Kitabıma misafir olan sizler bir kaç satırla ödüllendirin beni.
Keyifli okumalar...Kırmızı güllerin dallarında güzelliğinden konuşur dururdu insanoğlu. Kimse koparmamalıymış, ziyan olurmuş sonra. Solar gidermiş elden ele. Oysa zaten zamanı gelince boynunu büküp dökecekti yapraklarını tek tek . Ne gelir elden dökülen her yaprak için maniler dizmekten başka. Güle yakışır bir elveda eşliğinde. Fakat sonra çok aşık bir adam koparsa dalından gülü , verse sevdiğine, ziyan olmaktan çok bir güzelin mutluluğuna sebep olmazmıydı?. Aşık adam gül kokan sevdiğine güllerden daha güzel başka ne versin sayılı güzelliklerin olduğu bu dünyada.
Güller güzeldi ama artık güllerin sahiplerinin kalbinin, onlardan daha güzel olduğunu biliyordum.
Dün gece güzel uyumuşum bir yabancının hayaliyle. Sol yanım huzurla açmış gözlerini sonra görmüştü deli gibi atmasına sebep olan güzelliği.
Hep sabaha beni uyandıran Calio'nun ıslak diliyken bu gün gül kokularıyla uyanmıştım.
Beklemiyordum. Epeyce şaşkındım birazda. Nasıl yolunu bulmuştu? Nasıl bu kadar korkusuzdu hepsi soru işaretiydi bende. Fakat düşünemedim bunları. Sol yanım kendini hırpalarken yatağımın her yerinde olan kırmızı güllere dokundum usulca. Her birini sevdim tek tek.
Kan kırmızısıyla beyaz çarşaflarıma çok yakışmıştı ya kıyamadım hiç birine.Sırtımı yatak başlığına verip bir kısmını elime almış içime çekmiştim kokusunu. Kokular tarif edilmesi en zor şeylerdi. Dilim dönemiyordu bir türlü yine. Sıkıca göğsüme çektiğim güllerle fark ettiğim gerçek beni mest etmiş usulca akıp geçmişti kalbimin en derinlerine.
Benim için dikenlerini kesmişti canımı yakmasın diye.
Acaba nasıl kokuyordu? Bana hediye ettiği güller özgürlük gibi kokarken düşünmeden duramıyordum. Hayalimde canlanan suretiyle boynundan çalacağım her soluğun bana hiss ettricekleri zehir gibi işgal etti tüm bedenimi. Hücrelerime kadar meraka bulandım yoktu çaresi.
Uyanalı epey olmuş ben kırmızıların güzelliğinde kendimi kaybetmişim akıp giden zamanla. Şikayetçi olamayacak kadar hasrettim hızla geçen zamana. Malum tek başına bu evde geçen 18 yılım vardı geride bıraktığım. Delirmemek için kendi dünyamı kurduğum.Fakat beni kendime getiren bir melodi sabah sessizliğini bozmuş ben irkilsem dahi yüzümdeki kocaman gülümsemeyle almıştım telefonu komididen. Yine yabancı fakat yılların tanıdıklığı vardı her yerde.
Bay Yoongi
"Beyaza yakışan sen, sanada yakışan kırmızıydı.
Beyaz kadar temiz, kırmızı kadar arzu dolusun tanrım.
Günaydın"Ne ara bir mesajla gülecek kıvama gelmiş hangi ara kalbimin esaretine düşmüştüm bilmiyorum. Sonra baktım pencereye içime çektiğim nefes takılı kaldı boğazıma. Doldu aklıma dün gecenin anıları.
Yılların yalnızlığı vardı evimde. Rahattım bu yüzden. Kilitlemedim penceremi çekmedim perdesini. Sonra duş almışım ve giymişim üstüme şu an hala üstümde olan beyaz geceliği. Askılı ve epeycede kısaydı şortu. Yatışım darma dağınık eminim bırakmıştı her yanımı açıkta.
Görmüş beni o şekilde. Yanaklarımı görmeme gerek bile yoktu kızarmıştı yine. Bedenime vuran ısı bir yandan da beni en savunmasız halimle görmüş olması. Titreyen parmaklarım iki kelimeyi bir araya getirdi bir türlü toparlayaman benim aksime.
"Günaydın bayım. Kırmızılar için teşekkürler fakat izinsiz odama girmeniz ne kadar doğru bir davranış bilemiyorum. Beni en savunmasız halimle en güvende olduğum yerde hemde"
Yalnıştı ama yinede kızamadım biliyorum içten içe. Büyük yalnıştı biliyorum zira yılların bana aşıladığı gerçekler vardı. Ama diyorum ya düştüm bir kere yabancıya.
Büyük bir heyecan ve korku vardı en derinlerimde. İlk defa hiss ettiğim kalp çarpıntısıyla ne yapacağımı bilemiyordum. Korkuyordum bocalamaktan, yalnış yapmaktan.Her yerim kırmızıyken sevdim her bir gülü tekrar tekrar. O getirmiş dokunmuş hepsine. Yeterdi hepsini bir ömür saklamam için. Tanıdık melodi yeniden bölmüştü düşüncelerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my vampire darling●●yonmin●●
VampireDevam ediyor.... Biraz aşk çokçada sen kokmak isitiyorum çocuk. Kokuna karışsın isitiyorum tenim. Vampir. ⛔️KİTAP TAMAMEN BANA AİTTİR⛔️