Kardeşimin aşkı |Hyunlix|Hyunho|

Bölüm 1

"Lixieee!"

Felix, oturma odasından şakacı bir şekilde çağrılan sevimli takma ad karşısında irkildi. Minho'nun kendisine duyduğu arzuyu tatmin edene kadar huzur olmayacağını bilerek iç geçirdi ve yataktan kalktı. Hiç şüphe yok ki onu bir yere davet etmek istiyordu; onu o gün için yatağında hazırladığı küçük münzevi kozasından çıkmaya zorlayarak yardımsever bir kardeş olmaya çalışıyordu.

"Neee!?" diye sinirle bağırdı, kapıyı açmaya başladığında kendisini karşılayan beklenmedik soğuk hava akımından çıplak göğsünü kapatacak bir şey kapmış olmayı diliyordu.

Kapı tamamen açıldığında Felix sadece kardeşinin sinir bozucu sırıtışıyla değil, aynı zamanda kanepede birbirlerine sarıldıkları yerden başını kaldıran kardeşinin erkek arkadaşının gülümsemesiyle de karşılandı. Felix dondu ve Hyunjin'in gözleri kayıtsızca çıplak göğsünde gezinirken yanaklarının pancar rengine döndüğünü hissetti.

Onaylayan bir baş hareketiyle, "Vay be, Lixie, birisi antrenman yapıyor" dedi. Felix'in yüzü pancara döndü.

"Bana misafirimiz olduğunu söyleyebilirdin," diye tısladı Minho'ya, beceriksizce kollarını göğsünde çaprazlayıp sertleşmiş meme uçlarını gizleyerek hareket etti.

Minho güldü, "Sadece Hyunjin. Kelimenin tam anlamıyla her zaman burada. Ve eminim ki Hyunjin hayatı boyunca milyonlarca farklı vücut görmüştür, bahse girerim seninki başka bir düşünceyi bile gerektirmez." Minho hâlâ kıkırdıyordu, muhtemelen Felix orada beceriksizce kendini korurken yüzündeki somurtkan ifadeye bakıyordu.

"Bu kadar sert olma," Hyunjin artık sırıtıyordu ve Minho'ya şakacı bir tokat attı. "Lixie'nin çok güzel bir vücudu var, kesinlikle ikinci, hatta üçüncü kez bakmaya değer." Minho, bu duyguyu vurgulamak için Felix'e göz kırptı ve Felix, kalbinin göğsünden fırlamasını engellemek için cesurca mücadele etti. Bunu açıkça belli etme, dedi kendi kendine milyonuncu kez. O senin kardeşinin erkek arkadaşı.

"Cidden Lixie, harika görünüyorsun, küçük bebeğim artık tamamen büyüdü." Hyunjin abartılı bir şekilde gözlerindeki sahte gözyaşlarını sildi.

Felix'in artık kalbinin göğsünden fırlaması konusunda endişelenmesine gerek yoktu, artık ruhunun derinliklerine inmişti. "Ben senin bebeğin değilim" diye mırıldandı ve bu Hyunjin'i daha çok güldürdü, melodik ses kulaklarını okşarken parlayan gözlerle Felix'e baktı. Felix'in beyni, Minho'nun sesiyle kesintiye uğrayana kadar evlenme teklif etmekle ülkeden kaçmak arasında bir iç savaş yürüttü.

"Yeni Örümcek Adam filmini izlemeye gideceğiz" dedi, "gelmek ister misin?"

Felix ikisine baktı, Hyunjin sırtı göğsüne dayalı olacak şekilde Minho'nun kollarında kucaklaştı. "Hayır, teşekkürler," dedi huysuzca, "ama siz iki muhabbet kuşu iyi eğlenceler."

"Haydi Lix, biliyorum bunu birlikte izlememiz gerekiyordu, bu şekilde hâlâ izleyebiliriz! Bunu dünyadaki en sevdiğim iki insanla izleyebilirim. Üstelik bütün gün odandan çıkmadın..." Minho'nun sesindeki endişe Felix'in ağabeyinin yanına taşınmak ve onun iyi niyetli ama akıl sağlığıyla ilgili sinir bozucu endişesi yerine küçük kasvetli stüdyo daireyi tek başına almış olmayı dilemesine neden oldu.

Felix içini çekti. Kardeşini yatıştırmaya gitmesi gerektiğini biliyordu ve sonunda her zaman eğlenmeyi başardı. Ama bu çarpık bir deneyimdi. Onlarla vakit geçirmeyi seviyordu, kardeşini seviyordu ve her şeye rağmen Hyunjin'i iyi bir arkadaş olarak görüyordu. Ancak ilişkilerinin sürekli yüzüne sürtülmesi de onun çok büyük bir acı çekmesine neden oldu. Bu da daha sonra kardeşinin erkek arkadaşına karşı kesinlikle hissetmemesi gereken duygular yüzünden suçluluk duygusunun tetiklenmesine neden oldu.