2

6 1 0
                                    

Jennie Kim
Sabahın erken saatlerinde karakola gidip masamın başına oturdum. Geçenlerde işlenen hatta bundan önce işlenen ama kimin yaptığı hala açığa çıkarılmamış dava dosyalarını inceliyordum. Cinayetler aynı kişi tarafından yapıldığı kesinleşmişti çünkü kurbanlarının üzerine bıraktığı 'LA' harfleriyle bu cinayetin kendisinin işlediğini söylüyordu.

Hala bu kişi hakkında tek bir iz bulamamıştık ve bu canımı sıkmaya başlamıştı. Cinayetin işlendiği yerleri, kameraları ya da kurbanın üzerini incelesek de ufak bir ipucu bulamamıştık.

Katil çok temiz ve titiz çalışıyordu. Şayet bu cinayetlerin peşini bırakmayacaktım. Akan kanları yerde bırakmamak benim görevimdi. Ve bunu en iyi şekilde yerine getirecektim. Sonu ne olursa olsun.

Zihnimdeki bu düşünceler beni yönetirken odaya Jisoo girdi. Soluk soluğa ve anlından akan küçük terlerle odaya girdiğine göre önemli bir şey diyecekti.

"Buldum Jennie bulduk!"

"Neyi buldun neyi buldunuz?

"Katil hakkında ufak da olsa bir bilgi işine yarar mı emin değilim."

Dedi ve elindeki siyah dosyayı masama bıraktı. Dosyanın kapağını açtım. Katil hakkında buldukları bilgileri not etmişleri. Fotoğraf, isim ve soy isim kısımları boştu ama katilin cinsiyeti kısmına gözlerimi gezdirdiğimde kadın olduğunu öğrendim. Gözlerimi biraz daha sayfanın aşağısına kaydırdığımda garip bir bilgi ile karşılaştım. Katilin öldürdüğü kurbanlar aslında eski zamanlarda katile zulm edenler olduğu yazıyordu.

Kafamı kaldırıp Jisoo'ya baktım.

"Sen ciddi misin bunu nasıl öğrendiniz kesin bilgi değil mi?"

Dedim. Gülümseyerek kollarını önünde birleştirdi.

"Kurbanların yakın arkadaşlarını sorguya aldığımızda arkadaşlarının bir kadın düşmanı olduğunu ama daha önceden o kadına küçük yaşlarında ona zulm ettiklerini söylediler."

"Tüm ekiplere ilet bunu yakınları sorguda tutmaya devam etsinler ve gözlerini üzerlerinden bir an bile ayırmasınlar."

"Anlaşıldı Jen."

Dedi ve odadan çıktı.

Katil şuan tek tek intikamını alıyordu. Kafam karışmıştı bu çok karışıktı kurbanlar kötü insanlardı bir çocuğa zulm etmişleri ve o çocuk büyüyüp bir canavar olmuştu ve çevresine zarar veriyordu. Fakat ne olursa olsun katilin yaptığı yanlıştı. Sikeyim biz polisler ne güne duruyoruz? Bize ihbar edip şikayetçi olsaydı keşke şimdi direkt kendisi tutuksuz yargılanacak.

Lisa Manobal
Kahvaltıdan sonra evden çıktım ve yeni kimliğim ile o şirkete çalışan olarak girmeye gittim. Kapıdan içeri girdiğimde bana vermiş oldukları giriş kartını okutup içeri girdim. Sonra danışmanın yönlendirmesiyle birlikte önce 'patronum' ile konuşacaktım.

Asansöre binip yukarı çıktık. 7. Katta durup asansörden indik. Odanın kapısına girmeden önce içeriye danışman girdi daha sonra dışarıya yanıma gelip "içeri geçebilirsin patron seni bekliyor" dedi ve yanımdan ayrıldı. Bende içeriye geçip kapıyı kapattım. Arkası dönük oturduğu koltukta dışarıyı izliyordu. Siyah takım elbisesi ve simsiyah saçları tekrar bana o günleri hatırlatmaya yetti. Bana doğru döndü. Baştan aşağıya süzdü ve boğazını temizledi.

"Geç otur bakalım Lily."

Evet ismimi değiştirmiştim beni tanıması daha aza inmişti. Dediğini yapıp karşısındaki iki siyah ve deri koltuklardan birine oturdum.

"Daha önce yazılımcı olarak çalıştığın bir şirket yada bir deneyimin var mı?"

Ona döndüm. Çalıştığım şirketi söyleyemediğim için bir yalan uyduracaktım.

"Şu ana kadar bu ilk çalışmam olacak ama onun dışında deneyimlerim var."

Gülümsedi. Gülüşü karakteri gibi sahteydi.

"Sertfikanı yada belgelerini görebilir miyim?"

Başımı aşağı yukarı salladım ve çantamdan belgelerimi çıkardım. Tabi hepsi sahteydi. Belgeleri ona uzattım ve hepsini tek tek dikkatlice inceledi. Belgeleri geri bana uzattı ve ellerini masada birleştirdi.

"Bunlar çok güzel Lily. Madem deneyimlerin bu kadar yüksek istersen hemen işe başlayabilirsin yalnızca sana bir sözleşme imzalatmam gerek."

"Tabi ne sözleşmesi?"

"Senin çalıştığın yönde herhangi bir bilgi sızdırılırsa cezasını ödemen gereken bir sözleşme."

"Tamam imzalarım."

Dedim ve masasının yanındaki çekmeceden birkaç kağıt çıkardı. Kağıtları bana uzattı ve elime bir kalem verdi. Sayfalara bir göz attım ve tek tek sahte bir imzayla imzaladım. Kağıtları imzaladıktan sonra geri ona uzattım ve ikimizda ayağa kalktık.

"O zaman sana bugün şirketimizi tanıtalım yarın da işe başlarsın."

Dedi ve odadan çıktı. Bende onu takip ettim ve asansöre bindik. İlk 6. kata geldik. Bana döndü ve şöyle dedi:

"Burada CEO'larımız mevcut eğer bir sorun yada bir konu hakkında danışmak istersen bana gelmeden önce onlarla konuş."

Daha sonra 5 tuşuna basarak 5. kata indik.

"Burada çalışanlarımız mevcut aslında 5-4 ve 3. katların hepsi çalışanlarla dolu sende bu katlardan birinde olacaksın."

Dediği gibiydi her yerde cam odalar içinde çalışanlar vardı. Daha sonra 4 ve 3 tuşlarını es geçerek 2. katın tuşuna bastı. 2. Kata geldiğimizde yemekhane vardı çalışanların mola verdikleri alan olmalıydı.

"Burada gördüğün üzere yemekhane var öğle aralarında burda yemek yiyebilirsin yada kendini kötü hissedersen hastaneye gitmek yerine yemekhanenin sağ tarafında revir var. Ordaki doktorlar seninle ilgilenecektir."

Dedi ve bu sefer 1 tuşuna bastı.

"Bu katta bazı çalışanlarımıza özel odalar var."

Dedi ve tuşlardan basmadığı son tuş olan -1'e bastı.

"Burda şu ana kadar olan kayıtlı dosyalar var. Herşeyin şirketin hisseleri, çalışanlarımız hakkında belgeler ve imzalanan sözleşmeler burda mevcut."

Dedi ve 0 olan tuşa bastı. Giriş kata geldiğimizde ikimizde asansörden indik. Danışmanın önüne geldiğimizde bana elini uzattı.

"Yeni ve ilk işin hayırlı olsun Lily."

Dedi. Gülümseyip uzattığı elini sıktım.

"Teşekkür ederim efendim."

Ellerimizi birbirimizden çektik.

"Yarın görüşmek üzere."

Dedi ve yanımdan ayrıldı. Bende arkasından çokta sesli olmayacak bir şekilde;

"Görüşürüz efendim!"

Dedim ve arkamı dönerek şirket kapısından çıktım. Otoparka gidip aracıma bindim ve kendi şirketime sürdüm.

Beni tanımamıştı ama ben onu o sahte gülüşünden tanımıştım. Oda tanıyacaktı beni. Onu öldüreceğim gün, kanını akıtıp ona işkence çektireceğim gün beni tanıyacaktı. Şuan bile çok sabırsızlanmıştım. O günü büyük bir heycanla bekliyordum. Bu sefer ben onu bekliyordum. Herşey tersine dönmüştü. Artık o benden korkacaktı. Onun korkuları olacaktım.

dark seriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin