0,5

11 4 4
                                    

Güne soğuk bir başlangıç.

Her şeyin kötü gideceğini baştan çağrıştıran, kara bulutlar arkasında esir kalmış gökyüzü zaten biliyordu, günün hikayenin ana karakteri için kötü olacağını. Ama o, bu havaları o kadar çok severdi ki yağmur yağar diye kötü olana sevinmişti.

Han Jisung hep kötüyü sevmişti. Korkmasına rağmen hep üstüne gitmeye devam etmişti.
Küçükken bile metal yemek çubuklarını tabağa vurdukça çıkan sesten bir hayli korksa da ardı arkası kesilmeden o bebek haliyle tabağa vurmaya devam ederdi.

O böyle biriydi. Ama bugün ilk defa nefret edecekti kötüden. Korkuyu iliklerine kadar hissedip, daha hiçbir şey yaşanmadan, çok sevdiği canının bile o saniyede alınması için hayatında ilk defa anacaktı Tanrı'yı.

Tanrı bu utanmaz, nankör kulunun isteğini tabii ki yapmayacaktı. Ona bu korkuyla yaşaması için oyun oynayacaktı. Lee Minho bu yüzden hayattaydı da? Bu baştan yazılı kaderin sonunda gerçekleştiğini anlayan melekler bir hayli heyecanlıydı. Semaya dizilmiş, yeryüzünü izliyorlardı, tonlarca işleri yokmuşcasına.

Ve böylece nihayet merak edilen filmin ilk sahnesi başlamıştı. İyi seyirler melekler...


Melek sizsiniz güzellikler 😉😉

Yazmalı mıyım?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tinnitus // minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin