BUGÜN, Christiana'nın haftalardır ilk kez tek başına kaldığı bir gündü ve buna o kadar çaresizce ihtiyaç duyuyordu ki tek dezavantajı işte olmasıydı. Chris işyerinde olduğu zamanın %98'inde olduğu gibi mağazanın ortasındaki tezgahın arkasındaydı. Günlüğüne yazarken sonunda onu yiyip bitiren her şeyi yazacak zamanı bulmuştu.
+
6 Mayıs 2004
+
Nihayet yeniden yazabildiğim için mutluyum, elime kalem alamayacak kadar meşguldüm. Konuştuğum Brian'la yatmayı bıraktım, ondan hoşlandığımı düşünürsek bu biraz canımı acıtıyor. Ama Mia da ondan hoşlanıyor ve onu ondan "çaldığım" için kendimi tuhaf hissederdim... Yani eminim ki tatlıdır, sevimli gözleri ve yumuşak uçları vardır ama sorun değil. Brian'la artık konuşmamamın iyi tarafı Jess'le daha fazla vakit geçirebilecek olmam...
Christiana, Mia'nın yüzünde kocaman bir gülümsemeyle içeri girdiğini görünce başını kaldırdığında yazmayı bıraktı. Christiana hızla kitabını çekti ve Mia'ya gülümsedi "Hey Mia, neden bu kadar tezahürat yapıyorsun?" Chris tezgaha yaslanarak sordu "Ben ve Brian Cuma günü çıkıyoruz" Mia ciyakladı Chris karşılığında sahte bir gülümseme verdi
6
Arkadaşının adına mutlu olmak için çok çabalıyordu ama neden aynı adamdan hoşlanmak zorundaydılar ki? "Bu çok havalı" diye yanıtladı Christiana, "O" harfini uzatarak. "Ne giyeceksin?" Chris sordu "Bu yüzden buradayım, kıyafetimi seçmene yardım etmeni istiyorum." Mia içinden şunu duyurdu: Chris dünyanın ona kötü bir şaka yaptığını düşünüyordu elbette benden de giymemi isterdi Chris'in düşüncesiyle karar vermeye yardım et
CHRIS SONUNDA işi berbat etti ve Mia'nın Brian ve Mia'nın her ikisinin de seveceğini bildiği bir kıyafet seçmesine yardım etti. Chris o etkileşimden sonra kapıyı kilitleme zamanının geldiğini biliyordu işinin dışındaydı kapıyı kilitliyordu "Kahretsin yeni bir gömlek alabilirim diye düşündüm" Bir ses Christiana'nın Jump yapmasına ve dönmesine neden oldu
+
"Brian seni salak!" Chris elini göğsüne koyarak bağırdı "Özür dilerim" Brian korkmuş kıza bakarak güldü "Neden gülüyorsun ki komik değildi?" Chris anahtarlarını cebine sokarken sordu "Alt metre havaya atladın, çok komik" Brian gülmeye devam etti
+
"Güle güle Brian" Christiana rahatsız bir şekilde göğsünü hafifçe iterek içini çekti. Brian, şimdi kızı tutan göğsünden çıkmadan önce elini hızla yakaladı. Bu yakınlık Chris'in kalbinin küt küt atmasına neden oldu ve ona yalnızca kendisi ve Brian'ın olduğu zamanları hatırlattı
Keşke Brian'ın kalbinin de dakikada bir mil attığını bilseydi, sadece ikisinin olduğu günleri gerçekten özlüyordu, cinsiyeti bile düşünmüyordu, sadece aralarındaki konuşmaları, Chris'in dalga geçerken başını eğişini. ve genel olarak o
+
"Hı-peki aslında neden buradasın? Randevun için hazırlanman gerekmiyor mu?" Chris parmaklarını Brian'ın parmaklarından çözerek alay etti "Ah demek sigara içme randevumu duymuşsun."
Brian "Evet, öyle ve onun çok ateşli olduğunu söyleyebilir miyim?" diye itiraf etti Chris içinden güldü bunun alaycı gelmemesini umdu gerçekten Mia'nın ateşli olduğunu düşünüyordu "Hayır ama görmek için buradayım...Eğer gezmeye çıkmak ister miydin?" Brian ellerini cebine sokarak sordu
+
"Elbette ama arabayı ben kullanıyorum
ŞAŞIRDI Brian'ın Chris'in araba kullanması için kullanacağı kelime değildi, daha çok şaşırmıştı. Brian, şeritlere girip çıkan trafikte hızla ilerlerken Chris'in biraz endişeli bile görünmemesini beğendiği süre boyunca gözlerini Chris'in üzerinde tuttu. Böylesine rekabetçi bir şeyle nasıl eğlenebildiğini gerçekten çekici buldu.
+
Chris arabasını boş bir araba garajının tepesine sürdü ve sonunda arabayı durdurdu ve döndü ve şok olmuş çocuğun ona baktığını gördü "Yarışmadığına emin misin?" Brian, Chris'in aslında yarışmadığı bilgisini yeni öğrendiğini sordu. bir sokak yarışçısı ama bu doğru gibi görünmüyordu
+
"Hayır... Bayrak kızı olmayı seviyorum, insanların kıyafetlerime ve bana fışkırmasını seviyorum..." Chris hayır anlamında "P" harfini patlatarak yanıt verdi "Sanırım bu görülmesi gereken iyi bir nokta" Brian gülümsedi Chris'e "Çok bayatsın" diye inledi. Şoför tarafındaki kapıyı açıp dışarı çıktı.
Tepkisi Brian'ın kıkırdamasına ve onu arabanın dışına kadar takip etmesine neden oldu "Sana iltifat ediyordum! Ama görülmeye değer bir manzarasın" Brian sonunda Chris'e doğru ilerledi "Bunu söylemen gereken tek kişi Mia" diye yorum yaptı Christiana Brian'dan yüksek bir inilti yükseldi. Mia'dan gerçekten hoşlanıyordu ama aynı zamanda Christiana'dan da hoşlanıyordu ve onun onu sürekli kendinden uzaklaştırmasından da hoşlanmıyordu.
1
"Bunu neden yapıyorsun?" Sarışın çocuk Christiana'dan uzaklaşıp arabanın kaportasına oturmaya karar vererek "Ne yapacaksın?" diye sordu. Chris kollarını kavuşturarak sordu "Beni uzaklaştırın!" Brian şöyle açıkladı: "Brian'a bunu yapmaya çalışmıyorum! Ama Mia'yı düşün, ondan hoşlanıyorsun unutma." Chris, tam önünde duran Sarışın çocuğa doğru ilerlerken meydan okudu
+
"Ben de bunu hatırlıyor musun?"
Christiana öfkeyle içini çekti, ikisinin açıkça birbirlerinden hâlâ hoşlandığını göz önünde bulundurarak tartışmanın aptalca olduğunu biliyordu. "Brian, tam karşında mükemmel bir kız var, neden hâlâ benim için endişeleniyorsun?" Kahverengi kız tartıştı
+
"Chris tam karşımdasın!"
+
"Brian Hayır! Mia'nın incinmesini istemiyorum" Christiana içini çekerek ellerini yumruk haline getirdi. "Neden başkaları için bu kadar çok şeyi feda ediyorsun?" Brian sanki tek geçerli olan Mia'nın duygularıymış gibi kafası karışmış bir şekilde sordu.
2
"Çünkü onun mutluluğu benim için çok şey ifade ediyor aslında, tüm grubun mutluluğu" Dişlerini gıcırdatarak itiraf etti, Sadakatinin kötü bir şey olarak görülmesinden hoşlanmadı "Ah yani senin mutluluğunun canı cehenneme mi? Beni hâlâ sevdiğini biliyorum Christiana bunu gizleyemezsin!" Mavi gözlü çocuk dikkat çekti
+
"Bunu beni strese sokmak için mi yaptın? Sanki beni kızdırmaya çalışıyormuşsun gibi-"
Christiana, Brian'ın yumuşak dudaklarını kendi dudaklarına bastırmasıyla sözünün kesildiğini bağırdı; bu duygu Christiana'nın tamamen donmasına neden oldu, ilk öpücüğünü alan bir genç gibi hissetti kendini. Christiana'nın karşılık vermesi bir dakika sürdü ama bunu yaptığında tıpkı daha önce pek çok kez olduğu gibi uyum içindeydiler. Chris ellerini Brian'ın ellerine koymaya gitti ama durdu bu doğru değildi hemen ayrıldı ve çocuğa baktı hararetli bir öpücük vardı şokla ve nefes nefese kaldı ve sonunda seslendi
+
"Ben... sanırım geri dönmeliyiz"
+
Ben az önce ne yaptım? Chris düşündü
