Charlie, Alice ve Bruce, yaşlı bir kasabada, ormanın derinliklerinde bulunan eski bir tapınakta keşfe çıktılar. Tapınak, kasaba halkının uzun zamandır unuttuğu eski bir adak taşıyla ünlüydü. Yerel efsanelere göre, bu taşa yapılan adaklar, tapınaktaki gizemli güçlerle etkileşime geçiyordu.
Arkadaşlar, bu esrarengiz taşı incelediklerinde, üzerine kazınmış tuhaf semboller ve anlaşılmaz yazılar fark ettiler. Aniden, etraflarını saran bir sis bulutu belirdi ve tapınak, hayaletli seslerle dolmaya başladı. Charlie'nin titreyen eliyle taşı incelerken, adeta taşın içindeki ruhlarla iletişim kurduğunu hissetti.
Alice, bir an için gözleri karardığında, geçmişteki bir adak törenine şahit oldu. Korkunç görüntüler onu sarstı ve Bruce'un gözleri de bir anlık korkuyla parladı. Tapınaktaki hayaletler, adak taşına sunulan her kurbanın hikayesini anlatmaya başladı.
Charlie, Alice ve Bruce, tapınakta sıkışıp kalmış gibi hissettiler. Hayaletler, kasabanın derinliklerinden gelen eski bir laneti anlatırken, üç arkadaş adeta geçmişin içine çekiliyormuş gibi hissettiler. Adak taşı, kasabanın karanlık sırlarını açığa çıkarmaya başlamıştı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, tapınakta geçmişle bağlantı kuran hayaletlerin etkisi altında, Charlie, Alice ve Bruce, kasabanın karanlık tarihindeki adakların izini sürdüler. Ancak, bu iz sürme macerası, kendi korkunç sonlarına doğru evrildi.
Adak taşı, geçmişin intikamını almak için can atan eski ruhları serbest bırakmıştı ve Charlie, Alice ve Bruce'un varlıkları, kasabanın lanetlenmiş geçmişiyle kaynaşıyordu.
Charlie, Alice ve Bruce, hayaletlerin yönlendirmesiyle kasabanın geçmişine yolculuk yaparken, adeta bir kabusun içine sürükleniyorlardı. Her adım attıkları yerde, eski adaklara dair daha fazla dehşet dolu hikaye ortaya çıkıyordu. Ardından
Hayaletler, kasabanın derinliklerindeki bir mağaraya doğru rehberlik ettiler. Mağara, kanlı bir geçmişe ve kayıp ruhlara ev sahipliği yapıyordu. Charlie, Alice ve Bruce, mağaranın içinde, uzun süredir unutulmuş olan karanlık bir ayini keşfettiler.
Ayin sırasında, kasabanın geçmiş liderleri tarafından yapılan dehşet verici adaklar ortaya çıktı. Charlie'nin elindeki eski kitap, eski liderlerin, adak taşına sunulan kurbanların canlarıyla karanlık bir ittifak kurduklarını ortaya koyuyordu. Bu ittifak, kasabaya zenginlik ve güç getirmişti, ancak beraberinde bir lanetin tohumunu da ekmişti.
Alice, eski liderlerin ruhlarıyla iletişim kurarak laneti çözmeye karar verdi. Ancak, ruhlar, kendi varlıklarını güçlendirmek için genç bir cana ihtiyaç duyduklarını belirttiler. Bir an için duraklayan Alice, arkadaşlarına döndü ve bir karar vermek zorunda kaldı.
Bruce, gözlerindeki kararlılıkla, lanetin kırılması için kendi canını feda etmeye hazır olduğunu söyledi. Ancak, Charlie ve Alice, onu durdurmak için çırpındılar. Bu sırada, kasabanın derinliklerinden yükselen bir çığlıkla birlikte, adak taşı parladı ve mağara, ruhların çığlıklarıyla yankılandı.
Bunun üzerine Bruce oracıkta yüzlerce hayalet tarafından parçalara ayrıldı ve kasabanın farklı yerlerine bu vücut parçaları dağıtıldı artık kasaba huzurluydu ve hayaletler gitmişti ama Charlie ve alice her gün onun özlemiyle yanıp tutuşuyordu
umarım beğenirsiniz :)