,just observing

8 0 0
                                    

  bazzi, güzel başarı. camilla

Kendinizde sevmediğiniz bir yönz var mı? Benim var, adı da geç kalmak.

Alarmım çaldığında vaktinde hazırlanmama rağmen hala nasıl geçemiyorum. Annemin kahvaltısı için hazırlanıyor onca bölüm uzaktan bir göz atıp çıkmak zorunda kaldım çünkü lanet otobüsüm iki dakikaya durakta kalacaktı ve ben aralıkmı ayağıma düzgün giyilmeden durağa koşmak zorundayd- 

"HANAA! HANA! HANAA" 

Şaşkınlıkla arkama dönene kadar Junkyu yanıma gelip koluma girmişti bile,

"Havalar bu aralar çok güzel biliyor musun?" Gülümseyerek bir ona bir kolumuza baktık. "Sana da selam Junkyu."

"Buruk suratın burada olduğuna göre yine geç kaldın değil mi?" Junkyu kolu kolumun arasından çekip cebine koyarken, omuzlarımı ipektim.

"Sanırım yeterlilik düzeyine getirildim Junkyu, korkunç bir kabus gibi genel olarak bu hafta aynı hocanın dersine üçüncü defa geç kalışım. İlk seferde iki saat ders arası yedeklemede uyuklamıştım ve tamı tamına bir saat sonra derse, ikincisinde ise yine bir sabah geç kalma vakası ki kazandığım beni ilk geç kalışımda yazılan kesindi çünkü ikinci seferde ismimle seslenerek yerime oturmam-"

"Bunları anlatırken de geçebildiğinin farkında mısın Hana?" Ortasında, kaşlarını büyüterek baktı ve ağ ağzından döküldü.

"Ahh! Senin yüzünden, gelip konuşturdun beni, çekildi." Koluna vurarak hızla koşmaya başladım.

"Bekle bekle, bende geç kaldım hala yetişebiliri- YA BEKLESENE BENİ!" Kahkaha atarak peşimde koşmaya başlayan arkadaşıma dönüp bende gülmeye başladım.

Junkyu ilkokuldan beri yakın arkadaşımdı. Liseden sonra daha görüşmediğim için hem üzülüp hem sevinsem de ikimizde aynı üniversiteyi kazandık. O bilgisayar mühendisliği okuyordu. Çok sosyal bir çocuktu. Üniversitede onunla birlikte arkadaşları vardı. Herkes ile iyi anlaşırdı. Sayesinde makinelerim insanlar oldu. Ve tam olarak mevcut olan bir olan Jaehyuk'u durakta bekleyin.

"Hey Jaehyuk! SELAMM!" Ellerimin sıcaklıkları ona doğru sallarken uçağım.

"Birileri yine geç kalm- OoO Junkyu,"

"Dün akşam mekanizması gelmedi ve bu şaşırtıcıydı." Jaehyuk'a dönerek gözünü büyüterek şikayet etti.

"Sanada beni beklemiştim tanrım kimse neden dinlemiyor beni." Parmaklarını gözüme sokarcasına salladı.

Onu dinlemeyi reddedip gelen otobüslere koşmaya başladım. Birden fazla arkadan gelen çığlıkların sesiyle, arkadan koştukları kalabalıklar için toplandık. Tam Junkyu'ya bağıracaktım Jaehyuk ikimizin kolundan tutup otobüse soktu. Kartları bastıktan sonra asla yer yoktu için ortaya çıkan okula kadar ayakta kaldı.

Jaehyuk ile birlikte tanışmıştık daha güzel Junkyu tanışmıştı, ilk okula geldiğimiz zamanlar bulan herkes ile tanışıp sonra beni tanışıyordu. Daha sonra bende kendi arkadaşım çevremi yapca eskisi kadar sık ​​görüşemez olmuştuk. Fakat Jaehyuk ikimizde ikimizden farklı olarak edindiği ilk arkadaşımızdı. Jaehyuk, mimarlık öğrencisiydi. İleride hepimize ev yapmak gibi masum hayalleri vardı. Çok masum ve sevimli bir çocuktu. 

Derslerden sohbet ederken okula gelmiştik. Arkamda bıraktığım iki arkadaşıma el sallayarak sınıfa koşmaya başladım. Girebileceğimden bile emin değildim ama şansımı denemek zorundaydım.

Koşar adımlarla sınıfı bulduğumda kapıda bir çocuğun daha olduğunu farkettim. Tanımlıyordum ama tanıdık gelen bir yüzü vardı. Elimi şiddeti kapıya vuracağım yerde, kulaktan kulağa duyuluyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Canımdan bir parça✦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin