~2

2.3K 271 263
                                    

~seven sevdiğine onu sevdiğini söyleyemiyorsa kağıttan yıldız versin~


iyi okumalar 🦈

Jisung

Gece susadığım için kalkmıştım hızlıca
mutfağa girip ışığı açtım karanlıktan korkuyordum felixlerin evine çok sık gelmediğimden bardaklar nerde bilmiyordum tüm dolapları açıp bakmaya başladım aklıma birden minho geldi beni tanımıyordu bile ama ben onu seviyordum felixin odasında 4-5 saniye bakışmıştık o an bana o parlak gözleriye sonsuza kadar bakmasını istemiştim tabi felix bütün hayallerimle beraber yere çakılana kadar
bardakların olduğu dolabı bulduğumda düşünmeyi bırakıp bardak almak için uzandım ama alamadım.. parmak uçlarımla dursam bile yetişemiyordum felix nasıl alıyordu bunları diye düşündüm birden üstüme eğilen bir beden hissetmemle korkudan altıma sıçmak üzereydim ki dolaptan bir bardak çıkardı ve elime tutuşturdu dönüp baktığımda minho olduğunu görmemle korkum geçti ama bu srfer de heycandan ölmek üzereydim

minho
"Kapının yanındaki alt dolapta da bardaklar var ordan alabilirsin"

Dedi ve dolaptan bir elma alıp çıktı ben hala bıraktığı gibi duruyordum yaşadığımı farketmem uzun sürmedi suyumu içip mutfaktan çıktım ışıkları kapatıcağımdan biraz yerimde zıplayıp koşmaya hazırlandım ışıkları kapattıktan sonra hızlıca koşarak merdivenlerden çıkıp odaya girdim yani girmek istedim odanın kapısı kapalı olduğu için ilk önce kapıya girdim ve yere düştüm aşırı fazla ses çıkmıştı ama etraf karanlık olduğundan hemen kalkıp bu sefer odaya girdim fazla ses yapmıştım ama felix hala uyuyodu ölmüşmü diye elimi hemen burnuna götürdüm çok şükür yaşıyodu yaşadığından tamamen emin olup yanına yatıp gözlerimi kapattım

Minho

Sabah gözlerimi açtım dün akşam geç uyumuştum aslında çok uykum vardı ama işler şu aralar çok yoğun olduğundan gece olmasına rağmen yine işim çıkmıştı ve işi bitirene kadar uyumamıştım
yüzümü yıkayıp mutfağa girdim kahvaltı hazırladım ve felixi uyandırmak için odasına gittim kapıyı açtığımda felix odada yoktu felixin yatağında yatan ve sincaba benzeyen jisungu gördüm jisungu tamamen unutmuştum ve kahvaltıyı iki kişilik hazırlamıştım uyandırmak için yanına eğildim dudaklarını büzmüş ve dağılmış saçalrıyla çok tatlı uyuordu yanakları tatlılığını arttırıyodu ben suratını incelerken arkadan duyduğum sesle sanki gizli bir şey yapıyormuşum gibi irkildim

felix
"Bakıyorum da çok beğendin galiba yarım saattir izilyosun abicim?"

Direk arkamı dönüp ayaklandım

minho
"Kahvaltı hazır, uyandırmak için geldim"

felix
"Sen çık işe git ben uyandırırım zaten yedin yiyeceğini"

minho
"Yemedim yemek iş yerinde yicem bu gün"

felix
"Çok safsın abicim ben kahvaltıdan bahsetmiyorum ben diyorum ki çocuğu bakışlarınla yedin bitirdin"

Dedikleriyle göz devirdim ve yerdeki yastıklardan birini alıp felixe fırlattım hemen yere çöküp kafasını elleriyle tutu bunu yapıcağını zaten bildiğimden yastığı yukarı değil aşağı doğru attım yastık felixin koruduğu kafasına gelince bağıarak tekrar fırlattı ama benim kardeşim betbat bir nişancı felixin kurbanı ben değil masumca uyuyan ve hiç bir şeyden haberi olmayan jisung oldu

jisung
"5 dakika daha"

Dedi uykulu sesiyle

felix
"5 dakika yok uykucu hadi kahvaltıyaa~"

paper star Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin