20

361 44 20
                                    

Tachihara:
Hastaneden çıktın mı

Fyodor:
Oldu bayağı

Tachihara:
Sana bir şey soylicem
Ama telas yapma

Fyodor:
Noldu
Sinavlar mi
Sınıfta mi kaldim

Tachihara:
Hayır
Okulla ilgili bisey degil

Fyodor:
Noldu

Tachihara:
Bizim ev göle yakın ya

Fyodor:
Ee

Tachihara:
Gölün orda biri oturuyordu ağlama sesleri de geliyordu
Perdenin arkasından bende öyle izliyordum
Sonra baktım

Fyodor:
Acun musun sen amk

Tachihara:
Oturan kişi nikolaiymiş
Gidip bi bak istiyorsan dicektim

Fyodor:
-çevrimdışı-

~
Yaklaşık 15 dakika sonra
Gölün kenarına geldiğimde, ne yapacağımı bilmiyordum.

Gerçekten orda öyle oturuyor, nehiri izliyor ve hiçbir tepki vermiyordu.

Onu daha önce hiç böyle görmedim.

Yavaş yavaş yanına gidip diz çöktüğümde korkuyla geriye gitti ve ağlamaktan kızarmış gözlerini bana çevirdi.

"Nikolai"

Şaşkınlıkla bakan gözleri birden kapanmış, ben ise bedenimde bir ağırlık hissetmiştim.
Bana aniden sarılmasıyla ne diyeceğimi unutmuş, sadece ona sarılmak için kollarımı uzatmıştım.

Sessiz sessiz ağlamaya başladı,
Ne olduğunu soramıyorum bile.

Çok değil sadece 10 dakika sonra kafasını yavaşça kaldırdı ve gözlerime baktı.

"Ne oldu sana?"

Sessizce ona fısıldadım, Rahatsız olmasını asla istemiyordum.
Önce birkaç dakika sustu sonrasında ise konuşmaya karar vermişti.

"Annem bana artık tahammül edemediğini söyledi."

Normal birisi olsa her ailede sinirle söylenmiş basit laflardan birisi olduğunu söyleyebilirdi.

Eski ben olsam bende öyle yapardım
Yalnız ne olduğunu biliyorum.

Teruko geçenlerde bana söylemişti oda onun yakın arkadaşlarından birisinden öğrenmiş.
Nikolainin ailesi o çok küçükken ölmüştü.

Şimdiki ailesi ise üveydi ama onu evlatlık almalarının nedeni farklıydı.
Nikolainin üzerinde bildiğim kadarıyla bir miras vardı ve onu da almak istemişlerdi.

Eh... Almış olmalılar.

"Ailen mirası aldı mı?"

Kafası göğsüme yaslanmış öylece beni dinlerken dediğim şeyi bir an olsun garipsemeden devam etti.

"Aldılar."

"Seninle işleri bitti demek." Dememle gözleri yeniden dolmaya başladı.

Şu an ne demeliyim veya ne yapmalıyım bilmiyorum ama sadece hiç kıpırdamadan öylece kucağımda yatmasına izin verdim.

"Seni seviyorum nikolai." Küçük bir fısıltıydı ama onun duyduğuna emindim.

Cevap ise çok gecikmedi.

"Bende fedya."

Ellerimi büyük bir özenle saçlarına götürmüş, küçük küçük taramaya başlamıştım.

On dakika olmadan ise uyuduğunu fark ettim.

Sanırım bu gece evimde bir misafir olacak

Beni Ne Zaman Seveceksin?/FyolaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin