Demirel: Anskm kanka aynı üniye gidiyoz ayrı eve çıkıyoz hayatımız düzene giriyo amk nasıl olabilir aağağaağağağağ
Yıldız: Bende inanamıyom hala awk 50. kez bakıyorum sonuçlara Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi yazıyo lannnnn
Demirel: Benimkinde de Ankara Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler yazıyo oturup alicam mutluluktannn
2 ay sonra
Yıldız: Tüm koliler bitti mi lan vasıfsız anca yattın götünü büyüttün git bi bak salona
Demirel: Ya bitti bitti ayrıca salonu ve makyaj malzemelerimizi ben yerleştirdim
Yıldız: evet salona koyacağımız sehpahanın üzerine kendi süslerini ve odandaki aynanın önüne makyaj malzemelerini yerleştirdin aferin askim
Demirel: Napabilirim senin makyaj malzemen ya da salona koncak süsün yoksa ve mutfağa yerleştireceğimiz şeyleri nereye koycağımı bilemediğim için tezgaha koyduysam. Hem yemekleri hep sen yapcaksın nereye koymak istiyosan oraya koy die iyilik yaptım sana da yaranılmıyo haaaa
Yıldız: Her şeye de bahanen var maşallah. Git bari içecek al gel marketten yaptım ben makarnayı.
Demirel: Cips jelibon falan da alimmi noooluurrr film izlerken yerizz
Yıldız: Al askimm all sen ne istiyosan al benim kart cüzdanımdaydı abim para gönderdi ordan alırsın şifreyi biliyon zaten doğum tarihin
Demirel: Kızım senin kartının şifresi niye benim doğum tarihim??
Yıldız: Çunkuuuu neden olmasın ;)
Demirelden
Yıldızın kartını alıp şahane siyah şortum parmak arası terliklerim ve pembe panterli tişörtümle salına salına markete girdim kendi kendime şarkı mırıldanarak içecek aldım cipslerin olduğu yere gittiğimde Yıldızın en sevdiği cipsin en yukardaki rafta olduğunu gördüm ve onu almaya çalışırken elimdeki içecek düşücek gibi oldu ve onu tutmaya çalışırkende cips kutusuna elim çarptı bu sefer de onu tutmaya çalışırken ayağım kaydı. Kendimi yerle öpüşmeye hazırlarken birinin belimden tuttuğunu hissettim. Kafamı kaldırdığımda Kumral saçlı renkli gözlü ve en önemlisi kaşı çizik (Keko seviyoruz yeğenim var mı diyeceğin) bi çocuğun beni tuttuğunu gördüm
"Hoay maşşallah hayallerimdeki çıtır" dedim. Çocuun sırıtması genişlerken sesli söylediğimi fark ettim ve elimle ağzımı kapattım.
" Ben sesli mi söyledim onu"
"Evet sesli söyledin ve alıcı gözle bakarsak sende benim hayallerimi süsleyebilirsin" deyip göz kırptı ve beni bıraktı. sonra almaya çalışırken 1 yıllık sakarlık kotamı doldurduğum cipsi verdi ve gülümseyip gitti.
Elimdekileri ödeyip koşarak eve gittim ve Yıldıza olanları anlattım.
Yıldızdan
"Ohaaa çocuk bildiğin ilk görüşte aşık oldum sana gel evlenelim sevişelim 3 tane de çocuğumuz olsun demiş yuuuhhh bu ne hız amk sikerim ben bu çocuğu"
"Yavrum sakin yok öle bişey zaten ortaokuldan beri bana yazan her çocuğu benden habersiz dövdüğün için kısmetimi kapatıyosun. Lan harbi sen niye benim kısmetimi kapatıyosun turşumu mu kurcan vicdansızın kızı"
"Yok ya ben mor seviyorum yaaa"
"Tamam dövmekte haklıymışsın sus daha fazla konuşma"
Ona ortaokulda yaptığı aptallığı hatırlattığımda susmuş ve kabullenmişti yenilgiyi. Neyse benim şu bizimkine aşık olup evlenip 3 de çocuk yapmayı teklif eden çocuğu bulup defterini dürmem farz olmuştu.
