Hevi sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başladı malum bugün Esma ile buluşacaklardı.Zaten gözünü açar açmaz Esma aramıştı. Esma "Rıhan rojbaş,yarım saate ordayım." Hevi "Rojbaş Delal,bekliyorum."
Hemen telefonu bırakıp hazırlanmaya başladı Hevi.Eğer geç kalırsa Esma kafasınını kıracaktı çünkü.
Hızla aşağıya inip annesi ve babasına sarılıp çıktı.
Esma ile yola çıktılar Erciş ile Wan arası bir buçuk iki saat falandı.Yol boyunca çocukluklarından bahsettiler.Hevi ile Esma okula ilk adım attıkları günden beri hep beraber olmuşlardı,bazıları onları ayrımak isteselerde pek başarılı olamamışlardı.Birbirlerini asla yalnız bırakmazlardı.
Yol bitmiş Wan'a ulaşmışlardı.Önce kahvaltı yapmak için bir yere geçtiler.Hevi o meşhur Wan kahvaltılarını çok özlemişti,Esma da bunun farkındaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kahvaltıları gelmişti.Hevi'nin en sevdiği öğün kahvaltıydı.Heleki otlu peynir ve İnci Kefali varsa diyecek yoktu.İnci Kefali sadece Van Gölü'nde yaşayan bir balıktı.Sadece orda var olabilirdi.Tıpkı Hevi gibi... Hevi de benliğini ancak Wan'da bulabiliyordu.Wan'a hep "bajarê ku ez bêhna xwe lê distînim" Yani "Nefes aldığım şehir." derdi.
Kahvaltılarını yaptıktan sonra sahile geçmeye karar verdiler Hevi Wan'a aşık olduğu gibi Van Gölü'ne de aşıktı.Hevi Van Gölü kadar duru bir güzelliğe sahip,onun gibi özgür ve en az onun kadar hırçın bir kızdı.Vanlı bir kızdan hırçın olmamasını beklemek biraz zordu.Hevi maviye bayılırdı.Gökyüzü ve deniz onun için her şeydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun uzun baktı göle Hevi.Yüzüne vurdukça rüzgâr,kulağına geldikçe dalgaların sesi diriliyordu adeta.Benliğini buluyordu... O hep isminin hakkını vermişti.Hevi umut demekti ve o hep hêvîyane idi yani umutluydu. Zaman acımasızdı ve kaderin neler getireceğide bilinmezdi.Bu zalim zaman Hevi'den bütün hevilerini alacaktı,Hevi artık "hêvîyane" değil "bêhêvî" olacaktı.
Sohbetlerini edip iki yılın birikmiş bütün konularını konuştuktan sonra alışverişe çıktılar.Malum Mirşahların düğünü vardı Berzan Mirşah kız kaçırmıştı,Hevi'nin öz amca oğlu.Normal şartlarda törelere göre ya berdel olmalıydı ya da Berzan öldürülmeliydi.Ama kaçırdığı kız aynı aşiretten olduğu için berdel anlamsız kalacaktı ve kendi aşiretinden birini öldürmekte ahmaklık olurdu.Zaten Wan'da artık töreler o kadar da söz sahibi değildi sonuçta sene 2024 yani. Hevi de hep nefret etmişti bu törelerden.Kendi kendilerine hüküm koyup,ahkam kesiyorlardı.
