7.Beni hafife alıyorsun

33 2 9
                                    

Sherlock duştan çıkmış beyaz çarşafını üstüne giymişti ve hâlâ dün gece John'la yaşadıklarını düşünüyordu.

İlk defa biriyle beraber olmuştu,John'la beraber olmuştu. Artık John sürekli "gay değilim" diyip etrafta dolanmıyordu. Artık sadece arkadaş değillerdi. Tüm yaşamları beraber geçicekti. Sherlock ilk defa mutluluğu bu kadar yoğun ve güçlü yaşadığını hissetmişti o an..
O düşünürken. bayan Hudson içeri girmişti. Elindeki çay tepsisini sehbaya bıraktı.

"Günaydın sherlock"

"Günaydın Bayan Hudson"

Hudson kaşlarını çatarak Sherlock'un açıkta kalan boynuna dikti gözlerini.

"Sherlock senin boynuna N'oldu?"

Sherlock çarşafla boynunu kapatmaya çalıştı. Bayan Hudson'ın gözünden hiç birşey kaçmıyordu.

"Hiç bişey, Hiç birşey olmadı"

Hudson şaşkınlık ve sevinç arasında bi tonla konuştu

"Dün gece evde sadece John ve sen vardın, Yoksa John ve sen!"

Sherlock utanmış bi şekilde yan tarafa bakıyordu. Sherlock inkar etmediğine göre Hudson haklıydı.

"Tamam, tamam ben gidiyorum size mutluluklar"

Hudson gülerek odayı terk etti.

Sherlock Bayan Hudson'ın bu kadar çabuk anlamasını hiç beklemişti aslında..

Sherlock tek başına sıkılmış bi şekilde beklediği sırada John içeri girdi.

"Günaydın sherlock"

"Günaydın"

John Sherlock'un yanına gidip sherlock'un oturduğu koltuğun kenarına oturdu

"iyi misin sherlock? Yüzün kızarmış sanki"

Sherlock gözlerini john'dan kaçırmaya başladı

"Hiç bi şey olmadı"

"Emin misin?"

"Off tamam az önce Hudson boynundaki izi gördü ve senin yaptığını anladı"

John bi an duraksayıp gülmemeye çalıştı.

"Ne gülüyosun komik mi?"

"Tamam kızma ama ben mi dedim sevişelim diye sen tutturdun"

Sherlock hafif sinirlenerek john'a dikti gözlerini.

"Hem utanıcaksan niye benimle sevgili oldun o zaman?"

"Utanmıyorum John"

John Sherlock'u sinir etmekten zevk alıyomuş gibi sırıttı. Tüm ciddiyetiyle sherlock'un üzerinde gezdirdi gözlerini.

Sonra Sherlock'un boynuna Bir öpücük kondurdu

"Hem ben hiç pişman değilim sherlock"

"Yine olsa yine yaparım"

Sherlock oturduğu yerde hafifçe kıpırdanıp. John'u süzdü.

"Sınırlarımı zorluyorsun doktor"

Sherlock kısaca john'u süzdükten sonra harekete geçti.

Elini john'un beline sarıp kendine doğru çekti, john'un kucağına oturmasını sağladı.

Gözlerini john'un gözleriyle buluşturdu.

"Ama benim yapabileceklerimi hafife alıyorsun John"

John Sherlock'a bakarken şaşkınlıkla yutkundu. Sherlock diğer elini john'un yanağına yerleştirip john'u öpmeye başladımıştı.

John ne yapacağını bilemeyip elini Sherlock'un beyaz çarşafının yakasına yerleştirdi ve sherlock'a karşılık verdi.

Nefes almak için ara verdiklerinde sherlock tüm ciddiyetle john'u seyrediyordu.

Sherlock john'un belinden çekerek daha çok kendine çekti.

John'un nefesi kesilmişti. İstemsiz bi inilti döküldü dudaklarından.

"Sherlock.. senin altında pantolon varmı"

"Hayır"

John Sherlock'un gözlerinin içine baktı.
Bişey diyemiyordu. Sherlock'tan böyle bişey beklemiyordu.

"Niye sustun John? Utanıcaksan niye benimle sevgili oldun o zaman?"

"Sherlock.."

Sherlock john'a yaklaşıp yanağına bi öpücük kondurdu.

"Bak şimdi seninde yüzün kızardı"

Bu sefer sherlock sırıtmaya başlamıştı...




Yeni bölüm yazdım güzel oldumu tam emin değilim ama neyse🙃

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Johnlock learn to loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin