-8-

26 3 4
                                    

(sunghoondan)
1 hafta geçti.
Sunoonun bana açılmasının ardından koskoca bir hafta.
Okulda her tenefüs sınıfına gitsem bile göremiyordum.
Tam bir haftadır okula gelmemişti.
Bu da endişelenmene sebep oluyordu.
Onu telefondan defalarca arasam da ulaşamıyordum.
Bütün uygulamalarfan engellemeseydi belki ona ulaşabilirdim.
Evine de gitmeye çalıştım.
Ama evde olmuyordu.
Gerçekten korkmaya başlamıştım.
Kendine zarar verdiği düşüncesi içimi yiyordu.
Jungwon ve heeseungdan da hiçbir bilgi alamıyordum.
Şu an jake ile kütüphanedeydik.
O telefonda gezinirken ben ise sunoonun bana açıldığı gün söylediği sevgilin olduğunu biliyorum sözünü düşünüyordum.
Benim sevgilim olduğunu düşğnüyordu.
Kim böyle bir şeyi ona söylemişti ki.
Daha benim bile sevgilim olduğundan habetim yokken..

Jake:
Sevgilin olduğunu düşünmesi normal.

Sunghoon:
Derken?

Jake:
Oğlum sen mal mısın
Herkes senle wonyoungu shipliyor.
Fan sayfaları açan bile var
Ayrıca çok yakınsınız
Ben olsam ben de sevgilisiniz sanardım

Sunghoon:
Ne alaka abi ya yakın olan herkes sevgili mi oluyor bunlar da mağarasından çıksınlar.
Wonyoungu sen tanıyosun abi
Sana da aynı şekilde davranıyor

Jake:
Git konuş

Sunghoon:
Nasıl yapıyım abicim
Taktik ver uygulayayım ya.

Biz konuşurken kütüphaneye koşarak gelen jayi gördüm.
Yanımıza koşarken görevli tarafından azarlandığı için yavaşça yürümeye başlamıştı.
Yanımıza gelince biraz öne eğilerek sessizce konuşmaya başladı.

Jay:
Buldum oğlum buldum

Jake:
Neyi lan ölcez meraktan

Jay:
Sunoonun şu an nerde olduğunu.
Jungwonla konuşurken söyledi.
**** kafedeymiş.
Ama bir sorun var.

Soru sorar gibi jaye baktım.

Jay:
Randevudaymış..

Sunghoon:
N-ne?..

Duyduklarımı idrak etmeye çalışıyordum.
Biriyle randevuya mı çıkmış!?
Ama daha 1 hafta önce benden hoşkandığını söylemişti.
1 haftada bana karşı duyguları mı bitti.
Başkasından mı hoşlandı!?.
Onun başkasından hoşlanma düşüncesi korkumu arttırırken arabayı daha hızlı sürmeye başladım.
En sonunda sade ama çok hoş bir kafenin önündeydim.
Hala zevki güzeldi.

İçeriye geçtiğimde gözlerim güzel gözlerini arıyordu.
En sonunda biriyle konuşurken gördüğümde onları görebileceğim ve seslerini duyabileceğim ama onlara uzak bir yere geçtim.

Mükemmel gülüşünü işittiğimde gülümsemiştim.
Her zaman gülümsemesini istiyordum.
Beraber hep gülelim istiyordum..

Tekrar masaya baktığımda sunooyla çocuğun çok samimi olduğunu gördüm.
Bu da sinirlenmeme yetiyordu.
Kendimi ne kadar tutsam da en sonunda derin bir nefes alarak ayağa kalktım.
Sunoonun hemen yanında durdum.
Bileğinden tutup kalkmasını sağladığımda şaşırmayla karışık sinirli yüzü beni buldu.

Sunoo:
S-sunghoon!?

Sunghoon:
Konuşmamız gerekiyor sunoo..

Sunoo:
Şimdi mi
Başka işim var görmüyor musun

Sunghoon:
Bekleyemem

Sunoo derin bir nefes verdi.

Sunoo:
Ben özür dilerim
Birazdan geleceğim
Bekleyebilir misin

"sorun değil konuşun siz"

Sunoo kafedeki görevlilere bir şeyler söylediktenten sonra beni sinirle depoya doğru götürdü.

Sweet Youthful LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin