya dersini dinliyordu. Gözlerimdeki parıltı yavaşça sönerek kısa bir süre sonra pek istemese de gözlerim onun doğrultusunda bulunan Chanyeol'u bulmuştu.

"Aç içini." Sanki mala anlatır gibi elimde bulunan kağıdı göstermiş, ağızını oynatarak onu açmamı istiyordu. Hayır, dün itibarımı bozamam diyen oydu, şimdi bu hareketiyle millete laf veriyordu da haberi yoktu. Daha fazla beklemeden önüme dönüp bana uzatılan yüz kez katlanmış çizgili kağıdı yavaşça açmıştım.

Telefonuna bak.

Notu okuduğum an göz deviremeden duramadığım için birkaç kişi tepkimi garip karşılasa da cebimde bulunan sessizdeki telefonumu yavaşça çıkarmış, kimyacının dikkatini çekmemeye çalışarak bahsettiği mesaja girmiştim. Salaktı bu çocuk, nota neden bana mesajla yazdığı şeyi yazmamıştı ki?

Chanyeol:
Olayı çözdüm

Baekhyun:
Ne olayı

Chanyeol:
Dedin ya iki gün bekle diye
Bakalım gerçeği söyleyebilecek miymiş merak etmişsin falan

Crush Land, Into You|| Chanbaek TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin