Arkamı dönmeliydim biliyorum fakat yapamıyordum. Kendimi hiç güvende hissetmiyorum.Ne yapacaktım. En sonunda kendi kendime -kızım güveniyorum sana-dedim ve döndüm. Döndüğüm an şok üstüne şok yaşadım. Arkamda bizim sınıfın zengin çocuklarından biri vardı. Adı Berk. Bunlar sınıfta tayfa kurmuş, kendini bir bok sanan otistik ordusu. Sınıfın kapısı tekrar açılıp kapandığında ilk Alev sonra Emin çıktı. En son kapı tekrardan açılıp kapandığında yalandan karın ağrısı numarası yapan Aslan çıktı. Emin çocuğu dövecek gibi bakıyordu. Belki de dövecekti. Alev beni korurcasına kolumdan tuttu.
Sonra Emin
-Sen kimsin de Merve'nin yanına yaklaşıyor lan orospu çocuğu, dedi ve Aslan devam ettirdi. -Ben senin ananı avradını soyunu sopunu gelmişini geçmişini geleceğini seviyim, dedi. Berk onlara ilk şaşkın sonrada alaylı bir ifade ile baktı. Arkasındaki erkekler tuvaletinden çıkan 5 erkek Berk'in arkasına doğru ilerledi. Berk
-Arkadaşlar sizce kaşıyalım mı yoksa gidelim mi?, diye sordu. Aslan Berk'e saydırmaya başladı
-Şerefsiz orospu çocuğu angut bahçedeki lamba götüne girsin ağzından ışıklar saçılsın bende o ışıklarla parti yapıyım...
Aslan saydırırken olayları anlayamıyordum. Ne yapacaktım.
Berk'i seçersem hayatımın en berber ve de boktan seçimini yapmış olucaktım.
Emin'i seçersem ona zarar gelicekti.
Emin
-Merve sen hala düşünüyor musun. Gerçekten şu habeş maymununu mu seçiceksin. Hadi ama gerçekten o göt herifini seçmeyeceksin değil mi,o an sanki gözüm karardı gibi oldu.
Aslında Berk'in çetesi geldikten sonra Emin'in geri bir adım atacağını düşünmüştüm ama Berk'ten daha cesur duruyordu. En azından Aslan ona fısıldayarak 'gidelim' diye bilirdi ama fısıldamayı geç dokunmadı bile. Berk böyle bir şeyi nerden bilebilirdi. Yani herkesin benim peşimden geleceğini hala aklım almıyor. Emin bir anda elimi tuttu. Berk'in gözleri fal taşı gibi açıldı.
Bir yanım Emin' e gitmek istiyor, diyer ya nım ise saçmalama Merve Emin'in dövülmesini her yerinin morarmasını veya kanamasını mı istiyorsun diyor. Lanet olsun şu ana...
En sonunda kararımı verdiğimi düşündüm. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ama seçmek zorundaydım. En sonunda Emin'e doğru bir adım attım. Berk ve çetesi bir anda sırayla boynunu kıtlatmaya başladı. Benim ve Alev'in hiç beklenmedik bir şekilde gözümüzü kararttı. O an iç sesim sıçtık diyordu ama demesine gerek yoktu çünkü bunu hepimiz biliyorduk.
Kendimden nefret ediyorum. Hiç böylesine mükemmel ( opsiyonel +(!) ) bir ortamda bulunmamıştım.
Onu, seçmekte doğru bir karar mı vermiştim,
Onu, seçmekte yanlış bir karar mı vermiştim.
Bilemedim.
-Eğlencenin başlaması İçin tek cümle söyle Emin, dedi Berk. Kalbim yerimden çıkacak gibiydi. Sebebi hangi duyguydu bilemiyorum ama bir bildiğim vardı o da korku. Sonra Berk bana döndü.
-Merve onu seçmeyecektin, dedi.
Geçen sene 5 ay boyunca kick boksa gittim. Birkaç şey biliyorum lakin şimdi şu panikte yapabilecek miyim? Bilemiyorum.
Berk ve çetesi Emin ve Aslan' a doğru iki adım attı. Resmen aralarından bir tek kağıt geçer gibi duruyordu. Ben Berk'in çenesindeki bir çocuğa doğru adım atarken Emin eliyle beni durdurdu.
-Hazır mısın, dedi Berk.
-Ben her zaman hazırım, diye ekledi Emin.
-Bende hazırım, diyerek sohbeti kesmeye çalıştı Berk.
-O zaman hodri meydan, dedi Emin.
Aslan Emin'i beklemeden Berk'in çetesinden bir çocuğun gözüne yumduğu geçirdi. Şak diye ses geldi.
Emin Aslan'a şok içinde baka kaldı. Önüne dönecekken yüzüne Berk'ten sert bir şekilde kaşına yumruk yumruk yediğinde acıyla geriye doğru sendeledi. Emin'in yanına giden ilk kişi ben oldum.
-Emin iyi misin, diye yumruk yiyen yerine baktım.
İyi görünmüyordu. Zaten iyi olmasını da beklemiyordum. Emin beni kenara itip Berk'in ilk önce sağ gözüne sonra karnına ve sonrada tekrardan sol gözüne yumruk yedi. Berk karnını tutarak baya bir sendeledi. Berk'in çetesinden bir çocuk sanki beni rehin alacakmış gibi bir bakış atarak ban doğru yürüyordu. Ne yapacağımı bilemezken bir anda refleks olarak iki bacağının arasındaki sertliğe tekme attım. Anında yere düştü ve de kıvranmaya başladı. Son 3 kişi kalmıştı. Alev kendini tutamayıp birini indirdi. Berk yerdeki adamlarına bakarken kendide acısına dayanamayıp yere düştü. Alev çığlığı basınca hepimiz ona döndük. Berk'in çetesinden bir çocuk Alev'i rehin almış bizi tehdit edercesine duruyordu. Çocuk benim tekme attığım çocuktu. Çocuğun adı Can'dı.
- Amina koyduğum kızı niye rehin tutuyor mal puşt. Bir yumruğu geçirsem amel defterin kapanır hala kaşınıyorsun. Bana bak Alev benim kırmızı çizgimdir onun saçının teline zarar gelirse seni burda gebertirim. Cesedini de camdan aşağı fırlatırım, dedi Aslan sinirle.
Can cebinden bir bıçak çıkarıp Alev'in boynuna doğru tuttu. Aslan "sakın" dedi devamını getiremedi. Berk ayağa kalkıp sinsice bir gülüş attı. Ben daha da dayanamayarak Berk'in suratının ortasına yumruğumu geçirdim. Elimi çektiğimde 5-10 saniye arasında vurduğum yer kıpkırmızı olmuştu. Aslan, Alev'e doğru yaklaştı. Bir anda Can'ın dikkati Berk'e yerleştiğinde, Aslan Can'ın elindeki bıçağı aldı ve Can'ın karnına sapladı. Can, nefes almakta zorlanıyordu. Aslan daha çok acı çeksin diye bıçağı karnından çıkardı ve bir daha karnına saplayıp çıkardı.
-Biraz abartmadın mı?, diye sordu Emin
-Bu orospulara az bile, dedi Aslan onun aksine. Alev'in yanına gidip ona kocaman sarıldım.
-Geçti sakinleş. Korkma.dedim ama bence pek de işe yaramadı çünkü hala korkudan titriyordu. Aslan hemen bizim yanımıza geldi. Alev ağlamamak için kendini zor tutuyor. Ben de Emin'in yanına gidip kaşına baktım. Hala kanaması durmamıştı. Ona
- Emin iyi görünmüyorsun gel bir revire inelim, dedim. Kafasını aşağı yukarı yaparak beni onayladı. Aslan'a dönüp işaret ettim
-Siz gidin ben bi elimi yüzümü yıkasam yeter. Merdivenlerden aşağı inerken Emin'in ayağı takıldı. Onu son anda kurtarmayı başardım. Ona
-İyi misin, dedim o da bana
-Hiç olmadığım kadar, dedi. Dalga mı geçiyordu. Anlayamadım.
Revire gittiğimizde ilk defa girdiğim için bir afalladım. İçeride iki tane hasta yatağı, beş tane tekerlekli sandalye,iki tane paravan, bir tane kocaman dolap vardı. Emin kavganın yorgunluğu ile yatağı görür görmez sırtüstü yatağa atladı. Sanki küçücük bir çocukmuş gibi ona bakıyordum. Yüzümde bir tebessüm oluştu.
-Ne oldu neden sırıtıyorsun,donakaldık. Ne düşünüyordu.
-Sen çok mu fesatsın.
-Bence sen çok fesatsın. Gerçekten öyle bir şey düşündüğümü mü düşünüyorsun. Ahhh Merve sen cidden böyle biri misin? Sen bu fesatlıkla nasıl yaşıyorsun.
-Tamam konuyu kapatalım. Çünkü kendimi fesatlığın ta kendisiymiş gibi hissediyorum çok kötü de, dedim tartışmayı bitirmeye çalışarak.
-Ama öylesin
-Sana göre. Hem sen buraya benle uğraşmaya mı geldin. Doğrul da yaranı kapatayım.
Dediğimi hemen yaptı. Elime ilacı ve pamuğu alıp yanına oturdum. Pamuğa ilaca sürüp yarasına yavaşça pamukla dokundum.
-Gerçekten Berk'i seçmeyi düşündün mü? Yoksa beklemene bir açıklama yapabilecek misin?