Herkese selam bir johnlock kurgusuyla geldim ilk defa fanfic yazıyorum hatam olursa kusura bakmayın iyi okumalar. biraz hızlı
Gerçekleşiryor olaylar umarım beğenirsiniz.
Sabah saatleriydi Sherlock kahvaltı için bayan Hudson'a yardım ediyordu.
Bir yandanda John ne zaman gelicek diye düşünmekten kendini alı koyamıyordu.
Masaya oturup john'u beklemeye başladı . Bayan Hudson'sa çoktan kahvaltıyı hazırlayıp gitmişti.
En sonunda John odasından çıktı uykulu gözlerle etrafa bakıp ayılmaya çalışıyordu Sherlock'ta kısaca john'u süzmeye başlamıştı bile
Dağınık sarı saçları, beyaza yakın berrak teni, etrafa bakın koyu mavi derin gözleri
İnce pembe dudakları.. Sherlock tesbit koymak ve insanları incelemek konusunda ustaydı ama John'da çözemediği bir şeyler vardı... John'a karşı hissettiği ve anlam veremediği hisler.
John masada yerini almıştı çoktan
"Günaydın Sherlock"
"Günaydın.."
Sherlock artık John'a Bir şeyleri açıklamak istiyordu belki de artık aylardır kendine bile itiraf edemediği şeyleri John'a itiraf etmesi gerekiyordu.
Sherlock sürekli etrafa bakınıp gözlerini john'dan kaçırıyordu John bir şeyleri anlamış gibi sherlock'a dikti gözlerini
"Sen iyimisin?"
Sherlock bir an duraksadıktan sonra yanıtladı "Şey aslında John ben sadece birşey diyecektim"
"Söyle,ben seni her zaman dinlerim"
"John ben.. Galiba artık sadece arkadaş olmaktan ve hislerimi bastırmaktan yoruldum"
John bir anlık duraksadı şaşkınlığı yüzünden açıkça okunuyordu zaten
"Ne?.."
Sherlock yalvarır gözlerle John'a baktı
"Neden daha önce söylemedin ki?"
Sherlock hafif bağırarak konuşmaya girdi
"Korktum John! Çok korktum! Seni kaybetmekten, yine beni bırakmandan bu hayatta en çok değer verdiğim kişi olmadan yaşamaktan korktum"
"Sherlock.."
"En çokta arkadaşlığımızı bozmaktan korktum.."
John gözlerini sherlock'a dikmişti derin derin bir birlerine bakıyorlardı John kısa bir süre gözlerini sherlock'un dolgun pembe dudaklarına yöneltti sonra hemen gözlerini kaçırıp sertçe yutkundu tekrar önüne bakmaya başladı
*John:Sadece iki saniye dudaklarına bakmak bile beni öyle garip hisler içine sokuyorki ilişkimiz arkadaşlıktan ileri giderse ne olucağını hiç bilemiyorum
Sherlock mahçup bi' şekilde etrafa bakınıp konuşmaya girdi, sesi titriyordu "Ben özür dilerim, istemiyor olabilirsin.
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil."
John hala ne diyeceğini tam kestiremiyordu sherlock tekrar konuştu
"Gay olmadığını biliyordum zaten özür dilerim tekrar"
John derin derin sherlock'u seyrederken konuşmaya girdi.
"Özür dilemene gerek yok. Hem belki de bende seni seviyorumdur."
Sherlock şaşkınlıkla John'a baka kaldı
"Ne? Hani gay değildi-"
"İnsanlar bizi rahat bıraksın diye öyle diyorum"
"Yani biz şimdi.."
"Sherlock.. Bana senden daha çok değer veren kimseyi bulamadım bulamamda. Ben sana aşığım"
John masadan sessizce kalktı usulca sherlock'un yanına gitti önce işaret parmağını sherlock'un çenesine koyarak kendine bakmasını sağladı sonra dikkatlice sherlock'un dudaklarını inceledi Sher sadece John'a odaklana biliyordu şuan sonra John sherlock'un dudaklarına dudaktarını yerleştirdi sherlock nasıl karsılık vereceğini hiç bilmiyordu ama denedi. Bir birbirlerinin dudaklarından uzaklaşıntıktan sonra alınlarını bir birlerine yasladılar
Sherlock hâlâ olayın şokundaydı gözleri kapalı Bir şekilde dudaklarını yaladı. Sonra yavaşça gözlerini açtı
"John..Sen benim duygularımı açığa çıkarıyorsun"
John sadece gülümsedi
"Öğret bana John, bilmediğim herşeyi aşka sevgiye dair herşeyi.., Çünkü ben seni istiyorum John başka kimseyi değil
Sadece doktorumu istiyorum"
"Seve seve herşeyi öğretirim dedektif.
Ama bunun için biraz zaman lazım."
