"Ağlama lütfen, benim için ağlama." Chanyeol yattığı hasta yatağından uzanıp Baekhyun'un göz yaşlarını sildi. Baekhyun acıyla gülümsedi "Ben seni yıllar önce affettim Park Chanyeol. Sen bana acımasızca tecavüz ederken ben 'Seni affetmek istiyorum Park Chanyeol.' diye sayıkladım kendi kendime. Belki de o yüzden beynim unuttu yaşadığımız her şeyi. Kalbim affetse de beynim affedemedi, unutmayı seçti. Ve şimdi her şeyi hatırlıyorum, beynim yine seni affetmemem için elinden geleni yapıyor. Kalbim ise senin için deli gibi atıyor. Ben hangisini dinlemeliyim Yoda'm. Hangisi doğruyu söylüyor." bir damla daha düştü yanaklarından. Chanyeol kalkıp Baekhyun'a sarıldı. Baekhyun ittirdi, çırpındı ama Chanyeol sıkıca tuttu onu, bırakmadı. Birlikte ağladılar.
"Özür dilerim Baekhyun, beni affetmeni dilemeye hakkım yok ama yüzsüzce beni affetmem için her gün dua edeceğim." az önce zorla sahip olduğu gencin baygın bedenine bir öpücük kondurdu, ardından arkasına bakmadan o odadan çıktı. Biliyordu, eğer baksaydı Baekhyun'u bırakamazdı.
..................................................................................
Ağlarken uyumuştu Baekhyun, bu sırada polisler de gelmişti. Chanyeol Baekhyun uyurken polislerle konuşup (polislere rüşvet vermişti) kan tahlilinin yanlış çıktığını anlatmıştı. Ayrıca yüksek alkol almasının sebebinin de üzüntüsü olduğunu intihar etmek istemediğini açıklamıştı psikiyatri bölümünden gelen doktora. Şu an her şeyin çözüldüğünü söylemişti. Eh, doktor pek inanmamıştı ona ama elden bir şey gelmezdi.
Taburcu olma vakti gelmişti ve Baekhyun hâlâ uyuyordu. Chanyeol onu kucağına almıştı ve arabaya bindirmişti. Şoförü onları Chanyeol'un evine götürmüştü.
Chanyeol Baekhyun'u yatağına yatırmış ve belki rahatsız olur diye kendisi de odasındaki koltuğa uzanmıştı. O da orada uyuyakalmıştı kısa süre sonra zaten.
Sabah ilk Baekhyun uyanmıştı. Koltuğun yanına dizleri üzerinde çöküp Chanyeol'u izlemişti. Uyumaktan şişmiş dudaklarında gezdirmişti parmaklarını. Ne kadar da özlemişti onu... Bunca zaman yanındaydı oysa. Hatırladığında farketmişti bir adım uzağındaki adamı özlediğini. Belki de affetmeliydi. İkisi de yeterince acı çekmemiş miydi? Bu yeterdi sanırım onlara.
Aşağı indi güzel bir kahvaltı hazırladı ikisine ve Chanyeol'a ekstra shotlı bir americano yaptı. En sevdiği buydu. Yukarı çıktı. Chanyeol'un dudaklarına bir öpücük bahşetti. Chanyeol bu öpücükle gözlerini aralamıştı tam Baekhyun çekilecekken ensesinden tutup kendine bastırdı onu ve öpüşmeyi derinleştirdi. Baekhyun'un onu öpmesine affallasa da mutluydu.
Güzel bir kahvaltı yaptılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORBIDDEN LOVE || CHANBAEK
FanfictionTenler birbirine sürtündüğü sırada, saat 00.00'ı bulmuştu. Ay gökyüzünü aydınlatıyordu. Tek duyulan sesler boğuk ve güçlü inleme sesleriydi. "Ch-Chanyeol," dedi küçük beden "b-ben g-gel ohhh~" cümlesini tamamlamadan boşalmıştı Baekhyun. Şimdi sıra...