Yurt/Smut

biraz opucuk 💋

selaaaam coook uzun zamandir sizi beklettim asiri uzgunum ama wattpadi silmistim ondaan
neyse cok uzatmadan gecelim bakalim
-----------------------------------------------------------
minho coktan kemerini cikarmis herseyini hazirliyordu. telefonuma baktim 0 mesaj. Asiri tedirgindim . Minho herseyi hazirlamis salondan buraya geliyordu. Elinde bikac alet vardi. İcimden minhoya ve kendime sovuyordum. Ya ben nasil bu adami sevdim ya! Uzun uzun oturdum minho karsimda oturmus yemek yiyodu. Bir dakika-. Kapi caldi. Alacakli gibiydi. Minhoyla derdimi vardi acaba? Cok dusunmeden minho kapiyi acti. O da ne!? Bizim yurt muduru tam karsimda ve beni kucaklamaya calisiyor- . Hayirdir yağ💃

Felix:
N-napiyosun ya!

Minho:
Biraksana lan kimsin sen!

Hyunjin:
Ben unlu Hwang Hyunjin. Dunyanin en iyi yurtlarina sahibim ve bu minik kiz benim yurdumda kaliyor. Kisacasi minik BEBEGİMİ almaya geldim.😘

Felix:
*İcinden* uaa bana bebegim mi dedii?
mudurum bende burada zor tutuluyorum nolur beni kurtarin!

Minho:
*Kas goz hareketleri yaparak* ne diyosun kizim hani kendi isteginle altimda terleyecektin ya hani!

Hyunjin:
Tamam biz onu yurtta felixle konusuruz.

Diyip kucagina aldigi gibi beni arabaya goturdu. Kokusu, kaslari, kaşı, gözü... Herşeyi cok guzeldi. Bi dakika. Mudurume asik olamam! Huh!
Arabaya gelirler

Felix:
Cok ozur dilerim böyle yapacagini bilmiyordum.

Hyunjin:
Pff. Sıkıntı yoook. Zaten serefsizin birine benziyor. Sana soyleyeyim bundan hayir gelmez.

Felix:
Tabii. Siz ona net bin basarsiniz! Anani ne dedim ben-

Hyunjin:
Haha! Dogru soyluyorsun.

Yurda gelirler

Felix:
İyi aksamlar mudurum. Guzel uyku cekin

Hyunjin:
Sizde. Yarin gorusuruz.

Felix odasina gelir.

Huh! Ne yorucu bir gundu ya. Hemen ustumu degistireyim. Pembis pijamalarimi giydim ve guzelce uzandim. Seungmin coktan uyumustu. Hakliydi ilk gunden bu kadar yorucu sekilde davranmak ona yük olmustu. Cok gecmeden bende uyumustum.

Sabah saat 5:00

Daha yurtta hickimse uyanmamisti. Zaten saat 9:30'da kahvalti yapılıyordu. Bana uyku tutmamisti cunku o mudur hala aklimdan cikmiyordu. Kalktim ve elimi yüzümü yikadim. Bazi rahat kiyafetler giydim ve sessizce odama gectim. Telefonuma tam 20 mesaj gelmisti. 5 tanesi trendyol,5 tanesi Hepsiburada, 10 tanesi ise seungmindendi. Bana birsuru uyari mesaji atmıştı. Pfff nasil internetim yoktu yaa. Neyse sıkılmıştım ve biraz hava alayım dedim. Uzerime ince bir hirka almistim. Koridora ciktim. Temizlikciler bile uyuyordu. Ben niye ayaktaydim yaw. Neyse. Dışarı dogru yurudum. Simdiden vucudumu keskin soguk kaplamisti bile. Bir an duraksadim acaba geri mi donmeliydim zaten hastaydim. Vazgectim disari cikicaktim. Ciktim. Daha hava bile aydinlanmamisti ve ben ayaktayim sabır. Biraz oyalandim ve fotograflar cekindim. En yakin arkadasim Jeongin'e attim. Tabii o da uyuyor. Oyalanirken arkamdan kapi sesi geldi. Kapiya dogru yoneldim tatlis bir cocuk vardi. (Kuzucuklarim linc yedigimden dolayi Felixi ve Seungmini erkek yaptım💃) Gercekten tatlıydı. Bana dogru yoneldi ve

???:
Selam. Sanada mi uyku tutmadi?

Felix:
Evet. Tutmadi ama sen kimsin cikaramadim?

???:
Pardon soylemeyi unuttum benim adim Han Jisung. Kisaca Han yada Jisung diyebilirsin. Ya sen?

Felix:
Tanistigima cok sevindim. Bende Lee Felix. Ee senin burda olma nedenin ne?

Han:
Pfff. Ailevi meseleler. Pek aciklamak istemiyorum.

Felix:
Seni cok ama cok iyi anliyorum. Sıkıntı yok. Ben biraz usudum iceri gecelim mi?

Han:
Bende usudum. Hadi gel sana kahve ismarlayayim icin isinsin.

Felix:
Cok sagol sana borcumu ödeyeceğim.

Kahveyi iceler upuzun sohbet ederler... Saat 7:08.

Han:
Unuttum! Bikac yapmam gereken islerim var simdilik bu guzel sohbetimize ara verelim. Soz veriyorum bunu teselli edeceğim.

Felix:
Sıkıntı yok. Ozur dileme. Bende zaten simdi biryere gidecektim. Sonra gorusuruz.

Han:
Gunun guzel gecsin!

Felix:
Seninde!

Belim agrimisti. Ona yalan soyledim biryere gidicem diye. Aslinda gitmicem. Biraz uzansam mi ki? Neyse ya yurdu gezeyim daha iyi.

Bir sure boyunca yurdu gezer...

Oha bu vazo ne guzelmis kim yaptı acaba?

Hyunjin:
Ben yaptim. Eger cok begendiysen alabilirsin.

Felix:
Yok tesekkurler almayayim. Degerli birşeye benziyor.

Hyunjin:
*Kisik ses ile* senden daha degerli olamaz ama neyse. Yok o kadar degeri yok ciddiyim al.

Felix:
Tesekkur ederim. Sonra alirim.

Hyunjin:
Sen ne yapıyordun sabah saat 8:36'da?

Felix:
Hic. Öyle geziyordum.

Hyunjin:
Gel benim odama. Birde orayi gez. Belki begenirsin.

Felix:
Sagolun efendim

Odasina girdik. Asiri guzeldi. Disaridan kaba gozuksede ici yumusacikti. Gezerken elim bir kaleme kaydi. Cok güzeldi. Yavasca kalemi kavrarken elimin uzerine sicak bir dokunus yapti. O anin heyecaniyla elimi geri cektim. Cok utanmistim. O da utanmisti. Gercekten benden yasca büyük adam benden mi hoslaniyordu? Pff benim gibi cirkini nasil sevsin. Derken bir anda yavasca bana dogru gelmeye basladi. O geldikce ben duvara yaklasiyordum... Geliyor,geliyor,gidiyorum,gidiyorum.. Sonunda duvara yaslandım. O ise gelmeye devam etti. Kalbim yerinden cikicakti resmen! Asiri yakışıklıydi. Elleri,dudaklari... Derken o dolgun, pembemsi dudaklari yavasca bana gelmeye basladi. Kalbim artik yerinden cikmisti. Gozlerimi yumdum. Ve opmesini bekledim...
Ama opmedi.

Hyunjin:
Olmaz! Yasin daha cok kucuk. Ozur dilerim nolur affet.

Felix:
Nasil yasim kucuk? Olabilir ama beni opmene engel degilki!

Hyunjin:
Nasıl yani opmemi istiyor musun?

Felix:
Seyy.-

Dedim ve saniyeler icerisinde dudagina yapistim. Dudaklarini kavradım. O da benimkini. Cok guzel bir histi. Biz opusurken tam o sırada iceri...
-----------------------------------------------------------
Bebuslarim cok yazdim siz okuyun.
Bu arada soyle bir karar aldim her pazar, carsamba, cuma gunleri yeni bolumler aticam. Hade bakam yarin gorusuruzzz💋💋💋💋