Kardeşimin aşkı |Hyunlix|Hyunho|

Bölüm 13

Changbin, Felix'in odasının kapısını açarken gülüyordu.

"Komik olan ne?" Felix tembelce yatakta uzanmış, çıplak, sarhoş ve dağınık olduğu yerden sordu.

"Hyunjin'i az önce dışarıda yakaladım. O..." Changbin tekrar gülmek için durdu, inanamayarak başını salladı. "Biz seks yaparken mastürbasyon yapıyordu."

"Ne?!" Felix'in gözleri kocaman açıldı, ardından yüzü tiksintiyle buruştu.

"Biliyorum. Tanrım, o kadar zavallı ki."

"Nasıl yapabilir? Bu çok yanlış." Felix'in vücudu istemsizce kıvrandı. "Ne sapık. Aslında kendimi hasta hissediyorum."

"Açıkçası aklı başında değil."

"Ona bir daha bakabileceğimi sanmıyorum." Felix öğürme hareketi yaptı. "Senin evinize taşınabilir miyim? Böyle tüyler ürpertici bir sapığın yanında olmaya dayanamıyorum. Onu bir daha göremezsem mutlu olurum."

Changbin güldü. "Tabi ki bebeğim. Gel benimle yaşa. Evlenebiliriz."

Felix alay etti. "'Evlenmek diyorsun ama aslında beni seks kölen olarak tutmak istiyorsun değil mi?"

Changbin kıkırdadı, "Beni çok iyi tanıyorsun. Merak etme, seni içeride tutmak için küçük, güzel bir seks zindanı kuracağım."

Felix omuz silkti, "Kulağa hoş geliyor, tabii o iğrenç ucubeyi bir daha görmek veya onunla konuşmak zorunda kalmadığım sürece."

Changbin başını geriye attı ve çılgınca güldü. Felix'te ona katıldı, odayı dolduran tiz melodiler.

Kahretsin! Hyunjin kendine sert bir tokat attı. DUR! beynine bağırdı. Bu saçma senaryoları hayal etmenin kesinlikle faydası yoktu. Tanıdık ağırlığın onu sakinleştirmesine izin vererek ağırlıklı battaniyesine daha da gömüldü. Birkaç derin nefes alıp kalp atışlarını yavaşlattı. Bu daha iyiydi.

Durumu bir kez daha düşünmesine izin verdi, bu sefer kendini bu kadar gülünç bir şekilde sarmaya izin vermedi. Tamam, Changbin Felix'le seks yaptığını biliyordu. Ama bu Felix'le söyleyeceği anlamına gelmiyordu. Ayrıca eğer öyle olsaydı Felix asla onun çılgın hayalleri gibi tepki vermezdi. Felix en nazik, en anlayışlı insandı. Böyle bir şey için Hyunjin'le asla alay etmezdi.

Ve gerçekten de Changbin bunu anlatacak bir tipe benzemiyordu. Başkalarının bilmediği şeyleri bilmekten hoşlanıyormuş gibi görünüyordu. Aslında birbirlerini tanıdıkları süre boyunca sanki kendisi hakkında Hyunjin'in bilmediği bir tür gizli bilgiye sahipmiş gibi davranmıştı.

Felix'in kapısının açıldığını duyunca dondu. Alçak seslerin konuştuğunu duymaya çalıştı ama ne söylendiğini tam olarak anlayamadı. Ancak çılgınca bir kahkaha yoktu ve bu konuşma Changbin'in gördüklerini açıklaması için çok kısa görünüyordu. Hyunjin rahat bir nefes aldı. Felix'in asla bilmesine gerek yoktu.

Tüm gerginlik ortadan kaybolduğunda, akşam yaşanan olayların yorgunluğuyla kendini uykuya dalarken buldu.

Uyku çok uzun sürmedi. Sanki beyni ona o felaket geceden sonra hâlâ yapması gereken çok fazla işlem olduğunu hatırlatıyordu. İçini çekerek düşüncelerin kumsaldaki kumlara çarpan dalgalar gibi gelmesine izin verdi.

Felix'i çıplak görmek gerçekten hoşuna gitmişti. Ama adam çok ateşliydi ve Hyunjin de çok eşcinseldi, dolayısıyla burada üzerinde çalışılacak pek bir şey yoktu. Bir sonraki su akıntısına geçti: Felix'i gerçekten kanepede öpmek istemişti. Ve sonra genç olanın seks yapmasına kalkıştı.

Bu sadece Felix'e karşı cinsel bir çekiciliği olduğu anlamına gelebilirdi. Artık akşam yaşananların somut bir kanıt olduğunu inkar edemezdi. Hala Felix'in kusursuz vücudunu kendisinin altında çıplak olarak hayal etmesi bunun kanıtıydı. Ve her şeyin gerçekleşme hızı Hyunjin'e her zaman ondan etkilendiğini ama bunu bilincinin derinliklerine gömdüğünü düşündürdü.