𝓖𝓸𝓸𝓭𝓫𝔂𝓮

78 6 4
                                    

Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma, çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında.

Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma, çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



 ∘⁠˚⁠˳⁠°

00:00

sende bir gün gideceksin.

herkes gider.

Damla damla, evinin çatısından aşağı yağan yağmuru seyretti usulca. Kafasını, koyduğu asfalttan biraz bile kaldırmamıştı. Kaldırmamıştı demek zor olur aslında, kaldıramamıştı.

Ne zaman bu hâle gelmişti genç çocuk. eskiden sahip olduğu tek şey olan biricik sevgilisinin terk ettiği geride kalan bir çakıl taşıydı sadece. Böyle olacağını bilseydi hayatının en güzel döneminde edilen evlenme teklifini kabul eder miydi? Gözlerini kapattı yavaşça. Düşünceler havuzunda boğulmuştu ilk defa. Daha önce hiç düşünmesine gerek yoktu, her şeyini halleden eşi, onu bile hallederdi sonuçta. Ama şimdi oda yoktu, yıkıldı ve tekrar saatlerdir yaptığı şeyi yapmaya geri döndü; sessizce ağlamaya.

Şimdiden yokluğu sarmıştı eşinin. Onun o karamel, yanık kokusunu bile özler olmuştu yeniden. Burnunda tütmüştü dünki anıları. Böyle olacağını bilseydi, sıradan bir gün gibi gördüğü o saatlerin, değerini bilmez miydi shouto? Bilirdi. Eşinden gördüğü o ilgiyi,koşulsuz şartsız verdiği sevgiyi,kimsede bulamayacağı
Huzuru özlemişti. Oysa daha terkidelili kaç saat olmuştu ki? 1? 2? 3 saat olmuştu aslında. Eşinin yokluğu ile geçen 3 saat. Shoutoya bir ömür gibi gelmişti.

Kafasından aşağı süzülen, göz yaşlarına eşlik eden buz gibi soğuk yağmur bile kendisini o asfalttan kaldıramamıştı. Shouto hayata tek tutunma amacını da kaybetmişti böylece. Yıllar sonra sorguladı tekrardan,yaşıyor muydu aslında? Sayılmazdı,her şeyin ilkini yaşadığı eşi yoktu.

Şimdi tamda tekrardan sevildiğini hissetmişken,bu hayatta tek varlığı olan eşi onu terk edip gitmişti.

Shouto hatırlayabiliyordu, sevgisiz geçen o saatleri, çocukluğunu. Geri mi dönecekti o zamanlara? Shouto hıçkırmaya başladı. İstemiyordu, tekrar yalnızlığı iliklerine kadar hissetmek istemiyordu. Nefesi kesildi shoutonun. Doğru düzgün düşünemiyordu. Nefes alış verişleri düzensizdi. Panik atak geçiriyordu belki de? Durumu o kadar vahimdi ki, kendisi bile neler yaşandığının,neler yaşadığının farkında değildi.

Genç çocuk dayanamadı, kapattı yavaşça gözlerini. Soğuk tüm bedenini sararken ölüyordu belki de. Eşi olmadan, tek başına. Hakettiği kader bu muydu? Daha göreceği ne anılar vardı,gezilecek yerler, gidilecek şehirler. Kahkahalarla eşlik edinilecek anılar.

O an gözlerinden geçti tüm hayatı, değersiz acılarla geçen bir ömürü, güzelleştiren tek şeydi eşi. Sustu. Hıçkırıkları durdu. Titreyen bedeni, titremez oldu. Son kez sordu kendine, "bu hayatı hakedecek, ne yapmıştı?"

Babasına, kardeşlerine, annesine vefalı bir evlat olmaktan başka ne yapmıştı? Yıllarca istemediği okullarda, yüzünü bile görmekten tiksindiği insanlarla okumuştu. Annesinin yüzüne bıraktığı kırmızı leke,Hâlâ aynada görebildiği kemer izleri,geceleri hiç kesilmeyen kardeşlerinin odasından gelen hıçkırık sesleri,hepsi babasının eseriydi.

Sonra psikolojik tedaviye başladı. Her gün gittiği hastanede, ilk defa eşine rastladı. Psikoloğunun odasından, kapısı yarım açıkken görebildiği kül sarısı diken diken saçlar komik gelmişti ona. Tebessüm etti usulca. Tanıyordu onu, 1 numaralı kahraman, Dynamighttan bir başkası değildi.

Sonra aklına, parmağına yüzüğünü geçirdi ilk an geldi. Ammada gösterişli bir yer, 'bunların hepsi benim için mi?' tebessüm etti tekrardan. Gülümsedi eşine, uzun uzun öptü dudaklarından. İçi parlayan gözleriyle, eşinin o parlak gülümsemesini aklının bir kenarına kazıdı.

Kargoları taşıdı, huzur dolu evlerinin bir köşesine bıraktı. Elini karnına koydu. Gözlerini duvarlarda gezdirdi. 'bir gün bizimde bu duvarlarda, en güzel aile resimlerimiz yer alacak.'

Ama almadı. Güzel anıların hepsi, shoutonun zihninde uçuşup gitti. Düğünleri, evleri, gülüşleri hepsi birer anıdan ibaretti.

Yinede gülümsedi. Nefes almayı kesti,kalbi, kanı artık pompalamıyordu. Aslında pompalanan kan yaşatmamıştı bunca yıl kendisini. Gözünde her şeyden değerli olan, sevgili eşi yaşatmıştı.

Shouto bir kere bile eşinin kendisine hakaret ettiğini, bağırdığınk duymamıştı. Herkes korkardı eşinden, televizyonda ki o soğuk, hırslı adam aslında eşinin yanında en sakin, en romantik insandı. Nasılda severdi eşini, bir dediğini ikiletmezdi asla.

'keşke hiç sevmeseydi. Kırsaydı, dökseydi, ağzına geleni söyleseydi, ama bırakıp gitmeseydi. Bunca anıyı, sahipsiz ve bir başına bırakmasaydı. Aynı benim gibi...'

şɪᴍᴅɪ ᴛᴇᴋʀᴀʀ ɪᴋɪ ʏᴀʙᴀɴᴄıʏıᴢ. ᴀᴍᴀ ʙᴜ sᴇғᴇʀ,ᴀɴıʟᴀʀʟᴀ ʙɪʀʟɪᴋᴛᴇ.

...

Little one • ᴮᵃᵏᵘᵗᵒᵈᵒHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin