SIRLAR

Aşk Nedir?

Aşk neydi? Sevilmek mi yoksa sevmek mi? Bence sevmekti aşk. Hem de delicesine sevmek. Çünkü seven insan aşık olurdu. Sahi her seven aşık mıydı? Ama her sevilenin aşık olmadığı kesindi.
Aşk neydi? Kanayan bir yara mı? Yoksa yeni açan bir çiçek mi? Doğmak mı yoksa ölmek miydi aşk?
Sanırım hiç bilemeyeceğim bunu. Çünkü ben bencil bir insanım. Ve büyükbabam bana hep der ki "Bencil insanlar aşık olamaz Buse. Çünkü aşk dediğin kendinden vazgeçmektir. Bir yangında sevdiğinden önce yanmayı kabul etmektir. Ne aşk bencilliği ne de bencillik aşkı asla kabul etmez." Bir şey daha söylerdi büyükbabam."Aşk asla affetmez Buse'm. Bir kere kapını çaldı mı bir daha o kapıdan başka bir kapıya uğramaz. Uğrayamaz. Sen de bir kere aşık oldun mu güzel kızım bir daha vazgeçemeyeceksin. Çok söyleyecek vazgeçmeni. Hatta beynin bile kendi kendine bunu söyleyecek ama kalbin aşık olduğun kişi için atmaya devam edecek. Aşk farklıdır kızım. Aşk bir başkadır. Ama en çok da aptallıktır. Görüp görmezden gelmedir. Yapılan tüm hatalara rağmen kalbin gene de sever onu çünkü ateş bacayı sarmıştır ve bu dünyadaki hiç bir su bu ateşi söndüremez."

Buse bunları düşünüyordu çünkü kafası tamamen karışıktı. Dedesi vefat edeli 2 hafta olmuştu. Ve dedesinin ona hiç anlatmadığı bambaşka bir hayatı olduğu ortaya çıkmıştı. Sahte aşklar, tutulan evler ve babasız çocuklar. Evet, dedesinin onlardan sakladığı bir sevgilisi ve ondan olan çocukları hatta torunları vardı.
Buse çalışan bir anne ve baba arasında büyümeye zorlanmış bir çocuktu. Üstelik kardeşi de yoktu. Yani yalnızlığı iyi bilirdi. Ancak tam bu yalnızlığın ortasında 7 yaşındayken önce dedesiyle sonra da okulla tanıştı. Okulla arası pek iyi değildi. Sorun belki de okul değil arkadaşlarıydı ama dedesiyle arasından su sızmazdı. Dede kız sabahlara kadar muhabbet ederdi. Çoğu zamanda bu konular sevgi ve aşk üzerine olurdu.

-Sevgi nedir ki dediş?
-Sevgi saygıdan bir adım ötedir benim Buse'm. Herkese saygı duyarsın ama sevgi duyamazsın.
-Peki ya sevdiğim birine saygı duymuyorsam?
-İşte o zaman işler rayından çıkmıştır. Çünkü bu da aşk olur. Hatta bir adım ötesi kara sevdadır.
-Niye bu kadar tür var ki dediş. Sevmek, sevmektir işte.
-Öyle midir sence Buse'm. Annene duyduğun sevgi ile bir kediye duyduğun sevgi aynı mıdır?
-Değildir tabi ki dediş.
-İşte bu anda sevginin türleri ortaya çıkar.
-Peki bu kara sevda ne? Bence kesinlikle sevdanın rengi olmaz.
-Kara sevda, ihtimaldir. Bir aşka duyulan inanç belki de ihtiyaçtır benim kızım. Çoğu zamanda bir inanç olarak kalır. Çünkü imkansızdır. Bir balığın uçması ve bir kuşun yüzmesi kadar imkansız.
-Hiç şansları yok müdür dede?
-Şans denen şey onların kapılarını bir kere bile çalmamıştır ki.

Hafifçe güldü Buse. Belki de kendini anlatmıştı dedesi ona ama o anlamamıştı. Şimdi de anlamak için tek başına uğraşması gerekiyordu. Dedesi yanında yoktu. Bırakmıştı. Aniden. Bir kalp krizi ile terk etmişti onu.

-Dedenizin bilinmeyen bir kızı ve ondan doğan ikiz oğlan torunları olduğunu biliyoruz Buse Hanım. Anne ve oğulları ile bildiğimiz tüm bilgileri bu dosyaya ekledik. İsterseniz siz de bir bakın.

Buse çabucak doktorun elindeki dosyayı aldı. Dedesinin cenaze işleri ile uğraşmayı ise babasının yardımcılarından birine bırakmıştı.

Dosyayı açmak istemiyordu. Tüm bunlarla yüzleşmek ona ağır geliyordu. Tek başına yapamazdı. Şimdiye kadar tüm sorumluluklarında yanında dedesi vardı. Sınav sonuçlarına bakarken, iş başvurusu sonuçlarına bakarken... Hepsinde dedesi ile birlikteydi. Şimdi ise hep yanında olan bu adamın sırlarını öğrenecekti.

Elleri titriyordu Buse'nin. Bacaklarının üstünde duramıyordu. Yavaşça dosyayı açtı ve okumaya başladı. Dedesinin 1970 yılında gizli aşkı başlıyordu. Dedesinin aşık olduğu kadının adı Munise'ydi. Ve bu kadın dedesinin kurucusu olduğu Demir Turizm Şirketini dolandırmak istemişti. Evet dedesi kendisini dolandırmak isteyen birine aşık olmuştu. Ama bu sırada Buse'nin babaannesi olan Neva Hanım ile evliydiler. Yıllarca aşklarını gizli yaşadılar. Volkan Bey, Neva Hanım'ı boşamaktan asla çekinmemişti ama Munise Hanım evlenmek istememişti. Çünkü o zamanın tüm gazeteleri bu dolandırıcılık haberini duymuşlardı. Tüm bu olanlardan sonra Volkan Bey'in Neva Hanım'dan boşanıp Munise Hanım ile evlenmesi onun için onur kırıcı olurdu.

Buse'nin babası doğmadan 4 yıl önce dedesinin zaten bir kızı vardı Munise Hanım'dan. Adı da Nurbanu'ydu. Dedesi bu ailesinin yanına çok gidiyor muydu? Bilmiyordu Buse. Dosyada da yazmıyordu. Ama Buse 7 yaşındayken dedesi pek evden çıkmazdı. Evden çıktığında yanında Buse de olurdu.

Nurbanu bir adamla evlenmiş ve ondan ikiz oğulları olmuştu. Hakan ve Haktan. Buse kuzenlerini bulmak istiyor muydu? Onu da bilmiyordu. Yıllar boyunca neden hep yalnız olduğunu sorgulamıştı. Çünkü çok yalnızdı. Hem de çok...

Dosyadan kafasını kaldırdığında ise karşısında kahverengi saçlı, yeşil gözlü ve 185 boylarında iki adamı bulması bir oldu.