taste | minsung ✔

taste

Son kez makyajlarımız ve kıyafetlerimiz kontrol ediliyordu. Bugün DanceRacha yani ben, Hyunjin ve Felix "Taste" yi sahnede performans olarak sergileyecektik.

Hayranlar şarkıya bayılıyordu. Başta biz olduğumuz için, dans hareketleri ve pek de masum olmayan müstehcen şarkı sözleri için.

Ve bu şarkıya bayılan bir kişi daha vardı.

Sevgilim Han Jisung.

Bu şarkıyı söylerken ve dans ederken hep çekici, seksi olduğumu dile getiriyordu. Tabii benim de gururum okşanıyordu böylece.

Kafamdakileri -şimdilik- kenara atıp sahneye çıktım. Yerlerimizi aldıktan sonra hayranlara baktım.

En önde geri kalan beş üye vardı ve ellerinde lightstick sallayıp bizi destekliyorlardı. Biz hep böyleydik, birbirimizi ne olursa olsun desteklerdik.

Ama Jisung'a baktığımda pek de masum bakmayan gözleriyle karşılaştım. Aksine gözlerinin içi yaramazlık parıltılarıyla bakıyordu.

Şimdilik anlamasam da yakın zamanda öğreneceğimi biliyordum.

Şarkının intro kısmı verildiğinde dikkatimi verdim ve dansa başladım.

Şarkı devam ediyorken hem kameraya hem de Jisung'a bakmaya çalışıyordum. Gerçekten çok zordu.

O sırada Jisung bacaklarını araladı ve bana hep flörtleştiğimizde ya da seviştiğimizde gösterdiği sırıtıştan attı. Bu pek iyiye işaret değildi.

Etrafını kontrol etti ve bana tekrar döndü. Alt dudağını dişleri arasına aldı ve elini kasıklarına yavaşça götürdü. Elini arsızca kendi vücudunda gezdirirken yutkundum.

Siktir!

Yutkunmamı gördüğünde güldü ve işine devam etti. Kasıklarına ulaştığında gözlerini kapatıp başını geriye attı.

Başımı sallayıp kendimi dansa odaklamak istiyordum ama imkansızdı.

Jisung bir nevi etrafı kontrol etmeyi bitirdiğinde bacaklarını biraz daha araladığında aklıma iyi şeyler -şu anda iyi olmayan- geliyordu.

Seks sırasında benim için bacaklarını araladığında yine benim için kasılıp gevşeyen, pembe ve tatlı deliği aklıma gelmişti.

Siktir!

Sertleştiğimi hissediyordum ve kendimi fazla sıktığımdan şakağımdan ve boynumdan terler damlıyordu.

Hayır her zamanki gibi dans etmekten değil tahrik olmamak ve sertleşmemek için verdiğim savaştandı.

Aynı zamanda kollarımdaki, boynumdaki ve şakaklarımdaki damarlarımın belirginleştiğini biliyordum

Jisung'ta bunu istiyordu. Çünkü vücudumda belirgin olan damarlarımı -özellikle kollarımda olanları- seviyordu.

"Don't make me bad!"

Ona bakarak ve uyarı niteliğinde bu kısmı söylediğimde sadece ufak bir kıkırtı bıraktı. Bu sefer arsız eli kendi sertliğine geldiğinde kısıkça inledi ve tekrar başını arkaya attı.

Tekrar ve tekrar siktir!

Ben hayranların karşısında şarkı söyleyip dans ederken o hareketleriyle beni kışkırtma peşindeydi ve bundan aşırı derecede zevk alıyordu. Sahneden sonra altta kalmayacağım ve onu cezalandırıp zevkten kıvrandıracağım su götürmez bir gerçekti.

Şimdiden aklıma yapacağım şeyler geldiğinde bu sefer ben ona flörtleştiğimizde ya da seviştiğimizde gösterdiğim sırıtıştan attım.

Kaşları meydan okurcasına havalandı ve güldü.

Hoşuna gitmişti.

Jisung hep böyleydi. Seks sırasında genellikle arsız oluyordu ve ben de sert davranmaktan kaçınmıyordum. Bu konuda onun hakkında endişelenmeyi çoktan bırakmıştım.

Son nakaratta her stayin -ve Jisung'un- ölüp bittiği o harekete gelmiştim.

"Just look at me baby day and night."

Elim sertliğimi sürtüp geçince ihtiyaçla ağzımdan hafifçe inleme ve hırlama karışımı bir ses çıkmıştı.

Bunun acısını çok fena çıkaracaktım.

Jisung'un ihtiyaç dolu inlemesini duyduğumda ve gözlerinin kaydığını gördüğümde sırıttım.

Son kısımda bitiriş pozumuzu verdikten sonra rahatlamıştım. Jisung'un beni o kadar kışkırtmasına rağmen bozuntuya vermemiştim.

Bunu Jisung biliyordu gerçi. Profesyonel biriydim ve bunun karşısında dansımın bozulmayacağını biliyordu. Bu yüzden yapmıştı. Eğer sahne hakimiyetimin bozulma ihtimali olsaydı böyle bir risk almazdı. Onu tanıyordum.

Birbirimize bakıp sırıttık.

Gecenin uzun ve sert geçeceği şimdiden belliydi.

...