İçimdeki Çocuk

38 7 0
                                    

20.07/ 23.06.2015 -Başlangıç

Bazen hayal kurmak için yatarızda, aklımıza; şiirler, hikâyeler, konular... Gelir.

Bunları güzel bulunca heves edip, yazmaya başlarız. Tıpkı ailesine sürpriz hazırlayan çocuk heyecanı. Yazarız sayfalar dolusu, satırlar dolusu... Sonra bir bakarızki uzadıkça her harfi ile bizi rahatlatan kelimeler aslında bomboş bir hiç...

Yazdıklarımız bizlere okunmaya değer gelmese bile, bizleri rahatlatan şeylerin başkalarınıda rahatlatma düşüncesini her zaman aklımıza getiremeyiz.

Getiremeyiz ya... Getirmediğimız zamanlar üzüntümüz, sürprizi mahvolan çocuk üzüntüsüne dönüşür.
Aslında dönüşmez, içimizdeki çocuk ortaya çıkar.

Ah o içimdeki çocuk yok mu? Beni her zaman daha savunmasız ama, dahada güçlü yapan o çocuk.

Size şöyle açıklayayım; içimdeki çocuk, bizleri her zaman daha da cesaretlendiren, şımartan, mutlu eden hatta bizi biz yapan taraftır.

Fakat bizi kötüye sürüklemesi; hah işte o çok kötü. Bizi biz yapmıyor... İçimizde bir yerlerde gizlenmiş an tarafı; kötü tarafı çocukluk işte delilik işte diye tanıtıp bizi yapmak istemediğimiz şeylere zorluyordu.

Bu hangi konu olursa olsun... Kalp kırmak olsun, sevmek olsun.

Sevmek mi? Buda nereden çıktı değil mi?

Biz belirlemesekte sevdiğimiz kişileri, içimizdeki çocuk belkide yapmacık yönleri bizlere iyi göstererek bizleri yanıltır.

Zaten hep çocuklara kızılmaz mı, hata yaptıkları için?

O zaman bu çocukta biraz fazla hatalı oluyor.

Ne olursa olsun o kişinin o yönünü fark edene kadar geçirilen güzel zamanlar içinde çocuğa minnettar kalabiliriz. En azından bunu yapabiliriz değil mi?

En azından kendimizde bunu yapmak için cesaret bulabiyorsak o da çocuktan gelir.

Demiştim ya en başta! Çocuk bizi cesaretlendirir diye...

Deli dolu yanımızı hep çocuğa vurursak; cesarette bunun içinde olur..

O zaman içimizdeki çocuğa hala şans veriyorsak, bizi kıran herkese de şans vermez miyiz?

Sadece bir kereliğine..

Affedilemeyecek dediklerimizde...

Herkes bir şansı hak eder... Daha fazlasınıda...

O zaman şans vermeye ne dersiniz?

Ben hep verdim, sıra sizlerde...

***

Hmm nasıl bilmem ama şu an içmden bu kadar yazmak geldi. Bir dahaki bölüm daha uzun yada kısa... Vazgeçtimde kısa olmaz.

Sizlerde bize mesaj atarak, böyle şeyeler yazabilirsiniz. Bizlerde isterseniz kullanıcı adı eşliğinde paylaşırız.

Bu bölüm -HK'dan geldi.

Öpüldünüz :*

05.33 / 24.06.2015 -Bitiş...

Beyaz SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin